YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1266
KARAR NO : 2012/6935
KARAR TARİHİ : 09.05.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı kayyımı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
….. ilçesi, …. mevkii 2035 parsel sayılı 1140 m2 yüzölçümündeki tarla niteliğindeki taşınmaz, …adına tapuda kayıtlıdır. Davacı … Yönetimi, çekişmeli taşınmazın kesinleşen tahdit içinde kaldığını iddia ederek, tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne; taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, davalının el atmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı kayyımı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen tahdit içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1944 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp 1945 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan makiye ayırma, 1965 yılında arazi kadastrosu, 3302 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve 22.02.1991 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişiler tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman sınırlama haritası içinde kaldığı, eğiminin % 12’nin üzerinde olduğu, halen eylemli orman niteliğinde bulunduğu, orman ve toprak muhafaza karakteri taşıdığı, makiye ayrılan yerlerde özel yasalar uyarınca oluşturulan tapulara değer verileceği Y.İ.B.B.K.nın 22.03.1996 gün 1993/5-1 sayılı ve H.G.K.nun Y.K.D’nin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararı ile kabul edilmiş ise de, 4753 sayılı Yasanın 8. maddesinde ormanların tevzi edileceğine dair bir hüküm bulunmadığına, 6831 sayılı Yasanın 1/j bendinin karşı kavramından funda veya makiliklerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan yerlerin orman sayılacağına, bilimsel olarak da % 12’den fazla eğimli makilik sahaların orman ve toprak muhafaza karakteri taşıması nedeniyle muhafaza (koruma) makisi yani orman sayılması gerektiğine, bu nitelikteki taşınmazların 5653 sayılı Yasa hükümlerine göre makiye ayrılamayacağına, orman niteliğini koruyan muhafaza (koruma) makilik alanlarda 22.03.1996 gün ve 1993/5-1 sayılı İnançları Birleştirme Kararının ve H.G.K.’nun Y.K.D.’nin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararının uygulama yerinin bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince temyiz eden davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırılan peşin temyiz harcının istek halinde iadesine 09/05/2012 günü oybirliği ile karar verildi.