Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/12580 E. 2013/2681 K. 12.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/12580
KARAR NO : 2013/2681
KARAR TARİHİ : 12.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği …. Köyünde bulunan 738 nolu parsel ile bir bütün olarak kullanılan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne ve 738 nolu taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş, davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından hükmün temyizi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2006/5834 E.- 2006/6641 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, davacının iddiası gözönünde tutulmaksızın, kadastroca adına daha önce tespit ve tescil edilmiş bulunan 738 parselin tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı, davasını izah etmek ve tescil konusu taşınmazın sınırlarını belirlemek yönünden 738 parselden söz etmiştir. Davacının davayı açmaktaki amacı 738 parselle bir bütün olarak kullanılan tespit dışı bırakılan yerin tescili amaçlanmaktadır. Davacı ve kardeşi Ayşe Bircan adına paylı olarak yazılı bulunan 738 parselin tapuya tesciline karar verilmiş olması açıklanan nedenlerle yanlıştır. Davacının iddiası gözönünde tutularak taraf delillerinin toplanılması, dava konusu taşınmazın belirlenmesi, teknik bilirkişi tarafından krokisinin düzenlenmesi, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmadığı, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve (A) ile gösterilen 14000 m² yüzölçümlü taşınmazın davacı gerçek kişi adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 10.09.1981 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 11.09.1989 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.

Taşınmazın bulunduğu yerde 766 sayılı Kanun gereğince 19.06.1978 tarihinde kesinleşen genel arazi kadastrosu bulunmaktadır. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 12/03/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.