YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14079
KARAR NO : 2013/3055
KARAR TARİHİ : 21.03.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : Hazine – Orman Yönetimi – Yumurtalık Sugözü K.TK
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … ve davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 10.04.2007 günlü dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ….Köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
Mahkemece; ….Köyünde bulunan 29.11.2007 günlü fen bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 9750,00 m²’lik taşınmaz yönünden davanın reddine, 11.12.2007 günlü bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen 14950,00 m²’lik yüzölçümündeki taşınmazın orman niteliği taşıdığından davanın reddine, 29.11.2007 günlü fen bilirkişi krokisinde (C), (D) ve (E) ile gösterilen kısımların 161, 162 ve 326 nolu parseller içerisinde kalması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı … ve davalı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1958 – 1959 yıllarında yapılan tapulama çalışmaları sırasında taşınmazlar taşlık ve çalılık olarak tapulama harici bırakılmışlardır. Bölgede orman kadastrosu çalışmaları yapılmamıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli yerlere komşu olan hükmen Hazine adına tapuda tescilli 326 nolu taşınmaza ilişkin davanın 07.04.1989 ve 17.07.1991 tarihlerinde yapılan keşifleri sırasında, dava konusu yerlerin halen taşlık ve çalılık niteliğinde olduğunun bildirildiği, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince taşınmazların tescili için dava tarihine kadar 20 yıllık aralıksız ve çekişmesiz zilyetlik süresinin geçmesi gerektiği, 1989 ve 1991 yıllarında taşlık ve çalılık niteliğinde olan yerde, davanın açıldığı 2007 yılına kadar 20 yıllık zilyetlik şartının gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 21.03.2013 günü oy birliği ile karar verildi.