Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/12401 E. 2012/12986 K. 19.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/12401
KARAR NO : 2012/12986
KARAR TARİHİ : 19.11.2012

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVALI –
KARŞI DAVACI : …

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

… İlçesi … Köyü 188 ada 30 parsel sayılı taşınmaz, 3402 sayılı Yasaya 5831 Sayılı Yasayla eklenen ek 4 maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında 16.12.2003 tarih 18 cilt, 1689 sahife nolu tapu kaydı ile tarla ve zeytinlik niteliğiyle, beyanlar hanesinde “1996 yılından beri … kızı … kullanımındadır. Taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçları İsmet oğlu …’e aittir” şerhi verilerek hazine adına tespit edilmiştir. Davacı …, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının kendisine ait olduğunu iddia ederek beyanlar hanesindeki zeytin ağaçlarına ilişkin şerhin iptali ile kendisine ait olduğunun şerh verilmesini talep etmiştir. Davalı … , 12.11.2010 tarihli duruşmada çekişmeli taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiasıyla karşı dava açtığını beyan etmiş ve harç yatırmıştır. Mahkemece davacı ve davalı – karşı davacının davasının REDDİNE, dava konusu parselin kadastro tespitinde olduğu gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda bulunan kullanım durumuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 sayılı Yasaya göre 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi ile daha sonra 3302 sayılı Yasaya göre 18.03.1999 tarihinde yapılarak 02.06.1999 – 02.12.1999 tarihleri arasında askıya çıkartılan ve dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Dava konusu taşınmaza ait kadastro tesbit tutanağının edinme kısmında “2001 yılından beri …’nın kullanımında olduğu ve aynı tarihlerde üzerine zeytin ağaçları diktiği” şeklinde belirleme yapıldığı halde, beyanlar hanesinde zeytin ağaçlarının …’e ait olduğunun şerh verilmiş olması nedeniyle tutanaktaki çelişki giderilmemiş, keşifte dinlenen tesbit bilirkişilerin beyanları ile de tutanak içeriğindeki çelişki giderilememiştir. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenle, dava konusu taşınmaz başında önceki bilirkişi dışında bir fen elemanı aracılığıyla keşif yapılarak taşınmazın kullanımının kim tarafından ne zaman ve nasıl başladığı, kime kaldığı ve nasıl kullanıldığı, davalı …’in dayandığı harici satış senedinin davalı taşınmazı kapsayıp kapsamadığı, kullanımın harici satış senedi ile birlikte davalıya devir ve teslim edilip edilmediği yerel bilirkişi, taraf tanıkları, tesbit bilirkişileri ile 2001 yılında yapılıp Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 1996/6 sayılı yazısı gereğince iptal edilip evrakı müsbite olarak saklanan belgelerde tesbit bilirkişiliği yapan …, …, …’dan sorulup saptandıktan sonra sonucuna göre karar verilmelidir.
Kabule göre de, davalı … tarafından usulüne uygun olarak açılmış bir karşı dava bulunmadığı halde, taşınmazın kendi kullanımında olduğuna ilişkin beyanı hakkında karar verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı …’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 19/11/2012 günü oy birliği ile karar verildi.