Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/11125 E. 2013/4268 K. 12.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11125
KARAR NO : 2013/4268
KARAR TARİHİ : 12.04.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 12.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi …, …. ve arkadaşları vekili Avukat ….tarafından istenilmekle, tayin olunan 06.11.2012 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden. …. ve arkadaşları vekili Avukat …. ile, Orman Yönetimi vekili Avukat…., diğer taraftan … vekili Avukat … geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında …. Köyü …. Mevkii 108 ada 1 parsel sayılı 1415,55 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, iki katlı kargir ev ve arsası niteliğiyle, Eylül 1985 tarih 1 sıra numaralı tapu kaydı ile …. aitken, 1990 yılında haricen …’a sattığı ve halen onun zilyetliğinde olduğu, ancak …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/446 esasına kayıtlı dosyada dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiş, tutanak aslı ve ekleri kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/446 Esasına kayıtlı dosyada, davacılar … ve arkadaşları tarafından, davalı sıfatıyla …. aleyhine, tapuda ortak muris ve kendi adlarına kayıtlı Temmuz 1969 gün ve 63, 64 ve Şubat 1962 tarih 4 sıra numaralı tapu kayıtları kapsamında kalan taşınmaz için, Eylül 1985 tarih 1 sıra numarası ile yolsuz olarak tapu kaydı oluşturulduğu iddiasıyla, bu kaydın iptali istemiyle dava açılmış; … ve … vekili, 16.4.1996 tarihli dilekçesiyle …’nin payını 30.11.1995 tarih ve 62991 sayılı satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığı iddiasıyla bu payın adlarına tescili istemiyle davaya katılmış, açılan dava görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılmıştır.
Davacı … Yönetimi, parselin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığı iddiasıyla dava açmış, davalar birleştirilmiştir.
Mahkemece, katılan … ve Orman Yönetiminin davalarının kısmen kabulüne, diğer davaların reddine, çekişmeli …. Köyü 108 ada 1 sayılı parselin fen bilrkişi krokisinde (B1, A1 ve C) ile gösterilen toplam 1.311,15 yüzölçümündeki bölümünün tesbit tutanağındaki niteliğiyle …. adına tapuya tesciline, aynı krokide (A2) ve (B2) ile gösterilen bölümlerinin orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı anlaşılmakla tescil harici bırakılmasına, orman tahdidi içinde kalmakla ayrıca bir ada ve parsel numarası verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacılar … ve arkadaşları ile Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1967 yılında, seri yöntemiyle yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1981 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, 1988 ilâ 1990 yılları arasında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ile 6831 sayılı Kanunun 2896 ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2/B uygulaması vardır.
Çekişmeli parselin tesbitine esas alınan Eylül 1985 tarih 1 sıra numaralı tapu kaydı, İmran Beşeli tarafından davalı sıfatıyla Orman Yönetimi, Hazine ve … Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine Medenî Kanunun 713. maddesine göre açılan tescil davasının kabulüne ilişkin,… Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.03.1983 gün ve 1982/28-19 sayılı kararının kesinleşmesiyle oluşmuş, Kasım 1984 tarih 3 numaralı sicilde ….adına kayıt edilmiş, Eylül 1985 tarih 1 numaralı sicilde ondan satın alan…adına kayıt edilmiştir.
