Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/13400 E. 2013/2271 K. 05.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/13400
KARAR NO : 2013/2271
KARAR TARİHİ : 05.03.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ile davalılardan … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

5831 sayılı Kanunun 8 ve 3402 sayılı Kanunun Ek 4 maddesine göre yapılan kadastroda; …. Çiftliği 107 ada 6 parsel sayılı 108,58 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesiz 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğundan söz edilerek, beyanlara “işbu taşınmaz ve üzerindeki 1 katlı kagir bina 20 yıldan beri ….evladı …’nin fiilî kullanımındadır, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır” şeklinde şerh yazılarak, Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı Orman Yönetimi, 107 ada 6 sayılı parsel üzerinde yer alan davalı gerçek kişiye ait evin orman sınırları içinde kalan bölümünün beyanlar hanesine yazılmadığı iddiasıyla, ekli krokide gösterildiği, bu hususun beyanlar hanesin yazılmasını istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli parselin beyanlar hanesinde yer alan “işbu taşınmaz ve üzerindeki 1 katlı kagir bina 20 yıldan beri …. evladı …’nin fiilî kullanımındadır” şeklindeki şerhin silinerek yerine “işbu taşınmaz ve üzerindeki 2 katlı binanın 21,66 m²’lik kısmı ile taşınmazda bulunan deponun 31,26 m²’lik kısmı 20 yıldan beri …. evladı …’nin fiilî kullanımında olup, binanın 77,57 m²’lik kısmı ve deponun 37,72 m² kısmı orman sınırları içinde kalmaktadır.” şeklinde belirtme yapılarak beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından esasa, davacı Orman Yönetimi tarafından ev ile deponun orman sınırları içinde kalan bölümlerinin ters yazıldığı düzeltilmesi gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastroya itiraza ilişkindir.
Çekişmeli parselin yörede 1943 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeyken, yörede 1989 yılında yapılıp kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı yönünde taraflar arasında uyuşmazlık yoktur.
İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve kesinleşmiş orman kadastro tutanak ve haritalarının uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporu ile davlı …’nin kullandığı evin ve deponun kısmen 107 ada 6 sayılı parselin sınırları içinde, kısmen de bu parsel dışında hakkında tutanak düzenlenmeyen, kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı belirlenip, “Beyanlar” başlıklı Türk Medeni Kanununun 1012. maddesinin “Bir taşınmazın eklentileri, malikin istemi üzerine kütükteki beyanlar sütununa yazılır. Bu kaydın terkini, kütükte hak sahibi görünen bütün ilgililerin rızasına bağlıdır. Taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. Özel kanun

-2-
2012/13400 – 2013/2271

hükümleri saklıdır” şeklindeki hükmü uyarınca genellikle tapu kütüğüne yazılarak alenileştirilmesinde fayda umulan hukuki ilişki ve fiilî durum şeklinde tarif edilen her beyanın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterebilme olanağı bulunmadığı, başka bir anlatımla, tapu kütüğünün beyanlar hanesine “beyanda” bulunulabilmesi için ya Medeni Kanun’da bir hüküm olması veya özel kanunlarda bu konuda bir hükme yer verilmesi yahut tapu sicil tüzüğünde bir düzenleme yapılmış olması gerekeceği, Tapu Sicil Tüzüğünün 60. maddesi gereğince de kütüğün beyanlar sütununa ancak mevzuatın yazılmasını öngördüğü hususların yazılabileceği, ancak, yasal düzenlemelerdeki belirsizlikler nedeniyle Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü genelgeleriyle açıklayıcı olmak koşuluyla örneğin; bina yapılamaz beyanı, yıkım kararları, uygulanamayan mahkeme ilamları, orman içi binalar gibi belirtmelerde tapunun beyanlar sütununa işaretlenebileceği gözetilerek bir kısmı Çekmeköy Sultan Çiftliği 107 ada 6 sayılı parselin üzerinde bulunan davalı gerçek kişi kullanımındaki evin ve deponun bir bölümünün, parsel dışında ve kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığının beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak, davalı …’nin kullanımındaki evin (D) ile gösterilen 31,26 m² bölümünün, deponun ise (A) ile gösterilen 21,66 m² bölümünün kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında ve 107 ada 6 sayılı parsel sınırları içinde kaldığı belirlendiği halde, hükme dayanak yapılan fen bilirkişi krokisinde ters ve yanlış yazılması nedeniyle, evin (A) ile gösterilen 21,66 m² ve deponun (D) ile gösterilen 31,26 m² sinin 107 ada 6 sayılı parsel içinde kaldığının söylenmesi ve bu şekilde beyanlar hanesine yazılması doğru değilse de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasında yer alan “iş bu taşınmaz ve üzerindeki 2 katlı binanın 21,66 m²’lik kısmı ile taşınmazda bulunan deponun 31,26 m²’lik kısmı 20 yıldan beri …. evladı …’nin fiilî kullanımında olup, binanın 77,57 m²’lik kısmı ve deponun 37,72 m² kısmı orman sınırları içinde kalmaktadır.” cümlelerinin hükümden çıkartılarak, bunun yerine; “iş bu taşınmaz ve üzerindeki 2 katlı binanın krokisinde (D) ile gösterilen 31,26 m² bölümü ile deponun (A) ile gösterilen 21,66 m² bölümünün 20 yıldan beri …. evladı …’nin fiilî kullanımında olup, binanın krokisinde (C) ile gösterilen 77,57 m² bölümü ve deponun krokisinde (B) ile gösterilen 37,74 m² kısmı orman sınırları içinde kalmaktadır.” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 05/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.