Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/13061 E. 2013/4653 K. 29.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/13061
KARAR NO : 2013/4653
KARAR TARİHİ : 29.04.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi katılan … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında Gökben Köyü, 186 ada 2 ve 196 ada 36 parsel sayılı sırasıyla 2903,38 m² ve 17386,34 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalı … Köy Tüzel Kişiliği adına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. … ise, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 182 ada 2 parselin bir bölümünün adına tapuya tescili istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece, Hazinenin davasının kabulüne, katılanın davasının reddine, dava konusu taşınmazların kadastro tespitlerinin iptal edilerek ham toprak niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmiş; katılan … tarafından 182 ada 2 parselin fen bilirkişiler tarafından düzenlenen krokili raporda (2-B) ile işaretlenen kesimi yönünden temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10.11.2010 tarih ve 2010/10117-14058 sayılı kararı ile temyize konu bölüm yönünden hüküm bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece çekişmeli taşınmazın temyize konu bölümünün katılan tarafından 1987 yılında alındıktan sonra düzleştirildiği, kadastro tesbitinin ise 2007 yılında yapıldığı, taşınmazın 1987 yılından sonra imar ve ihya edildiği gerekçesiyle katılanın davası reddedilmiş ise de yapılan inceleme araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, temyize konu yerin Şevki Zor tarafından tarla olarak kullanıldığını, 1987 yılında katılana sattığını, katılanın taşınmazı satın aldıktan sonra düzleştirerek kullandığını, katılan ile önceki zilyetlerin zilyetliğinin 50 yıldan fazla olduğunu bilmişlerdir. Ziraat bilirkişi kurulu da temyize konu yerin eski yıllardan bu yana tarım yapılan arazi olduğunu belirtmiştir. Bu durumda, katılan yararına 3402 sayılı Kanunun 14. ve 17. maddelerinde düzenlenen imar ve ihya ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde duraksama oluşmuştur. Bu sebeple; dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ait 1980-1985 yıllarına ilişkin 1/20000 ve 1/25000 ölçekli stereoskopik hava fotoğrafları ile aynı yıllara ilişkin fotogonometri yöntemiyle düzenlenmiş harita bulundukları yerlerden getirtilmeli, ziraat mühendisi, harita mühendisi ve orman mühendisi ile birlikte hava fotoğrafları; topoğrafik harita ve kadastro paftası ile çakıştırıldıktan sonra mahalline uygulanmalı, stereoskop aletiyle incelenmeli, fen, ziraat ve orman bilirkişi tarafından taşınmaz üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı belirlenmeli, taşınmazın sınırında dere bulunduğundan jeoloğ bilirkişiden taşınmazın dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı yönünde rapor alınmalı, kadastro tesbit tarihine kadar geçen zilyetlik süresinin iktisap için yeterli olup olmadığı üzerinde durulmalı, zilyetlik olgusunun maddi olaylara dayalı olmasından hareketle, maddî olayların ancak tanık, bilirkişi ve benzeri anlatımlarla kanıtlanacağı gözetilmeli (H.G.K.’nun 30.03.1994 gün ve 1993/8-939-1994/176 sayılı kararı), komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları ile kadastro tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tespit tarihine kadar davacı kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenerek, sonucuna göre hüküm kurulmalı] denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra katılan …’nın davasının reddine, davacı Hazinenin davasının ise kabulüne ve dava konusu Gökben Köyü, 182 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile taşınmazın ham toprak niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm katılan … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca yapılıp kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan inceleme ve araştırma sonucunda kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının katılan … yararına oluşmadığı saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 29/04/2013 günü oy birliği ile karar verildi.