Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/15096 E. 2013/2586 K. 12.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/15096
KARAR NO : 2013/2586
KARAR TARİHİ : 12.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili 28.03.1989 tarihli dava dilekçesiyle, …. Köyünde davacıya ait olan ve Haziran 1987 tarihli 3 numaralı tapuda kayıtlı 125 ada 2 parsel sayılı 15080 m² yüzölçümündeki taşınmazın 1988 yılında yapılan orman kadastrosu çalışmasında, öncesi orman olmadığı halde, kısmen orman sınırı içine alındığını bildirerek sınırlamanın iptalini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 01.06.2009 tarihli krokide (A) ile işaretli 13160 m² yüzölçümündeki taşınmazın orman sınırlamasının iptali ile davacı adına tesciline, (B) ile işaretli 1475 m² yüzölçümündeki taşınmazın orman sayılan yerlerden olması nedeniyle davanını reddine karar verilmiş, karar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Yörede 07.11.1980, 02.07.1985 ve 29.03.1988 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu vardır.
Dava, orman tahdidine itiraza ilişkindir.
Arazi kadastrosu 1988 yılında yapılmış, 125 ada 2 sayılı parsel Haziran 1987/3 nolu tapu kaydı nedeniyle … adına tesbit edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazın (A) işaretli 13160 m2 bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenerek bu bölümün orman sınırlamasının iptaline ve davacı adına tesciline; (B) bölümü (1475 m2) orman sayılan yerlerden ve aynı zamanda eylemli orman olduğundan davanın reddine karar verilmişse de;
1) Yörede 1980, 1984 ve 1987 yıllarında yapılan üç ayrı orman kadastro çalışmasının bulunduğu, bunların tümünün tutanak ve haritaları getirtilmediğinden hükme esas alınan uzman bilirkişi raporundan taşınmazın ilk kez hangi çalışmada orman sınırı içine alındığının anlaşılamadığı, bu nedenle; Dairenin 16.10.2012 tarihli geri çevirme kararı ile bu durumu açıklayan ek rapor hazırlattırıldığı, hazırlanan ek rapordan taşınmazın (B) işaretli 1475 m2 bölümünün ilk kez 1980 yılında orman sınırı içine alındığı, bundan sonra 1984 ve 1987 yıllarında yapılan çalışmaların aplikasyon niteliğinde olduğu ve taşınmazın durumunda bir değişiklik yapılmadığı, 2/B uygulaması da yapılmadığı, (A) bölümünün ise baştan beri tahdidin dışında olduğu ;
2) Orman Yönetiminin 19.04.1989 tarihli cevap dilekçesinde açıklandığı üzere, daha önce … tarafından Orman Yönetimi aleyhine 02.09.1988 tarihinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası sonunda, kadastro mahkemesinin 1988/160 sayılı dosyasında, davanın 1 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmaması nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmış, sözü edilen dosyanın getirtilmesi istenmişse de, dosya bulunamamıştır. Yine çekişmeli 125 ada 2 parselin 1988 yılında yapılan tesbitine, Orman Yönetimince kısmen kesinleşen tahdit içinde kaldığı iddiası ile itiraz edildiği, davanın mahkemenin 1990/70 esasında halen derbest bulunduğu, bu nedenle çekişmeli taşınmaz hakkında sicil oluşturma

görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu hususları gözardı edilerek çekişmeli taşınmaz hakkında tescil hükmü kurulmuş olduğu görülmüştür.
3) Eldeki dava, çekişmeli taşınmazın orman kadastro sınırı içinde kalan (B) bölümüne ilişkin açıldığı halde, zaten tahdidin dışında olan (A) bölümünün orman sınırlamasının iptaline karar verilmiştir.
Ancak; (B) bölümünü orman sınırı içine alan çalışma 07.11.1980 tarihinde ilân edilmiş olup, eldeki dava o tarihte yürürlükte olan 1 yıllık hakdüşürücü süre geçirildikten sonra 29.03.1989 tarihinde (ikinci aplikasyon işlemine itiraz olarak) açılmıştır.
Aplikasyon; orman kadastrosu daha önceden kesinleşmiş olan yerlerde, bağlantı kurularak gerekli orman sınır noktalarının yerlerinin arazide belirlenip ihya edilmesinden ibaret bir işlem olup, 02.09.1986 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması hakkındaki Yönetmelik madde 44. ve 25523 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak 15.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmeliğin 43. ve devamı maddelerine göre, aplikasyon işlemi yeni bir orman kadastrosu işlemi olmadığından daha önce yapılıp kesinleşmiş ve iptali için 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde belirtilen hak düşürücü süreler geçmiş olan bir yerde yapılacak aplikasyon işlemi, ilgilisine yeni bir dava hakkı vermez.
Tüm bu açıklamalar ışığında, taşınmazın (A) bölümünün zaten orman kadastro sınırının dışında olduğu, davaya konu olan (B) bölümü yönünden ise orman kadastrosunun kesinleştiği, orman kadastrosuna itiraz için öngörülen 1 yıllık hakdüşürücü sürenin geçtiği, aplikasyonun davacılara yeni bir dava hakkı vermeyeceği gözönünde bulundurularak, davanın reddine, orman kadastrosuna itiraz davasında tescile karar verilemeyeceği düşünülerek tescil isteminin de reddine karar verilmesi gerekirken, zaten orman kadastro sınırı dışında olan (A) bölümü hakkında orman kadastrosunun iptaline ve davacı adına tescile karar  verilmiş olması doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi, hükmün bozulmasını ve  yargılamanın  tekrarını  gerektirmediğinden,  hüküm  fıkrasının 1. bendinin hükümden  tamamen  çıkartılarak, yerine “Davanın Reddine” sözleri  yazılmak suretiyle  düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun  438/7. maddesi gereğince  düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine
 12.03.2013  günü oy birliği ile karar verildi.