Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/12742 E. 2012/14592 K. 18.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/12742
KARAR NO : 2012/14592
KARAR TARİHİ : 18.12.2012

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 31.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi, davacılar … …, …, …, ve arkadaşları … ve … tarafından istenilmekle, tayin olunan 12.06.2012 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacılar …. ve arkadaşları vekili Avukat … diğer taraftan Hazine vekili ….geldi başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 221 ada 1 parsel sayılı 6.207.362,44 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4/3. maddesi gereğince devlet ormanı olarak sınırlandırılıp, orman vasfı ile Hazine adına tespit edilerek kısmen ilân edilmiş, davacı gerçek kişiler, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 221 ada 1 parsel içinde kalan farklı farklı yerlere dava açmışlardır. Mahkemenin davaların kabulüne ilişkin 15.06.2009 gün ve 2007/14-50 sayılı kararı, Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08.11.2010 gün ve 2010/13464-13790 sayılı kararıyla, çekişmeli … Köyü 221 ada 1 sayılı parselin … … tarafından dava konusu edilen bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek, davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına değinilerek, … …’un davasının reddine ilişkin hüküm onanıp, Oraman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazları kabule edilerek, davacılar adına tesciline karar verilen, çekişmeli 221 ada 1 sayılı parselin bilirkişi krokisinde 1, 3, 9, 8/A, 8/B, 8/C, 10/B, 4/A, 2/A, 2/B, B, A, 7 ve 5 ile gösterilen bölümlerine ilişkin hüküm “davacılar adına tapuya tesciline karar verilen bu bölümlerin, dört tarafı orman olarak Hazine adına tesbit gören ve fiilen orman olan 221 ada 1 numaralı orman parselinin itirazsız kesinleşen kısımları ile çevrili orman içi açıklık niteliğinde olduğu, 6831 sayılı Yasanın 17. maddesi gereğince orman içi açıklıkların özel mülkiyete konu teşkil edecek biçimde özel mülkiyete konu edilemeyceği gözetilerek, davacıların davasının reddine karar verilmesi” gerektiğine değinilerek BOZULMUŞTUR. Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan inceleme sonunda bu kez davaların REDDİNE, çekişmeli … Köyü 221 ada 1 sayılı parselin tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar …, …, …, …, … ve arkadaşları, … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir. .
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayıl Yasanın 4/3. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parselin tamamı orman olarak sınırlandırılmış, davacılar bu işleme karşı dava açmışlardır.
Davcı gerçek kişiler tarafından açılan davaların reddi gerektiğine değinen Dairenin 08.11.2010 gün ve 2010/13464 – 13790 sayılı kararı taraflarına tebliğ edilmiş, mahkemece, hükmüne uyulmakla kesinleşmiştir. Kesinleşen bozma kararının tarafları için, çekişmeli 221 ada 1 sayılı parselin gerçek kişiler tarafından dava edilen bölümlerinin orman içi açıklığı olduğu yönünde usûlü kazanılmış hak oluşturduğu söylenebilirse de, bozma kararı dava edilen bölümlerin, yüzölçümlerinin … olduğu ve etrafının çepeçevre 221 da 1 sayılı parselin diğer bölümleri ile çevrili olduğu esasına dayandığı, mahkemenin bozma kararına uyarak verdiği kararında da aynı esasa dayandığı, oysa; dosyaya getirtilen harita, tutanak ve kayıtlardan, … Köyü 221 ada 1 sayılı parselin içinde kalan, davacılardan …’in davasına konu 9; …’ün davasına konu 6/A; …ün davasına konu 6/B i; …’ün davasına konu krokide 4/A ve 4/B; …’in davasına konu 5; …’in davasına konu 8/A, 8/B ve 8/C; …’in davasına konu 3 ile işaretlenen bölümlerin kuzeyinde yer alıp, 699 ila 772 ve oradan 699 numaralı orman sınır noktasına bağlanan orman sınır hattı ile orman sınrıları dışında bırakılan orman içi tarım poligonu için, 238 ada 1 ila 23 parsel sayısı ise tutanak düzenlendiği, dosya getirtilen 238 ada 1, 14, 15, 16, 18, 19, 20, 21, 22 ve 23 sayılı parsellerin tarım alanı olarak gerçek kişiler adına 24.06.2004 tarihinde yapılan tesbitlerinin, 15.10.2007 ila 24.11.2007 tarihleri arasında yapılan askı ilânı sonunda kesinleştiği, 221 ada 1 