Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/14872 E. 2013/2214 K. 05.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14872
KARAR NO : 2013/2214
KARAR TARİHİ : 05.03.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında …. Köyü 158 ada 31 parsel sayılı (1207 m2) taşınmaz, fındık bahçesi niteliğiyle, Mayıs 1289 Y. Tarih ve 173 ile 368 numaralı sicilden gelen tapu kaydı ve bu kaydın diğer tedavüllerinin kapsamında kaldıklarından söz edilerek davalı adına tesbit edilmiştir. Orman Yönetimi taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, çekişmeli parselin tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 19.01.2009 gün ve 16504-17074 sayılı bozma kararı özetle; ” Değişir sınırlı tapu kayıtları dayanak gösterilerek kayıt miktarından çok fazla gerçek kişiler adına tesbit tutanaklarının düzenlendiği, orman yüksek mühendisi bilirkişi Mahmut Yılmaz tarafından düzenlenen raporun denetime elverişli olmadığı, parselin el ile ok işareti yapılarak gösterildiği, davaya konu taşınmazların öncesinin tarla olduğu, daha sonra fındık veya orman ağacı olmayan ağaçların yetiştirildiği, taşınmazların üzerindeki sayısı ve kapalılığı teknik ve somut olarak açıklanmayan fındık ağaçlarının, 1959 yılında memleket haritasının düzenlenmesinde etkili olabilmesi için, keşfin yapıldığı 2006 yılına göre en az 60 yaşında olması gerektiği gözetilmeden memleket haritasında yeşil ile renklendirilerek, küçük yapraklı ağaç sembolü ile nitelendirildiği, orman olarak nitelendirilmediği bildirilmiş, memleket haritasının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğraflarının çekildiği 1954 yılında ya da daha önce tarla niteliğinde olan ve sonradan fındık dikilen taşınmazların memleket haritasında yeşil ile boyanarak gösterilemeyeceği gözardı edilmiş, gerek fındık ağaçlarının gerek kızıl ağaç ve akasya gibi ağaçların, sayıları, yaşları kapalılıkları ve hâkim ağaç türleri belirlenmemiş, kıran, in ve kah gibi değişebilir nitelikte sınır içeren eski tarihli tapu kayıtlarının bu taşınmazları ne şekilde kapsadığı, taşınmazların tapu kayıtlarının yüzölçümü ile kapsadığı alanlar içinde kalıp kalmadıkları irdelenmemiş, mahkemece tüm bu çelişki ve yetersizlikler üzerinde durulmamıştır.
O halde, mahkemece, çekişmeli parselin de kadastro tesbitine esas alınan tapu kayıtlarının revizyon gördüğü dava dışı parsellerin tesbit tutanakları, bu revizyonları dıştan çevreleyen komşu parsel ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, aynı tapu kaydının revizyon gördüğü parsellere ilişkin derdest davalar birleştirilmeli, yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli, ağaçların cinsi, sayısı, yaşı, taşınmazın hangi bölümünde hangi sıklıkta bulundukları, kapalılık oranı, aşılı ağaçların kök yaşı ve ağaç yaşı, kestanelerin aşılı olup olmadıkları, hakim ağaç türü ve çevresi incelenmeli; 6831 sayılı Kanunun 1/F maddesinin orman içindeki veya ormana sınır yerler söz konusu olduğunda, tapu kaydı kapsamındaki yerler için uygulama olanağı bulabileceği düşünülmeli; dayanak tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3. maddeleri

gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli, asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanılıp kazanılmadığı, taşınmazın orman içi açıklığı olup olmadığı üzerinde durulmalıdır” şeklindedir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın reddine, taşınmazın tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğraflarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, temyize konu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve tesbite esas alınan tapu kaydı kapsamında kaldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 05/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.