1) Kesinleşmiş orman kadastro tutanak ve haritalarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarıyla çekişmeli … Köyü 108 ada 1 sayılı parselin fen bilirkişi krokisinde (B1, A1 ve C) ile gösterilen toplam 1.311,15 yüzölçümündeki bölümün kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı gibi, kadastro tesbitinde esas alınan tapu kaydının oluşumuna esas …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.03.1983 gün ve 1982/28-19 sayılı kararının tapu kaydı kapsamında kalan yerlerin orman sayılmayan yerlerden olduğuna ilişkin kesin hüküm oluşturduğu, kaldı ki, parselin tarım alanı olarak kullanıldığı, 6831 sayılı Kanunun 4999 ve 6292 sayılı kanunlarla değişik 7 ve devamı maddeleri gereğince sınırlandırılacak yerlerden olmadığı belirlendiğine göre, davalı … Yönetiminin bu bölümlere ilişkin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) …. Köyü 108 ada 1 sayılı parselin fen bilirkişi krokisinde (A2) ve (B2 ) ile gösterilen bölümünün kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığının belirlendiği, kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan devlet ormanlarının tapu ya da zilyetlikle edinilemeyeceği gözetilerek, davacılar Adviye Onay ve arkadaşlarının 108 ada 1 sayılı parselin krokisinde (A2) ve (B2) ile gösterilen bölümlerine ilişkin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3) Davacılar Adviye Onay, … ve arkadaşlarının, çekişmeli …. Köyü 108 ada 1 sayılı parselin krokisinde (A1, B1 ve C) ile gösterilen toplam 1.311,15 yüzölçümündeki bölümüne ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
…. Köyünde bulunan ve aynı gün temyiz incelemesi yapılan dava dosyalarında dava konusu edilen parsellere ilişkin dava, savunma, araştırma ve mahkeme kararları birbirinin aynı ya da benzeridir.
ÇİFTLİK TAPU KAYITLARINA DAYANANLARIN İDDİA VE DELİLLERİ:
Davacı …. çocukları…. mirasçıları ve mirasçılarından ….Mirasçıları …,…. ve arkadaşları; ….Köylerinde bulunan bir çok taşınmazın, …. Çiftliği ismiyle, tapuda murisleri ya da kendileri adına kayıtlı olduğu, tapuların dış sınır olarak …Gediği, …. İskelesi,…, ….,…. dışındaki …. Beli okuduğu, bu sınırların çoğunun askerî haritalarda da yer aldığı, mahkemelerde çeşitli defalar uyuşmazlık konusu olması nedeniyle uygulanarak yerlerinin belirlendiği, tapu kayıtlarının, ….’ın mülk arazi olarak eşi ….’a ihsan ettiği, …. tarafından kurulan sahih, mazbut ve icareteynli vakfa ait arazi olarak tasarruf edilirken, vakıf kapsamındaki bu üç adet çiftliğin, 1961 yılında taviz bedeli ödenmek sureti ile vakıfla ilişiğinin kesilerek, murisleri adına tapulandığı, mazbut, sahih ve icareteynli vakıflara ait gayrimenkullerin zilyetlikle edinilemeyeceği, zilyetlikle kazanma iddiasında bulunanlar ile

bunların muris ya da bayilerinin önceden taşınmazlar için kendilerine ya da kâhyalarına kira bedeli vererek zilyet ettikleri, bu konuda çok sayıda delil bulunduğu, taşınmazlarını haksız elinde bulunduran bu kişilerin, 1952 yılından sonra taşınmazlar üzerinde mülkiyet iddiasında bulunarak, hasılat kirasını kestikleri ve işgalci olarak taşınmazları kullandıkları, bu şekilde hukuk dışı eylemlerle kendilerine ait tapulu taşınmazları sahiplenmeye çalıştıkları, kadastro çalışmaları sırasında yerel bilirkişilerin gerçekleri sakladıkları, bir davada davacı ya da davalı olanların başka bir dosyada tanık olarak, kendileri ile aynı şekilde işgalci olan kişilerin zilyetliklerini doğruladıkları, bu beyanlar karşısında kendilerinin sundukları kesin hükümlerin ve delillerin gözetilmediği iddiasıyla tapu kayıtları kapsamında kalan çekişmeli taşınmazların tesbitlerinin iptali ve tapu kayıtlarındaki payları oranında adlarına tapuya tescilini istemişlerdir.
TAPU KAYITLARI:
Gökabad Kazasında …. Çiftlikleri 1209 (1875) yılında …. Vakfiyesi olarak, 21 Zilhicce 1209 (1795) tarih 636 numaralı defterin 1. sayfa 1. sırasına kayıt edilmiştir.
