Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/14282 E. 2013/2614 K. 12.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14282
KARAR NO : 2013/2614
KARAR TARİHİ : 12.03.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı …, davalı Hazine ve dahili davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği …. Mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. … ve … davaya müdahil olarak katılma talebinde bulunmuşlar ve Orman Yönetimi davaya dahili davalı olarak dahil edilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 4097.75 m2 yüzölçümündeki tarla vasfındaki taşınmazın davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle, dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06/10/2008 gün ve 2008/10973 E – 2008/12145 K. sayılı bozma ilâmında özetle; ” Tescili istenen taşınmaz hakkında 126 ada 6, 9 ve 12 parsel numaraları verilerek kadastro tutanağı düzenlendiği ve 3402 sayılı Kanunun 5. maddesine göre malik haneleri açık bırakılıp kadastro mahkemesinin devredildiği anlaşılmaktadır. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olduğundan mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Bu nedenle; mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili Almus Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde işin esası hakkında karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak görevsizlik kararı verilmiş ve dosya Almus Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir. Kadastro mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne, 126 ada 9 parsel sayılı taşınmazın davacı … adına tesbit ve tapuya tesciline, 126 ada 6 ve 12 parsel sayılı taşınmazların orman vasfı ile Hazine adına tesbit ve tesciline, 126 ada 5 parsel sayılı taşınmaz lehine, 126 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerine fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 41,83 m2’lik kısmı üzerinde yol geçit hakkı tesisine karar verilmiş, hüküm davacı … vekili tarafından; 126 ada 12 parsel üzerinde özel mülkiyete konu imiş gibi geçit hakkı tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğu 126 ada 6 ve 12 parsellerin orman olmadığı müvekkili adına tescili gerektiği gerekçesi ile; davalı Hazine vekili tarafından; yol geçit hakkı tesisi kararının hukuka aykırı olduğu ve 126 ada 9 parsel sayılı taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tescil edilmesi gerektiği gerekçesi ile ve dahili davalı … Yönetimi vekili tarafından; 126 ada 9 parsel sayılı taşınmazın orman bütünlüğü arzettiği, dahili davalı durumunda olduklarından dava açılmasına sebebiyet vermediklerinden aleyhlerine Avukatlık ücretine karar verilemeyeceği gerekçesi ile temyiz edilmiştir.

Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Dairenin iâde kararı üzerine kadastro müdürlüğünden gelen 06/02/2008 tarihli yazıda; genel arazi kadastrosunun 04/06/2008 tarihinde yapıldığı, sonuçlarının henüz ilân edilmediği, tescile konu yerlerin 126 ada 6, 9 ve 12 sayılı parseller olarak tutanaklarının düzenlenip, 3402 sayılı Kanunun 5. maddesine göre malik haneleri boş bırakılarak kadastro mahkemesine gönderildiği bildirilmiş, tutanakların 28/09/2009 – 28/09/2009 tarihleri arasında ilânı yaptırılmıştır.
1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 126 ada 6 ve 12 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı … vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA karar vermek gerekmiştir.
2) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 126 ada 9 parsel sayılı taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı Hazine ve dahili davalı … Yönetiminin çekişmeli 126 ada 9 parsel sayılı taşınmaza yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
3) Davalı Hazine ve dahili davalı … Yönetiminin çekişmeli 126 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerinde geçit hakkı kurulmasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; müdahil …’un geçit hakkı kurulmasına yönelik bir talebi bulunmadığı ve talep olmadan geçit hakkı kurulmasına karar verilmeyeceği gibi, ormanlar üzerinde de geçit hakkı tesis edilemez.
Kabule göre de, geçit hakkına ilişkin davalar genel mahkemelerde görüleceğinden, Kadastro Mahkemesince bu hususta karar verilmesi de usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ; Yukarıda 1. bentde açıklanan nedenlerle; davacı … vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının …’a yükletilmesine, 2. bentde açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekili ve dahili davalı … Yönetimi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 3. bentde açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekili ve dahili davalı … Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 12/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.