Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/11847 E. 2012/12531 K. 12.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11847
KARAR NO : 2012/12531
KARAR TARİHİ : 12.11.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davası sırasında hâkim….(21878) tarafından 31.05.2012 tarihinde davadan çekilme kararı verilmiştir.
Talebi inceleyen merci tarafından verilen çekilme talebinin KABULÜNE ilişkin verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından duruşmalı olarak yapılması istenmişse de, 1086 sayılı H.Y.U.Y.’nın 438/2 maddesi gereğince hâkimin reddine ilişkin verilen kararların temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması mümkün olmadığından talebinin reddine karar verildikten sonra, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Taraflar arasında görülen davada, mahkeme hâkimi, 31.05.2012 tarihli duruşmada “Bozmadan önceki yargılamada tarafların birbirini şikayet ettiklerini ve duruşma hâkimi hakkında da beyanda bulundukları, bu duruma göre tarafların duruşma hâkimine güvenlerinin kalmadığı kanaatinin oluştuğu” gerekçesiyle davadan çekilmiştir. Mahkeme hâkiminin çekilmesi, H.M.K.nın 36. maddesi gereğince kendi kendini reddi niteliğindedir.
Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır (Anayasa madde 9). Hâkimler görevlerinde bağımsızdır. Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler. Bu nedenle, hâkimler önüne gelen uyuşmazlıkları, yasal çerçevesinde çözmek zorundadır. Bu işlemi yaparken hâkim, bir olayla ilgili kuracağı hükümle, tarafların … duygusunu zayıflatacağını değil, güçlendireceğini düşünüp, hedefleyerek çalışmalı, yasalardan aldığı güçle hareket etmelidir. Somut olayda, mahkeme hâkimi tarafından tarafların birbirlerine ilişkin şikayetlerinde hâkim hakkında da beyanda bulundukları ve hâkime olan güvenin zedelendiği gerekçesiyle çekilme kararı verilmişse de, maddî bulgu ve delillerle desteklenmeyen soyut iddiaların hâkimlerce duygusallıkla karşılanıp davadan çekilmelerine neden olması, ileride giderilmesi mümkün olmayacak zararlara yol açacağından kabul edilemez. Aksi halde bir yerde görev yapan hâkimlerin, aynı yöntemle davadan çekilmeleri sağlanarak, tabii hâkim ilkesinin zedelenmesine yol açılacağı unutulmamalıdır. Bu nedenle, merciin hâkimin çekilmesini kabul eden kararı bu yönüyle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile mercii hükmünün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 12/11/2012 günü oy birliği ile karar verildi.