Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/13258 E. 2013/2331 K. 07.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/13258
KARAR NO : 2013/2331
KARAR TARİHİ : 07.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesiyle; Aralık 1937 tarihli 17 nolu tapu ile adına tescilli olan tarlasının Taşpınar Mahallesinde 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında orman parseli içerisinde bırakıldığı iddiasıyla, bu bölümün tapusunun iptali ile adına tesbit ve tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılarak 25.02.2008’de kesinleşmiştir.
Mahkemece, ziraatçı bilirkişi raporuna göre taşınmaz üzerinde 40-50 yıldır hiçbir tarımsal faaliyet yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dava konusu Taşpınar Mahallesi 585 ada 1 sayılı parsel orman niteliği ile Hazine adına tesbit ve tescil edilmiş, davacı tapu ve zilyetliğe dayanarak taşınmazın adına tescili istemiyle sadece Orman Yönetimi ve murisi Abdullah Doğrul mirasçılarına husumet yönelterek dava açmıştır. Ormanların mülkiyeti Hazineye, kullanma hakkı ise Orman Yönetimine aittir. Bu tür taşınmazlara yönelik açılacak davalarda Orman Yönetimi ve Hazinenin zorunlu dava arkadaşı olması nedeniyle her ikisine birden husumetin yöneltilerek davanın açılması gerekir. Mahkemece, Hazine davaya dahil edilmeden, çevre taşınmazlara ait kadastro tutanakları ile davacının dayandığı tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte varsa revizyon kayıtları getirtilip, yapılan keşifte taraf tanıkları ve yerel bilirkişilerinden sorulmadan, eski ve yeni hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları ile topoğrafik fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği getirtilerek uygulanıp taşınmazın niteliği ile konumu ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı saptanmadan karar verilmiştir. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, öncelikle Hazine davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılıp taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra tüm tarafların iddia ve savunmaları toplanmalı, davacının tutunduğu tapu kaydı ilk oluştuğu günden itibaren tüm gittileri, kadastro sırasında başka parsellere revizyon görüp görmediği sorularak, görmüş ise bu parsellere ait tutanak örnekleri ile davalı olanlara ilişkin dava dosyaları, komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları, topoğrafik fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı ) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek

mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte eski tarihli memleket haritası ile hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp taşınmazın bu belgelerde niteliğinin ne şekilde görüldüğü, imar, ihya ve zilyetliğinin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı, zilyetlik ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı, taşınmazın bitki örtüsü, toprak yapısı ve eğimi belirlenmeli orijinal renkli memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde bir biri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, taraf tanıkları, yerel bilirkişiler ve tesbit bilirkişiler dinlenerek dayanak tapu kaydı yöntemince zemine uygulanmalı, tapu kaydının mevki ve sınırlar itibariyle taşınmaza uyup uymadığı saptanmalı; uyuyor ise geçerli kapsamı tayin olunmalı; fen bilirkişi krokisi üzerine tapu kaydı sınırları kırmızı renkli kalemle gösterilerek keşfi izleme olanağı sağlanmalı, dava konusu edilen taşınmazın orman içi açıklık niteliğinde bulunup bulunmadığı, dayanılan tapu kaydı çekişmeli taşınmazına uymuyor ise bu tür yerlerin zilyetlik yolu ile kazanılamayacağı ve özel mülk olarak tescil edilemeyeceği dikkate alınmalı, tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz araştırmaya dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı …’un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 07/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.