Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/11434 E. 2013/3839 K. 04.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11434
KARAR NO : 2013/3839
KARAR TARİHİ : 04.04.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği .. Beldesi, Köyiçi Mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle (A) ile gösterilen 1553,81 m2’lik kısmın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1949 yılında 3116 sayılı Kanun hükümleri gereğince yapılan orman tahdidi. 1975 yılında yapılan aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, 1985 yılında yapılan 2896 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması ile 24.06.1994 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Çekişmeli taşımazın 18.02.1988 tarihinde onaylanan imar planı ile imar sınırları içine alındığı anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kanunun 17. maddesinin son fıkrasında il, ilçe ve kasabaların imar planı içerisinde bulunan yerlerin imar ve ihya yolu ile ( zilyetlikle ) kazanılması yasaklanmıştır. Ancak, bu tür taşınmazların zilyetlikle kazanılabilmesi için taşınmazın tespit dışı bırakıldığı tarihten imar planı içerisine alındığı tarihe kadar kanunda belirtilen kazanma süresi ve koşulları gerçekleşmiş olması gerekir. Dosyada mevcut ziraatci bilirkişi raporundan çekişmeli taşınmazın imar ve ihyasının 1986 yılında başladığı anlaşılmakta olup 1986 yılından taşınmazın imar planı içine alındığı 1988 yılına kadar davacı yararına kanunda belirtilen kazanma süresi ve koşulları gerçekleşmemiş olduğundan, davanın reddi gerekirken, mahkemece aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olduğundan davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 04/04/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.