Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/12190 E. 2013/2117 K. 04.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/12190
KARAR NO : 2013/2117
KARAR TARİHİ : 04.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı … Yönetimi, 21.07.2011 tarihli dilekçesiyle …. Köyü 145 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların, kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kaldığını ileri sürerek, davalılar adlarına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescili, davalıların elatmasının önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, davaya konu taşınmazların tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, davalıların elatmalarının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırları içinde bırakılmış olan taşınmazların tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle tescili, elatmanın önlenmesine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede, 1947 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 21.11.1991 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması, 1959 yılında genel arazi kadastrosu yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, mahkemece dava konusu taşınmazların uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, orman tahdit hattı içinde kaldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 6831 sayılı Kanunun 17/1. maddeleri gereğince “Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlenmesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.” Bu cümleden, Devlet ormanı olduğu belirlenen taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesine, zilyetliğe ve muhdesata ilişkin şerh konulamaz, irtifak hakkı tesis edilemez.
Açıklanan nedenle, dava konusu 145 ada 7 parsel sayılı taşınmazın orman niteliği ile tesciline karar verildiği halde, üzerinde bulunan irtifak hakkının kaldırılmasına karar verilmemesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün birinci paragrafının sonuna “dava konusu 145 ada 7 parselin tapu kaydında Hazine lehine tesis edilmiş olan irtifak hakkının kaldırılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 04.03.2013 günü oy birliğiyle karar verildi.