sayılı parselin … tarafından dava edilen ve krokisimde 1 ile işaretlenen bölümü ile 10/A ve 10/B ile gösterilen bölümlerin güneyinde … Köy kadastro çalışma alanının, davacı … tarafından dava edilen ve krokisinde 7 ile gösterilen bölümün güneyinde ise Meydancık Merkez Mahallesi çalışma alanının bulunduğu anlaşılmaktadır. Demirki Köy ve Meydancık Mahallesinde arazi kadastrosu yapılıp yapılmadığı ve tesbit tutanağı düzenlenip düzenlenmediği araştırılmamıştır. Bu haliyle çekişmeli bölümlerin etrafının çepe … dava konusu 221 ada 1 sayılı parselin diğer bölümleri ile çevrili olduğu, ya da orman içi açıklığı olduğu, tereddüte yer bırakmayacak biçimde net olarak söylenemez. Maddi hata usûlü kazanılmış hakkın istisnalarından olup, çekişmeli bölümlerin etrafının çepe … çekişmeli 221 ada 1 sayılı orman parselinin diğer bölümleri ile çevrili olduğu yönündeki maddi hataya dayalı Yargıtay bozma kararı, davanın tarafları yararına ya da zararına usûlü kazanılmış hak oluşturmaz.
Diğer taraftan, 221 ada 1 sayılı parselin çekişmeli bölümlerinin orman sayılan yerlerden olup, olmadığı ve orman içi açıklığı olup olmadığı, davacılar yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde yapılan araştırma ve incelemede hükme yeterli değildir.
Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785, 5658, 6831 sayılı yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Yasa ile sadece hangi nitelikteki taşınmazların devlet ormanı sayılacağını göstermiş ve devlet ormanlarının kadastrosunun yapılmasını öngörmüştür. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuş ve iadenin koşulları aynı yasada gösterilmiştir.
6831 sayılı Yasa, madde: 17/1-2
Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
Devlet Ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (17/06/2004 gün ve 5192 sayılı Yasa ile değişik hali). Yasa metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle … açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR]. Bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılması gerekir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kuzeyinde yer alan dava dışı 238 ada 1 ila 23 parsellerin kadastro tesbit krokisi ve bu adadaki parsellerin tamamının tesbit tutanakları ve var ise dayanağı olan tapu ve vergi kayıtları ile çekişmeli bölümlerin güneyinde bulunan … Köyü ve Meydancık Mahallesi çalışma alanı sınırları içinde kalan yerlerde arazi kadastrosu yapılıp yapılmadığı ve tesbit tutanağı düzenlenip düzenlenmediği sorularak düzenlenmişse bu parsellerin tesbit tutanakları ve krokisi ile var ise tesbitlerine esas alınan tapu ve vergi kayıtları, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yere ilişkin ilişkin eski tarihlisinden en … tarihlisine kadar tüm memleket haritaları, … fotoğrafları ve amenajman planları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle çekişmeli bölümlerin ve çevrelerinin öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; taşınmaz bölmülerinin üzerindeki ağaçların cinsi, sayısı kapalılık ve hakim ağaç türü belirlenmeli, eğmileri eğim ölçer aleler ve memleket haritasındaki münhaniler yardımıyla ölçülmeli, taşınmaz bölümlerinin orman içi açıklığı olup olmadığı yönünde bilimsem verileri içeren görüş alınmalı, orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; Açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar (gerçek kişiler) yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, (murisler) yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı yasanın 03.07.2005 gün 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince … ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre taşınmaz bölümlerinin orman içi açıklığı olup olmadığı da irdelenerek bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak … biçimde hüküm kurulması usûl ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar …, …, …, …, … ve arkadaşları, … ve …’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre taktir edilen 900,00.- TL avukatlık ücretinin, Hazine ve Orman Yönetiminden alınarak, kendini avukat ile temsil ettiren davacılar ….ve arkadaşlarına verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 18.12.2012 günü oy birliği ile karar verildi.