Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/14421 E. 2013/2229 K. 05.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14421
KARAR NO : 2013/2229
KARAR TARİHİ : 05.03.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ile davalı … Aylıkçı, … mirasçıları vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında …. Köyü 156 ada 16, 17 ve 19, 159 ada 27, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41 ve 42 parsel sayılı taşınmazlar, fındık bahçesi niteliğiyle Mayıs 1289 Y. tarih ve 102 numaralı sicilden gelen tapu kaydı nedeniyle davalılar adına tesbit edilmiştir. Orman Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın REDDİNE dair verilen hükmün davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15.11.2007 gün ve 11839 – 14447 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Uzman bilirkişi …. tarafından düzenlenen raporda, çekişmeli parsellerin, memleket haritasında yeşil renkli, küçük yapraklı ağaç sembolü ile gösterildiği, orman özelliği gösteren alanlar içinde değil ağaç topluluğu veya sıra halinde gözüken yere isabet ettiği, fındık ağaçları ile kaplı eylemli durumuna göre orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmişse de, rapora eklenen memleket haritası suretinde çekişmeli parseller ok ile gösterilmek suretiyle ve denetime olanak tanımayacak şekilde nokta olarak, yeşil renkli yapraklı ağaç sembollü alanda işaretlenmiş, arazi kadastro paftası ile memleket haritası çıkıştırıldığında, bu kez daha önce işaretlendikleri yerden başka bir yerde gösterilmiştir. Zemindeki fındık ağaçlarının yaşları gözetildiğinde, memleket haritasının düzenlendiği tarihte üzerinde değerlendirme konusu yapılacak fındık ağacı varlığından söz edilemeyeceği gibi, taşınmazlarda bulunan ve kendiliğinden yetiştiği söylenen kızıl ağaç ve diğer ağaçların yaşları, çevre parsellerin yapısı ve eğim dikkate alındığında bilirkişinin eylemli durum ile memleket haritası üzerindeki nitelendirme hususunda yaptığı açıklama yetersizdir.
Diğer taraftan; çekişmeli taşınmazların tespitine esas alınan ve değişebilir nitelikte sınır içeren tapu kaydının, yüzölçümünden çok fazlaya revizyon gördüğü halde, 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesi gereğince çekişmeli parselleri kapsayıp kapsamadığı yöntemince araştırılmamıştır.
O halde, Mahkemece, aynı tapu kaydının revizyon gördüğü parsellere ilişkin derdest davaların birleştirilmesi, eski tarihli resmî belgelere göre yeniden araştırma yapılması, 6831 sayılı Kanunun 1/F maddesinin orman içindeki veya ormana sınır yerler söz konusu olduğunda, tapu kaydı kapsamındaki yerler için uygulama olanağı bulabileceği, bunun için çekişmeli parsellerin tapu kaydı kapsamında kaldığının saptanması gerektiği, dayanak tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamının belirlenmesi, asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan kazanılıp kazanılmadığının, taşınmazın orman içi açıklığı olup olmadığının üzerinde durulması” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra,
Davanın kısmen kabulüne,
156 ada 16 parselin (628,38 m2), 159 ada 32 parselin (1752,99 m2), 159 ada 33 parselin (1034,34m2) , 159 ada 38 parselin (1127,41 m29) orman niteliği ile Maliye Hazinesi adına;

156 ada 17 parselin (A1) (632,40 m2), 156 ada 19 parselin A1 (1944,05 m2), 159 ada 30 parselin (A1) (508,74 m2), 159 ada 31 parselin (A1) (686,52 m2),159 ada 34 parselin (A1) (910,50 m2), 159 ada 35 parselin (A1) (155,92 m2), 159 ada 36 parselin (A1) (345,24 m2), (A3) (384,90 m2),159 ada 37 parselin (A1) (2231,15 m2), 159 ada 39 parselin (A1) (793,67 m2), 159 ada 40 parselin (A1) (832,36 m2),159 ada 41 parselin (A1) (2159,85 m2), 159 ada 42 parselin A2 (1608,40 m2) bölümlerinin orman niteliği ile Hazine adına;
159 ada 27 parselin TESBİT GİBİ TESCİLİNE,
156 ada 17 parselin (A2) ( 254,03 m2) bölümünün … adına;
156 ada 19 parselin (A2) ( 4665,32 m2) bölümünün ….adına ;
159 ada 30 parselin (A2) (152,22 m2) bölümünün … mirasçıları adına;
159 ada 31 parselin (A2) (334,11 m2) bölümünün … adına;
159 ada 34 parselin (A2) ( 442,85 m2) bölümünün … adına;
159 ada 35 parselin (A2) ( 1624,16 m2) bölümünün Mustafa Kara mirasçıları adına;
159 ada 36 parselin (A2) ( 977,29 m2) bölümünün … adına;
159 ada 37 parselin (A2) (657,27 m2) bölümünün … adına ;
159 ada 39 parselin (A2) ( 67,78 m2) bölümünün … adına;
159 ada 40 parselin (A2) ( 589,88 m2) bölümünün … adına;
159 ada 41 parselin (A2) ( 904,60 m2) ve (A3) (440,99 m2) bölümünün …. adına;
159 ada 42 parselin (A1) (921,17 m2) ve (A3) (63,95 m2) bölümünün … mirasçıları …, …, …, … adına tesciline,
karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından kişilere verilen bölümlere; davalı … mirasçıları vekili tarafından 159 ada 42 parselde orman olan bölüme; …. tarafından 159 ada 19 ve 41 parsellerde orman olan bölüme yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli taşınmazlar orman kadastro sınırları dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğraflarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazların kısmen orman sayılan, kısmen orman sayılmayan yerlerden olduğu ve kişiler adına tescile karar verilen bölümlerin dayanak tapu kaydı kapsamında kaldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince temyiz eden davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdıkları temyiz harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 05/03/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.