Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/13527 E. 2013/2928 K. 19.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/13527
KARAR NO : 2013/2928
KARAR TARİHİ : 19.03.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı …, dahili davacılar …. ve …, müdahil …, davalı Hazine ve katılan- davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/179 Esasa sayılı dosyasında, davacı …, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ….Köyünde bulunun toplam sekiz parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, miras bırakanı …’dan kaldığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
Asliye hukuk mahkemesinin 2004/82 Esas sayılı dosyasında, davacılar …. ve …, davalılar … ve … aleyhine, babaları …’ın davalılar ile ölünceye kadar bakma sözleşmesi yaptığını, yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmelerinin mal kaçırmak amacıyla yapıldığı iddiasıyla iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Asliye hukuk mahkemesinin 2006/22 Esasa sayılı dosyasında, davacı …, dava dilekçesinde bildirdiği taşınmazları her ne kadar oğlu …’a hibe etmiş ise de bu hibe işleminin geçersiz olduğunu, ayrıca hibe işlemi sadece babasından kalan taşınmazları kapsadığını, amcası …’ın hissesini de icra yoluyla satın almış olması nedeniyle öncelikle hibe işleminin iptalini, bu mümkün olmadığı takdirde, amcası …’ın ½ hissesinin adına tesbit edilmesini talep etmiştir.
Yörede 2006 yılında yapılan kadastro sırasında Bektaşlı Köyü 102 ada 66, 105 ada 5, 107 ada 19, 108 ada 31, 32, 93, 116, 118, 119, 120 ve 121, 113 ada 22, 33, 35 ve 43, 114 ada 19, 31, 33, 34, 35 ve 36, 115 ada 73, 116 ada 6, 117 ada 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 50, 51, 52, 53, 64, 65, 66, 94, 98, 99 ve 101, 120 ada 16 ve 17 ile 117 ada 313 parsel sayılı taşınmazlar, yukarıda belirtilen dosyalarda davalı olduklarından bahisle malik haneleri açık bırakılarak tesbit edilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesinde görülmekte olan davalar, çekişmeli taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlenmiş olması nedeniyle kadastro mahkemesine devredilmiştir.
Kadastro mahkemesinde dava dosyaları birleştirilerek, …’ın davasının kısmen kabulüne kısmen reddine, …’ın davasının reddine, müdahiller ….. ve …’ın talebinin kabulüne;
108 ada 31, 32, 118 ve 119, 113 ada 22, 33, 35 ve 43, 114 ada 19, 31, 33, 34, 35 ve 36, 115 ada 73, 116 ada 6, 117 ada 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30 ve 50, 117 ada 51, 52, 53, 64, 65, 66, 94 ve 98, 102 ada 66, 105 ada 5, 107 ada 19, 117 ada 99, 117 ada 101 ve 117 ada 313,120 ada 16 ve 17 ve 108 ada 93 sayılı parsellerin 6109,96 m2 ve 108 ada 116 parselin 6465,80 m2’lik kısımlarının orman bilirkişi raporunda gösterdiği (B ve D) harflerinden ayrılarak aynı ada

ve parsel korunmak kaydıyla bu taşınmazların malik hanelerinin 01/07/1856 …. doğumlu, …’ın 03/03/1934 tarihinde vefatı ile veraseti 5760 pay kabul edilerek kararda gösterilen mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline,
108 ada 120 ve 108 ada 121 parseller ile orman ve fen bilirkişisinin rapor ve krokilerinde göstermiş olduğu 108 ada 93 nolu parselin 3442,52 m² ile 108 ada 116 parselin 2176.04 m² lik kısmının aynı ada içinde yeni parsel numaraları verilerek orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
117 ada 26 sayılı taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı kargir binanın … adına Kadastro Kanununun 19. maddesi gereğince tapunun beyanlar hanesi şerh verilmesine,
117 ada 27 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan iki adet binanın … adına Kadastro Kanununun 19. maddesi gereğince tapunun beyanlar hanesi şerh verilmesine,
117 ada 29 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 3 katlı kargir binanın … adına Kadastro Kanununun 19. maddesi gereğince tapunun beyanlar hanesi şerh verilmesine,
117 ada 30 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan tek katlı kargir binanın Ölü … mirasçıları adına Kadastro Kanununun 19. maddesi gereğince tapunun beyanlar hanesi şerh verilmesine,
