Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/13308 E. 2013/2282 K. 05.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/13308
KARAR NO : 2013/2282
KARAR TARİHİ : 05.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı … Yönetimi tapuda davalı adına kayıtlı Gürleşen Köyü 132 ada 80 sayılı parselin, kısmen 80 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, yolsuz oluşan tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece çekişmeli parselin orman kadastro komisyonunca tapu kaydı kapsamındaki özel orman olarak, orman sınırları dışında bırakıldığının belirlendiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince, genel arazi kadastrosuna esas olmak üzere yapılan orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı iddiasıyla açılan tapu iptal tescile ilişkindir.
Çekişmeli parselin bulunduğu Gürleşen Köyünde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4/3 maddesi hükmüne göre 1989 yılında yapılmış, sonuçları genel arazi kadastrosu ile birlikte ilân edilmiştir.
Arazi kadastrosu 1990 yılında yapılmış, 18.08.1991 ilâ 20.03.1991 tarihlerinde ilân edilmiş, …. Köyü 132 ada 180 parsel sayılı 86400 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle, dava dışı 181 sayılı parselle bir bütün olarak Ocak 1990 tarih 3, Kasım 1962 tarih 14, Ağustos 1988 tarih 4, Haziran 1983 tarih 2 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı, kayıt miktar fazlasının sınırdaki dava dışı 255 parsel olarak belirlendiği, 180 ve 181 sayılı parsellerin 80 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 145 ilâ 153 numaralı orman sınır noktalarından oluşan orman sınır hattı ile orman sınırları dışında bırakıldığından söz edilerek, paylı olarak …. adlarına tesbiti itirazsız kesinleşerek tapuya kayıt edilmiş,… Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.12.1999 gün ve 1998/88-64 sayılı, davacı …’ın açtığı şuyun giderilmesi davasının kabulüne ilişkin kararı gereği satış suretiyle ortaklık giderilerek, çekişmeli 180 sayılı parsel 22.10.2002 tarihinde 206 yevmiye ile … adına kayıt edilmiştir.
Mahkemece kesinleşmiş orman kadastro tutanakları ve haritasının uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonucu düzenlenen orman bilirkişi raporlarıyla çekişmeli parselin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında kaldığının belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporlarına ekli krokide 145 ila 150 numaralı orman sınır noktalarını birleştiren orman sınır hattı ile bir örneği dosyada yer alan orijinal orman kadastro haritasındaki aynı orman sınır noktalarını birleştiren orman sınır hattı ile çeliştiği görülmektedir. Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporlarında bu çelişkinin nedeni orman kadastro haritası ile arazi kadastro paftasının yapım tekniğindeki farklılar olarak bildirilmiş, 3402 sayılı Kanunun 4/3 maddesi gereğince yapılan orman kadastrosunun 3402 sayılı Kanuna göre yapıldığı teknik farkının bu çelişkiye ne şekilde yol açtığı yönünde yeterli açıklama yapılmamıştır.

Diğer taraftan, orman kadastro tutanakları incelendiğinde, hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi çekişmeli parselin tesbitine esas alınan tapu kayıtlarının geldiği Kasım 1945 tarih 7 sıra numaralı tapu kaydı kapsamındaki yerin P.8 nolu orman içi tarım poligonu olarak orman sınırları dışında bırakılmışsa da, tapu kaydının geldiği kök K. Evvel 1328 tarih 3 nolu sicil itibariyle, müfrez tapu kayıtları ve tedavüller ile tüm revizyonları getirtilmemiş, tapu kaydının Orman Yönetimini bağlayıp bağlamayacağı, tapu kaydının kapsamı ve çekişmeli parseli kapsayıp kapsamadığı, dolayısıyla çekişmeli parselin orman tahdit tutanaklarında orman sınırları dışında bırakılan yer kapsamında kalıp kalmadığı yöntemince belirlenmemiş, orman kadastro tutanak haritaları çeliştiğinde, hangisine değer verileceği irdelenmemiş, büyük bir bölümü orman ağaçları ve makiler ile kaplı yüksek eğimli taşınmazın, 6831 sayılı Kanunun 6292 sayılı Kanun ile değişik 7. maddesi gereğince yeniden yapılacak orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırılacak yerlerden olup olmadığı da araştırılmamıştır.
O halde, öncelikle çekişmeli parselin tesbitine de esas alınan Kasım 1945 tarih 7 sıra numaralı tapu kaydının geldiği K. Evvel 1328 tarih 3 sıra numaralı tapu kaydı ilk tesisinden itibaren, cins, miktar ve sınır değişikliklerini gösteren tüm tedavülleri ile revizyonları ile bu revizyonların komşuları getirtilmeli, çekişmeli parselin bulunduğu yere ilişkin 1991 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılan orman kadastrosuna ilişkin renklendirilmiş, orijinalinden fotokopi orman kadastro haritası ile daha sonra 2005 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B uygulamasına ilişkin tutanaklar ve haritalar getirtilerek dosyasına eklenmeli, daha sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ( Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte; 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğe göre hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 10-15 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, aynı esaslarla aplikasyon tutanak ve haritası uygulanmalı; bulunan ilk orman tahdit hattı ile aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile belirlenen orman sınır hatları, sözü edilen haritaların ölçekleri eşitlenerek, çekişmeli taşınmazın ilk orman tahdit haritası ve aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, dosyaya getirtilen memleket haritası ve amenajman planı ile hava fotoğrafları orman bilirkişi vasıtasıyla yöntemince uygulanarak çekişmeli parselin hangi bölümlerinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin saptanması, parselin bir birinden farklılık arz eden bölümlerinin bitki örtüsü, toprak yapısı ve çevresi incelenerek, orman kadastrosunun yapıldığı tarihte orman sayılan yerlerden olup olmadığı, 6831 sayılı Kanunun 6292 sayılı Kanun ile değişik 7. maddesi hükmüne göre orman olarak sınırlandırılacak yerlerden olup olmadığı, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu, 1942 yılı orman kadastro tutanaklarında belirlenen açı ve mesafeleri (açı ve mesafe hesap yöntemi gerekirse krokisinde işaretlenerek) içerecek biçimde orman sınır noktalarıyla birlikte gösteren, getirtilen memleket haritaları, tapu kaydı kapsamını gösteren bilirkişi krokileri, kadastro paftaları ve orman kadastro haritası ölçekleri koordinat değişim sistemi ve diğer yöntemlerle eşitlenmek suretiyle bir birleri üzerine aplike edilip, ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan müşterek imzalı

rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan ya da ilk orman kadastrosuna en yakın tarihte düzenlenmiş hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara (tutanaktaki mevki ve yer isimleriyle, açı ve mesafelere göre belirlenen hatta) değer verileceği düşünülmeli, parselin tapu kaydı kapsamında kalan bölümleri ile tapu kaydı kapsamı dışında kalan bölümlerinin eylemli durumuna göre kesinleşen orman sınırları içinde olup olmadığı, ya da yeniden yapılacak orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırılacak yerlerden olup, olmadığı tereddüte yer bırakmayacak biçimde saptanarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 05.03.2013 günü oy birliği ile karar verildi.