YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/13553
KARAR NO : 2012/13492
KARAR TARİHİ : 28.11.2012
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 15/03/2011 gün ve 2011/360 – 2690 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde … tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında davaya konu Hisarönü Köyü, 139 ada 25 parsel sayılı 1392,31 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kayalık niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiş; aynı köy 139 ada 26 sayılı, 3437,14 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise, iki katlı tamamlanmamış kargir bina ve tarla niteliğiyle, önceden … Ata Tarım’a aitken, ölümüyle mirasçılarına kaldığı, taksim ve satış ile …’e geçtiği ancak, asliye hukuk mahkemesinde … … Dinç tarafından açılan tescil davası bulunduğu nedeniyle, malik hanesi açık olarak tesbit edilmiştir. Asliye hukuk mahkemesinde … tarafından, dilekçesinde sınırlarını bildirdiği taşınmazın, Medenî Yasanın 713 (mülga Medenî Yasanın 639). maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle açılan davayla, Necip Mümtaz Şerefli ve arkadaşları dava konusu taşınmazın, öncesinde 3 çiftlik arazisine ait tapu kayıtları kapsamı içerisinde kaldığını ileri sürerek, tescil davasına itiraz ve elatmanın önlenmesi istemiyle açtıkları dava birleştirildikten sonra davaya konu taşınmaz için kadastro tesbit tutanağı düzenlendiğinden söz edilerek, dava dosyası kadastro mahkemesine aktarılmış; …’in 139 ada 25 sayılı parselin, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescili istemiyle açtığı dava da, bu dava ile birleştirilmiş; davacılardan…yetkili Avukatları vasıtası ile davadan feragat etmişlerdir.
Mahkemenin, gerçek kişilerin açtıkları davaların reddine; çekişmeli parsellerin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline ilişkin 29.04.2010 gün ve 2009/1480 – 377 sayılı kararı, davacı … vekili ile davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15.03.2011 gün ve 2011/360 – 2690 sayılı kararı ile “çekişmeli taşınmazların etraflarındaki orman alanları ile bütünlük arz eden orman ve orman sayılan yerlerden olduğu, bu yerlerin 4999 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 7. maddesi ve 15.07.2004 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılmasının zorunlu bulunduğu 3402 sayılı Kadastro Yasasının 14 ve 17.
maddelerine göre imar ve ihyaya dayalı zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğu belirlenip, çekişmeli parselin malik hanesinin de açık olduğu ve mahkemece gerçek hak sahibi adına tescil edilmesi gerektiği de gözetilerek orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına” değinilerek ONANMIŞ; bu kez, davacı …, çekişmeli parsellerin orman sayılan yerlerden olmadığı, yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşulları oluştuğu halde, mahkemece eksik incelemeyle parsellerin orman olarak tesciline karar verildiği iddiasıyla, yerel mahkemenin onama kararının kaldırılarak, çekişmeli parsellerin adlarına tesciline karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
1) Eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafları ile orman kadastro tutanaklarının uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman orman bilirkişi raporuyla çekişmeli parsellerin orman sınırları dışında bırakıldığı, çekişmeli 139 ada 25 sayılı parselin tamamı ve 26 sayılı parselin orman bilirkişi krokisinde (A), fen bilirkişi krokisinde ise (B) ile gösterilen 892,30 m2 yüzölçümündeki bölümünün öncesi ve eylemli durumu itibariyle çam ağaçları ile kaplı, sınırdaki devlet ormanının devamı niteliğindeki eylemli devlet orman alanı olduğu, bu bölümler için davacı gerçek kişiler yararına ziyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek davacı …’in bu bölümlere ilişkin davalarının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı …’in 139 ada 25 sayılı parselin tamamı ve 26 sayılı parsein fen bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen bölümüne ilişkin yerinde olmayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
2) Davacı …’in çekişmeli 139 ada 26 sayılı parselin orman bilirkişi krokisinde (B) fen bilirkişi krokisinde ise (A) ile gösterilen 2544,84 m2 yüzölçümündeki bölümüne ilişkin itirazlarına gelince; bilirkişi raporlarıyla bu bölümün öncesi ve eylemli durumu itibariyle, orman örtüsü bulunmayan, önceden tarla olarak kullanılırken, keşif günü itibariyle üzerinde ev ve bahçesi niteliğiyle zilyet edildiği, yerel bilirkişi ve tanıkların kadastro tesbit tarihinden en az 20 yılı önce başlayan zilyetliği doğruladıkları, buna göre fen bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen bu bölüm için, davacı … yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu anlaşıldığı halde, …’in bu bölüme ilişkin davasının reddine ve bu bölümün orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline ilişkin yerel mahkeme kararı ve bu kararın onanmasına ilişkin daire kararı da doğru değildir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davacı …’in çekişmeli Hisarönü Köyü, 139 ada 25 sayılı parselin tamamı ve 26 sayılı parselin fen bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen 892,30 m2 yüzölçümündeki bölümüne ilişkin yerinde görülmeyen karar düzeltme isteminin REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davacı …’in, karar düzeltme isteminin kabulüyle, çekişmeli 139 ada 26 sayılı parselin fen bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 2544,84 m2 yüzölçmündeki bölümü yönünden, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15.03.2011 gün ve 2011/360 – 2690 sayılı onama kararının KALDIRILARAK, ikinci bentde açıklanan nedenlerle, (A) ile gösterilen 2544,84 m2 yüzölçmündeki bu bölüme ilişkin yerel mahkemenin 29.04.2010 gün ve 2009/1480 – 377 sayılı kararın BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının davacı …’e iadesine 28.11.2012 günü oy birliği ile karar verildi.