Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/15538 E. 2013/1039 K. 11.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/15538
KARAR NO : 2013/1039
KARAR TARİHİ : 11.02.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında Cumhuriyet Mahallesi, 303 ada 143 parsel sayılı 32 hektar 7.864,57 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsiz ve belgesizden orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı …, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak 303 ada 143 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Taşınmaz başında yapılan keşif sonucu, 303 ada 143 parselin bir bölümünün, 299 ada 46 parselin tamamının dava edildiği belirlenmiştir. Mahkemece, dava konusu 303 ada 143 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın reddine, tesbit gibi tapuya tesciline, 299 ada 46 parsel hakkında süresinde açılan dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davacının hukuk mahkemesinde dava açma hakkının bulunduğuna ilişkin verilen karar davacı tarafından temyiz edilmekle,
Dairemizce 30.05.2008 gün ve 2008/5323 – 8036 sayılı kararla “…dava dilekçesinde, 303 ada 143 parselin numarası yazılmış ise de, dilekçe içeriği okunduğunda dava edilen taşınmazın daha sonra açılan yolun ayırdığı, yolun altında ve üstünde kalan taşınmazların dolayısıyla yolun üst tarafında bulunan 299 ada 46 parsel sayılı taşınmazında davaya konu olduğu anlaşılmaktadır. Kadastro tesbitine itiraz dosyalarında hasımın, yani, pasif husumetin doğru gösterilmesi yeterli olup, ada ve parsel numarasındaki hata veya eksikliğin sonuca etkisi bulunmamaktadır. Kadastro sırasında 299 ada 46 parsel sayılı 7.263,91 m2 yüzölçümündeki taşınmaz orman niteliği ile tesbit edilmiş ve itiraz olmadığı yönündeki şerh ile kesinleştirilmiş ise de temyize konu dosyada süresinde açılan dava bulunduğundan maddi yanılgı ile tutanağın kesinleştirilmiş olması sonuca etkili bulunmadığından tapu müdürlüğüne yazı yazılarak 299 ada 46 sayılı parsel hakkında süresinde dava açıldığından tesbitin kesinleşmediği bildirilerek tutanak aslı ve ekleri getirdikten sonra taraflardan delil ve belgeleri istenmeli 299 ada 46 parsel sayılı taşınmaz hakkında da olumlu veya olumsuz bir karar verilmelidir…” gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın REDDİNE ve dava konusu taşınmazın tesbit gibi tesciline, 303 ada 143 sayılı taşınmaz aleyhine açılan dava hakkında verilen kararın kesinleşmesi nedeniyle yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu
anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 11/02/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.