YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/15303
KARAR NO : 2013/6087
KARAR TARİHİ : 27.05.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği … Kasabası, Büyükyer Mevkiinde bulunan taşınmazın, tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Yargılama sırasında husumet, …’na yaygınlaştırılmıştır.
Mahkemece, 20 yıllık sürenin dolmadığı, taşınmazın imar ve ihya edilmediği ve davacının zilyet bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 22 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 1984 yılında yapılıp 11.04.1985 – 11.04.1986 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2896 sayılı Kanunla değişik 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 981 yılında yapılmış ve sonuçları 03.03.1982 – 02.04.1982 tarihleri arasında ilân edilmiş ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın toprağının imar ve ihya edilmediği, taşıma toprak ile engebeli zeminin kapatıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyada toplanan deliller hüküm kurmaya elverişli ve yeterli değildir. Şöyle ki; dosya arasında davacıların ileri sürdüğü harici satış senetleri uygulanmamış, bu satış senedindeki tanıklar dinlenmemiş, tanık beyanlarının doğruluğu eski tarihli harita ve hava fotoğraflarıyla denetlenmemiştir.
O halde, dava konusu taşınmazın 1982 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda taşlık niteliğiyle tescil harici bırakıldığı, eski haritalar itibariyle çalılık niteliğinde olduğu, doğal eğiminin % 7 olduğu belirlenmekle, 6831 sayılı Kanunun 1/j maddesinin karşı kavramından zilyetlikle kazanılabileceğinden mahkemece, önceki bilirkişiler dışında bir ziraat mühendisi, bir jeoloji bilirkişi ve bir fen elemanı aracılığıyla yapılacak keşifte, 1986 yılı hava fotoğrafında
sıralı ve düzgün dikilmiş meyve ağaçları, iki adet ev ile sera bulunduğu, etrafının kuru ekin arazisi tarla olarak göründüğü gözönünde bulundurularak çekişmeli taşınmaza ilişkin olarak komşu taşınmazların dayanak belgeleri ile davacının dayandığı satış senedi uygulanmalı, satış senedinin kapsamı belirlenmeli, çekişmeli taşınmazın kuzeyindeki taşınmaza ilişkin … tarafından açılan ve reddedilen tescil davası arasında dava konusu taşınmaz yönünün Ümmühani Koyuncu olarak gösterildiğinden davacı ile bu kişi arasındaki irtibat sağlanmalı, ziraat ve jeolog bilirkişiden çekişmeli taşınmazın toprak taşıma ile imar ve ihya edilip edilmediği, toprağın ana kayayı kapatmak için mi yapıldığı, yoksa verimi arttırmak amacıyla imar ve ihya edilmiş eski toprağın üzerine toprak eklemek amacıyla mı yapıldığı belirlenmeli, ana kayanın kapatılması amacıyla toprak doldurulan bölümlerin imar ve ihya edilmek suretiyle ziraat alanına dönüştürülmesi fennen mümkün olmadığından, bu türden yerlerin zilyetlikle imar ve ihya deliline dayanılarak özel mülkiyete konu olamıyacağı düşünülmeli ve bu bölümler raporda ayrıca gösterilmeli, fen bilirkişiden keşfi izlemeye elverişli rapor alınmalı, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeye dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/05/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.