Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/15392 E. 2013/845 K. 05.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/15392
KARAR NO : 2013/845
KARAR TARİHİ : 05.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1956 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında … Köyü 1024 parsel sayılı taşınmaz, 5760 m2 yüzölçümüyle ve ham toprak niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiş; çekişmeli 3026 parsel sayılı taşınmaz, bu parselin ifrazi ile oluşmuş olup, ham toprak niteliğiyle ve 900,00 m2 yüzölçümüyle davalılar miras bırakanı adına tapuda kayıtlıdır. Davacı … Yönetimi, taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile 3026 numaralı parselin (A) harfi ile gösterilen 233 m2 kısmının tapu kaydının iptaline ve orman vasfı ile Hazine adına tesciline, bu kısım üzerinde davalılar tarafından yapılmış veya dikilmiş herhangi bir muhtesat bulunmadığından ve bu alana müdahalede bulunmadıklarından muhtesatın kal ve müdahalenin önlenmesi taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescili talebine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1981-1982 yıllarında yapılan ve 19/03/1982 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman tahdidi ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritası ile eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın kısmen orman sayılan kısmen de orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 05/02/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.