Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/13694 E. 2013/2892 K. 19.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/13694
KARAR NO : 2013/2892
KARAR TARİHİ : 19.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği … Köyünde yaklaşık 40 dönüm taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu iddia ederek, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre davacı adına tescili iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, 03.05.2006 tarihli krokide (A) harfi ile gösterilen 19366 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile davacı adına tapuya tesciline ilişkin verilen karar davalı Hazinenin temyizi üzerine Dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03.11.2010 gün ve 10070 – 13452 sayılı bozma kararında özetle; [Taşınmazın 1942 yılında kesinleşen orman kadastrosunda 4 numaralı orman içi parseli olarak orman sınırları dışında bırakıldığı, tüm sınırlarında “Devlet Çam Ormanı” bulunduğu, bu hali ile orman içi açıklık niteliğinde olduğu gibi üzerinde 50 – 100 yaşlarında 19 adet meşe, çınar, kızılçam, keçiboynuzu, mersin, ahlat gibi ağaçlar bulunduğu, bu hali ile de zilyedlikle kazanılacak yerlerden olmadığı, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi] gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanununun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 01.07.1980 tarihinde ilân edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 1953 yılında kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 19/03/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.