Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/11207 E. 2012/11520 K. 15.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11207
KARAR NO : 2012/11520
KARAR TARİHİ : 15.10.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Yörede 2007 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında … köyü, 199 ada 2 parsel sayılı 34379,23 m² yüzölçümündeki taşınmaz, hiçbir özel kişinin zilyet ve tasarrufu altında olmayıp, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki sahipsiz çalılık vasfındaki yerlerden olduğu gerekçesiyle, çalılık niteliğiyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, taşınmazın miras bırakanından kendisine intikal ettiği iddiasıyla, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, taşınmazın öncesinin orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro öncesi zilyetlik hukukî sebebine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1939 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmıştır. Yörede daha sonra 1982 yılında kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması da bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmaz evveliyatı itibariyle orman sayılmayan yerlerden olduğu gibi, taşınmaz üzerinde imar ve ihya çalışması yapılmadığı, araziye tarım arazisi vasfı kazandırılmadığı, taşınmaz üzerindeki zilyetlikte kazanmayı sağlayan ekonomik amaca uygun ve kanunun aradığı bir kullanım da bulunmadığından, davacı gerçek kişi yararına İmar, ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin oluşmadığı da anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı gerçek kişinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 15/10/2012 günü oybirliği ile karar verildi.