114 ada 19 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 4 adet binanın … adına Kadastro Kanununun 19. maddesi gereğince tapunun beyanlar hanesi şerh verilmesine,
117 ada 65 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı binanın …. oğlu … adına Kadastro Kanununun 19. maddesi gereğince tapunun beyanlar hanesi şerh verilmesine,
117 ada 66 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 3 katlı binanın … adına Kadastro Kanununun 19. maddesi gereğince tapunun beyanlar hanesi şerh verilmesine,
Dava konusu 108 ada 31 sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 800 ocak fındık dikililerinin … adına Kadastro Kanununun 19. maddse gereğince tapunun beyanlar hanesi şerh verilmesine,
Dava konusu 114 ada 19 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan fındık dikililerini … adına Kadastro Kanununun 19. maddesi gereğince tapunun beyanlar hanesi şerh verilmesine,
Dava konusu 114 ada 33 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan fındık dikililerini …, … ve … adına Kadastro Kanununun 19. maddesi gereğince tapunun beyanlar hanesi şerh verilmesine
115 ada 73 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 190 ocak fındık dikililerin … adına Kadastro Kanununun 19. maddesi gereğince tapunun beyanlar hanesi şerh verilmesine,
117 ada 29 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan meyve ağaçlarını … adına Kadastro Kanununun 19. maddesi gereğince tapunun beyanlar hanesi şerh verilmesine
108 ada 32 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 235 ocak fındık dikililerin ölü … mirasçıları adına Kadastro Kanununun 19. maddesi gereğince tapunun beyanlar hanesi şerh verilmesine,
120 ada 17 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 235 ocak fındık dikililerini ölü …. mirasçıları adına Kadastro Kanununun 19. maddesi gereğince tapunun beyanlar hanesi şerh verilmesine,
117 ada 25 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ağaçların … adına Kadastro Kanununun 19. maddesi gereğince tapunun beyanlar hanesi şerh verilmesine,
117 ada 29 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ağaçların … adına Kadastro Kanunun 19. maddesi gereğince tapunun beyanlar hanesi şerh verilmesine,
108 ada 121 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 800 ocak fındık dikililerin ölü … mirasçıları adına Kadastro Kanununun 19. maddesi gereğince tapunun beyanlar hanesi şerh verilmesine,
117 ada 101 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 235 ocak fındık dikililerini … adına Kadastro Kanununun 19. maddesi gereğince tapunun beyanlar hanesi şerh verilmesine,

108 ada 93 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 680 ocak fındık dikililerini … adına Kadastro Kanununun 19. maddesi gereğince tapunun beyanlar hanesi şerh verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı …, dahili davacılar Zeki, Hasan ve …, müdahil …, davalı Hazine ve katılan – davalı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1966 yılında seri usûlde yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu kök muris …’dan kaldığı ve mirasçılar arasında usulüne uygun mal paylaşımı yapılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; yörede ilk orman kadastrosunun 1966 yılında herhangi bir köy ya da belde sınırı esas alınmadan sadece seri bazında yapıldığı ve köyün tamamını kapsamadığı anlaşılmaktadır. 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değiştirilen 12/3 maddesine dayanılarak çıkartılan ve 19 Ağustos 1974 günlü Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Orman Kadastro Yönetmeliğinin “Sınırlama Dışı Kalan Ormanlar İçin Yapılacak İşlemler” başlıklı 128. maddesinin (b) fıkrasında “sınırlaması yapılan Devlet ormanının dış ve iç sınırlarına bitişik olmayan Devlet Ormanları hakkında orman kadastro komisyonunca herhangi bir karar verilmiş olmayacağından ve bu gibi Devlet Ormanlarının orman kadastrosu yapılmış sayılmayacağından ıttıla hasıl olduktan hemen orman kadastrosunun yapılması merkezce sağlanır. Bu gibi ormanlarda orman kadastrosu yapılıncaya kadar ilgili kanun hükümlerine göre işlem yapılır” hükmü bulunmaktadır.
