Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/13732 E. 2013/2696 K. 14.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/13732
KARAR NO : 2013/2696
KARAR TARİHİ : 14.03.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine, Orman Yönetimi ve…. A.Ş. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı, sulh hukuk mahkemesine verdiği dava dilekçesinde; sınırlarını bildirdiği… Köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini, davalı Botaş’ın taşınmaz içerisinden doğalgaz hattı geçirmesi nedeniyle elatmasının önlenmesini istemiştir. Yargılamanın devamı sırasında bölgede arazi kadastrosu çalışmalarına başlanılmış, dava konusu yer hakkında 139 ada 63 parsel numarası verilerek, taşınmazın bazı bölümlerinin kullanım hakkının Botaş Genel Müdürlüğü’ne ait olmak üzere Hazine lehine daimi irtifak hakkı bulunduğu haklar ve mükellefiyetler bölümüne şerh verilip malik hanesi açık bırakılarak kadastro tutanağı düzenlenmiş, bunun üzerine dosya görevsizlik kararıyla kadastro mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne ve 139 ada 63 sayılı taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davalı Botaş’ın elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine, Orman Yönetimi ve Botaş A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1967 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu ve taşınmazın üzerindeki şerhlerle birlikte kişi adına tapuya tescile karar verildiği, davacı kişi tarafından elkoymaya yönelik bedelin İdareye karşı açılacak dava ile her zaman istenebileceği belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; davalı Botaş’ın taşınmaz üzerindeki hakimiyeti acele elkoyma işlemi sonucu kamulaştırmaya dayandığı halde, elatmasının önlenmesine karar verilmiş olması doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 1. bendinin son cümlesinde yer alan “davalı Botaş’ın müdahalesinin men’ine” cümlesinin kaldırılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 14.03.2013 günü oy birliği ile karar verildi.