Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/14854 E. 2013/4050 K. 09.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14854
KARAR NO : 2013/4050
KARAR TARİHİ : 09.04.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında, Doğanbaba Köyü 174 ada 13 parsel (745 m2) bağ, 213 ada 102 parsel (588 m2) tarla niteliğiyle sit alanında kalmaları nedeniyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı, taşınmazların sit alanı ilân edildiği tarihe kadar zilyedlik koşullarının oluştuğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parsellerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
1) Hazinenin 213 ada 102 parsele yönelik temyiz itirazları bakımından; çekişmeli taşınmazın sınırında orman bulunmadığı, Salda Gölü kıyı kenar çizgisi dışında kaldığı, Salda Gölü ve çevresi İL Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 16.02.2006 gün ve 809 sayılı kararıyla I ve II. Derece Doğal Sit alanı ilân edilmişse de; 22.05.2007 tarihinde kabul edilen ve 30.05.2007 yayınlanarak yürürlüğe giren 5663 sayılı Kanunla değişik 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 7. ve 11. maddelerine göre doğal sit alanlarının zilyedlik yolu ile kazanılabileceği ve davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. ve 17. maddelerinde belirtilen kazanma koşullarının oluştuğu belirlenerek 102 parsel hakkında davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, Hazinenin 102 parsele yönelik temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun hükmün onanması gerekmiştir.
2) Hazinenin 174 ada 13 parsele yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece bu taşınmazda da zilyedlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; taşınmazın kuzeyinde ” Kocakuz Devlet Ormanı” bulunmaktadır. Mahkemece, yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa kesinleşip kesinleşmediği araştırılmamış ve bu ihtimallerin olup olmamasına göre taşınmazın orman ile ilişkisi belirlenmeden ve bu konuda uzman bilirkişilerden rapor alınmadan karar verilmiştir.
O  halde;  mahkemece, öncelikle, yörede yapılmış bir orman kadastro çalışması varsa bununla ilgili harita ve tutanaklar ile komşu parsellere ait tutanaklar getirtilmeli, kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, Kocakuz Devlet Ormanına ada parsel numarası verilerek kesinleşip 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince tapuya tescil edilmişse tapu kaydı getirtilmeli, bu durumda 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince tapulu taşınmazlar hakkında 10 yıllık hak düşürücü süre içinde genel mahkemede davanın görülebileceği, tapu kaydına dayanılmaması halinde orman kadastrosunun kesinleştiğinin takdiri genel mahkemeye ait olacağı (HGK’nun 28.11.2007 gün ve 20-909/891 S.K.) gözönünde bulundurularak mahkemenin görevli olup olmadığı düşünülmeli, bir ziraat, harita – kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir uzman orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, varsa orman kadastro haritası ile kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 5 ya da 6 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, orman kadastrosu hiç yapılmamış ya da kesinleşmemişse dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ve tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 – 20 yıl önce çekilmiş steroskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar steroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, ziraat uzmanından taşınmazdaki ağaçların sayısı, yaşı, kapalılık oranı, hakim bitki türünün ne olduğu konusunda rapor alınmalı, komşu parsellere ait kadastro tespit tutanakları ile varsa dayanağı kayıt ve belgeler getirtilerek çekişmeli taşınmaz yönünü ne olarak gösterdiği araştırılmalı, bu şekilde toplanacak deliller çerçevesinde karar verilmelidir
Böylesine bir inceleme yapılmadan eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; Hazinenin 102 parsele yönelik temyiz itirazlarının reddi ile bu parsel yönünden verilen hükmün ONANMASINA,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; Hazinenin 13 parsele yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile bu parsel yönünden verilen hükmün BOZULMASINA 09/04/2013 günü oy birliği ile karar verildi.