Bu durumda; yörede seri usûlde yapılan orman kadastrosunda, Devlet Ormanı olarak sınırlandırılan yerlerin dışında kalan taşınmazların orman kadastro komisyonlarınca incelemesi yapılmadığı ve niteliği belirlenmediğinden o yerde orman kadastrosunun yapılmış sayılmayacağı, bir başka anlatımla, o orman serisi dışında kalan yerlerde bir orman sınırlandırılmasının varlığından söz edilemeyeceğinden, bu nitelikteki taşınmazların orman olup olmadıkları ve hukukî durumlarının eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarının uygulanması, üzerindeki bitki örtüsü, toprak yapısı, eğimi ve çevresinin de incelenmesi sonucu belirlenmesi gereklidir. Mahkemece bu şekilde orman araştırması yapılmadığı gibi çekişmeli taşınmazların tamamı davalı olmaları nedeniyle malik haneleri açık olarak tutanak tutulduğundan tüm parseller yönünden orman araştırması yapılması gerekirken, sadece 108 ada 31, 93, 116, 118,119, 120 ve 121, 117 ada 24, 25, 50, 51, 52, 53 ve 99, 120 ada 16 ve 17 parsel yönünden orman araştırması yapılmış olması da doğru değildir.
Yine, mahkemece usûlüne uygun paylaşın yapılmadığı gerekçesiyle yetersiz araştırma sonucu orman sayılmayan yer olarak belirlenen taşınmazların tüm mirasçılar adına tesciline karar verilmiş ise de, dahili davacılar…. ve … tarafından bir kısım taşınmazlar yönünden tapu kaydı sunulmuş, mahkemece bu tapu kayıtları tüm tedavülleriyle birlikte getirtilerek uygulanmamıştır. Bu nedenle;
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ile tesbit tarihinden geriye doğru 15-25 yıl öncesine ait memleket haritası ile elde edildikleri hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile dayanak tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, dayanak tapu kayıtlarının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, çekişmeli taşınmazlara komşu parsellere ilişkin kadastro tutanak örnekleri ile dayanakları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir fen elemanı ve ziraat mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K.

sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, dayanak tapu kayıtları değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli; asıl taşınmazların kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmelidir.
Yapılan uygulama sonucunda tapu kaydı kapsamında kalan yerlerin orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, tapu kayıtlarının oluşum nedeni incelenerek taşınmazların kök muristen mi yoksa üçüncü bir şahıstan mı geldiği belirlenmeli, üçüncü bir şahıstan gelmekte ise, tapu kaydı kapsamında kalan yerler tapu malikleri adına tesciline karar verilmeli, kök muristen gelmekte ve geçerli bir devire dayanmakta ise, kök murisin mallarının paylaşıldığı kabul edilerek uzun süreli kullanıma değer verilmelidir. Tapu kaydı kapsamı dışında kalan taşınmazların da orman sayılmayan yerlerden ve zilyetlikle kazanılacak yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, taşınmazların ortak miras bırakandan kaldığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın, miras bırakanın ölümünden sonra terekenin mirasçıları arasında yöntemince paylaşılıp paylaşılmadığı ve uyuşmazlığa konu taşınmazların paylaşım sonucu hangi tarafa isabet ettiğine ilişkin olduğu, paylaşıma dayanan tarafın, Medenî Kanunun 6. maddesi gereğince paylaşımın varlığını, paylaşım tarihini, paylaşıma bütün paydaşların veya yetkili temsilcilerinin katıldıklarını, paylaşımda paydaşlara verilen paylar ile bunların akıbetlerini, Kadastro Kanunun bölgede uygulandığı tarihe kadar paylaşımın bozulmadığını kanıtlamakla yükümlü olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 15. maddesi uyarınca harici paylaşımın belgeler, bilirkişi ve tanık beyanları ile kanıtlanabileceğinden mahkemece, paylaşıma dayanan taraftan bu konuya ilişkin delilleri sorulmalı, paylaşım yapılmışsa, paylaşımın yapılmadığını iddia eden tarafın bu taşınmazdaki payına karşılık ne aldığı, taşınmaz almışsa nereden aldığı ve kadastro sırasında kimin adına tesbit edildiği araştırılmalı, gerektiğinde ilgili tutanaklar getirtilip incelenerek bilirkişi ve tanık beyanlarının doğruluğu denetlenmeli, uzun süreli kullanmanın harici paylaşımın karinesi olabileceği, paylaşımda eşitliğin zorunlu bulunmadığı gözönünde tutularak bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı …, dahili davacılar Zeki, Hasan ve …, müdahil …, davalı Hazine ve katılan – davalı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 19/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.