Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/11286 E. 2012/11994 K. 02.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11286
KARAR NO : 2012/11994
KARAR TARİHİ : 02.11.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava konusu … 3164 parsel sayılı 29571,33 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 1996 yılında kadastro müdürlüğünce hazırlanan ifraz beyannamesinde teknik hata sonucu 1088 numaralı orman parselinden ifraz edilmiş gibi gösterilerek idari yoldan tapu kaydı oluşturulup, beyanlar hanesine 2/B madde şerhi de verilerek hali arazi niteliğiyle Hazine adına tescil edilmiştir.
Davacı vekili, dava konusu taşınmazın tamamının müvekkilinin zilyetliğinde olduğu iddiasıyla, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli 3164 parsel sayılı taşınmazın müvekkili adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında ise Mart 1290 (Mart 1874) yoklama tarih, 35 sıra numaralı tapu kaydına dayanmıştır.
Mahkemece, dava konusu 3164 parsel sayılı taşınmazın zemin durumu itibariyle muhtelif orman ağacı ve orman bitkileri ile kaplı olduğu, davacının zilyetliğinde bulunmadığı ve bu alanın tamamının ormanlık alanda bulunduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili tarafından 3164 parsel sayılı taşınmazın krokide (C) ile gösterilen 3825,00 m² bölümü ile krokide (A) ve (B) ile gösterilen bölümler dışında kalan harflendirilmiyen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihinden önce 1943 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1990 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosyadaki delillere uygun düşmemektedir. Şöyle ki; 3164 parsel sayılı taşınmazın temyize konu krokide (C) ile gösterilen 3825,00 m² bölümü ile krokide (A), (B) ve (C) ile gösterilen bölümler dışında kalan ve bilirkişiler tarafından krokide harf ile gösterilmeyen bölümü 1957, 1972 ve 1997 tarihli memleket haritalarında ve 1946 tarihli hava fotoğraflarında açık alanda (orman sayılmayan alanda), amenajman haritasında ziraat alanında kalmakta olup öncesi itibariyle orman sayılmayan yerlerden oldukları, her ne kadar 3164 parsel 1972 yılında yapılan arazi kadastrosunda orman tahdidi içinde olduğu zannedilerek kadastro harici bırakılmış ise de, gerçekte 1088 sayılı parselin çap sınırları dışında olup 1943 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosunda ve daha sonra yapılan aplikasyon çalışmalarında da orman kadastro sınırları dışında bırakılmıştır. Bilirkişi kurulu taşınmazın davacının dayandığı Mart 1290 tarih 35 sıra numaralı tapu kapsamında kaldığını, keşifte dinlenen yerel bilirkişilerde taşınmazların
öncesinden beri tarım arazisi olarak kullanıldığını ve dayanak tapu kapsamında kaldığını bildirmişlerdir.
Buna göre, dosyadaki bilirkişi raporları ve yerel bilirkişi, tanık beyanlarından temyize konu krokide (C) ile gösterilen 3825,00 m² bölümü ile (A) ve (B) ile gösterilen bölümler dışında kalan krokide harflendirilmeyen bölüm, eski tarihli resmi belgelerde ve eylemli olarak orman olmadıkları, kesinleşen orman kadastro sınırları dışında oldukları ve davacı gerçek kişinin dayandığı Mart 1290 yoklama tarih 35 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
Tüm bu yönler gözetildiğinde, davacı gerçek kişinin krokide (C) ile gösterilen 3825,00 m² bölümü ile (A) ve (B) ile gösterilen bölümler dışında kalan krokide harflendirilmeyen bölüm yönünden açtığı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı gerçek kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyize konu krokide (C) ile gösterilen 3825,00 m² bölümü ile (A) ve (B) ile gösterilen bölümler dışında kalan krokide harflendirilmeyen bölüm yönünden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 02/11/2012 günü oybirliği ile karar verildi.