Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/13278 E. 2013/2332 K. 07.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/13278
KARAR NO : 2013/2332
KARAR TARİHİ : 07.03.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında …. Köyü, 111 ada 18, 19, 20 ve 21 parsel sayılı sırasıyla 3533,90 m², 3979,36 m², 3346,04 m² ve 3747,72 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden 111 ada 18 ve 21 sayılı parseller ham toprak niteliğiyle, 111 ada 20 sayılı parsel tarla niteliğiyle davalı Hazine adına, 111 ada 19 sayılı parsel ise Ekim 1966 tarihli 119 nolu tapu kaydı uygulanarak davacı gerçek kişi adına tesbit edilmişlerdir. Davacı, dava konusu parsellerin Ekim 1966 tarihli 118 nolu tapu kaydı kapsamında kaldıkları iddiasıyla, Hazine adına olan tesbitlerin iptali ile adına tesbit edilen 111 ada 19 sayılı parsele ilave edilerek adına tapuya tescillerini istemiş, 29.02.2012 günlü duruşmada; 111 ada 18 nolu parselle ilgili davasından vazgeçmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne ve dava konusu 111 ada 20 ve 21 nolu taşınmazların malik hanelerinin iptaline ve davacı adına tapuya tescillerine, 111 ada 18 ve 19 sayılı parsellerin dava konusu olmadıkları anlaşılmakla, tutanak asıllarının usûlüne uygun kesinleştirilmesi için kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesine göre yapılmıştır.
Mahkemece; dava konusu 111 ada 20 ve 21 nolu taşınmazların davacının dayandığı tapu kaydı sınırları içinde kaldığı ve zilyetliğinde bulundukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin hükmü yerinde değildir. Şöyle ki; davacının dayandığı tapu kaydının dava dışı 111 ada 23 nolu parsele revizyon gördüğü, 111 ada 23 ve 28 parseller bir bütünken, 111 ada 28 sayılı parselin tapu kayıt miktar fazlası olarak Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği anlaşıldığı halde, mahkemece; 111 ada 28 parsel sayılı taşınmaz tutanağı ve dayanakları getirtilmemiş, revizyon kaydı değerlendirilmemiş, dava konusu taşınmazların sınırında 111 ada 1 nolu orman parseli bulunduğundan eski ve yeni hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları ile topoğrafik fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği getirtilerek uygulanıp taşınmazların niteliği ile konumu ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı saptanmamış, davacı 29.02.2012 günlü duruşmada 111 ada 18 sayılı parsel hakkındaki davasından vazgeçtiğinden bu parsel hakkında sicil oluşturulmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.

Bu nedenle; mahkemece, 111 ada 28 sayılı parsele ait kadastro tutanağı ve dayanakları, davalı ise dava dosyası, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tesbit tutanağının düzenlendiği tarihten 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları, topoğrafik fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği ilgili yerlerden getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte eski tarihli memleket haritası ile hava fotoğrafları ile tesbit tutanağının düzenlendiği tarihten 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği, dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp taşınmazın bu belgelerde niteliğinin ne şekilde görüldüğü, imar, ihya ve zilyetliğinin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı, zilyetlik ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı taşınmazın bitki örtüsü toprak yapısı ve eğimi belirlenmeli orijinal renkli memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde bir biri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunun çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, dayanak tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli; asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmeli; davacı 29.02.2012 günlü duruşmada 111 ada 18 sayılı parsel hakkındaki davasından vazgeçtiğinden hakkında sicil oluşturulmalı, tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 07.03.2013 günü oy birliği ile karar verildi.