12 Ramazan 1263 (1847) tarihinde 477 sayılı Temessük defterinin 157. sayfasına, …. Vakfı’na ait 47 parça emlak ve çiftliğin kaydı yapıldıktan sonra, 29 Ramazan 1264 (1848) tarihli Temessük senedi ile sülüs (1/3) payı …’nın tasarrufuna verilmiş, bu temessük zayi olduğundan, 15 Ramazan 1265 (1849) tarihli senet ile yenilenmiş, 5 Muharrem 1280 (1864) tarihli senetle, sülüsan (2/3) payının nısfı (1/3 payı) ….. oğlu Hacı …. Efendi’ye, nısfı (1/3 payı) da….. Efendi tasarrufuna verilmiş, 25 Sefer 1291 (1876) tarihli temessük ile ….Vakfı’na ait, senelik 25.000 kuruş icare-i müecceleli, …. Sancağı dahilinde bulunan 17 kıt’a çiftlikatın 1/3 payı müteveffa …Paşa’nın ve 1/3’er payı da basenet…. Efendi’lerin uhdelerinde iken, ….Paşa’nın ölümüyle payı büyük oğlu …Bey ile …., büyük kızı ….Hanımlara intikal etmiş, bunlar paylarını …. Efendilere satmışlar, yeni malikleri de aralarında yaptıkları paylaşım ve diğer paydaşların satışıyla, daha önce 1280 tarihli Temessük senedine bağlanan ….Çiftliklerinin tamamının icare-i müeccele bedeli ödenmek suretiyle, 25 Sefer 1291 (1876) tarih D.9 V.18, 19 ve 20 numaralarda, Cinsi Hanesine zemininin “…. Vakfı’ndan” olduğu ve senelik 25.000 Kuruş icare-i müeccele ve 20.000 kuruş müeccele bedeli de tapu siciline yazılarak…Efendi adına kaydedilmiş, …. Vakfı’na ait Mart 1290 tarih (1874-1875) D.9 V.18 numarada …. Çiftliği olarak, zemini …. Sultan Vakfı’ndan cinsi çiftlik 4000 dönüm yüzölçümlü, Mezar Gediği ve Kır Vasil Çiftliği ve …. Çiftliği, Mart 1290 tarih D.9V.19 numarada …. Çiftliği olarak 3000 dönüm yüzölçümlü, Mezar Gediği ve …. yanı ve ….Çiftliği, İnbükü Başında …., Mart 1290 tarih D.9 V.20 numarada ise …. Çiftliği olarak 7000 dönüm yüzölçümlü, …. Gediği ve ….İskelesi ve…. Gediği ve …. Çiftliği sınırlı olarak …. Efendi adına kaydedilmiş,
Ağustos 1326 (1910) tarih ve 2 numarada cinsi ve iktisap sebebi yukarıda aynı tarih 3 numaralı tapunun iktisabı ile aynı olduğu yazılarak….sınırlı 3000 dönüm yüzölçümlü ….ÇİFTLİĞİ,
Ağustos 1326 (1910) tarih 2 numarada zemini …. Vakfı’ndan cinsi Eşcarı müsmire ve gayri müsmirei müştemil çiftlik ….sınırlı 4000 dönüm yüzölçümlü …. ÇİFTLİĞİ,
Ağustos 1326 (1910) tarih ve 4 numarada, yukarıda yazılı aynı iktisapla, …. Çiftliği cinsiyle…. ve Mezar Gediği sınırlı 7000 dönüm yüzölçümlü …. ÇİFTLİĞİ,
….’nin ölümüyle mirasçıları olan oğlu ….Ağa ve kızı …. Hanımın paylaşımı ile …. Hanımın payına düşmüş, tarafların muvafakat ve takrirleri, 8 Mayıs 1301

(1885) tarihinde İl İdare Meclisi huzurunda ahz ve istima kılındığı, il merkezinde tutulan evrak kaydından müsteban olduğu, İl Tapu Sicil memurluğunun 21 Ağustos 1326 (1910) tarih ve 14 numaralı tahriratından anlaşıldığı belirtilerek, intikalen ve taksimen…. adına tescil edilmiş, Eylül 1340 (1924) tarih 3, 4 ve 5 sıra numaralı sicillerde …. oğlu…karısı ve….Efendi kızı …. Hanımın tasarrufunda olduğu, ölünceye dek bakma vaadi sözleşmesiyle meccanen ferağ edeceği, karyesinin 12 Ağustos 1340 (1924) tarihli ilmühaberi ve Varidat İdaresinin 26 minhü tarih ve 41/1 numaralı ruhsat tezkeresinden anlaşılmakla,…. Hanımın yazılı şartıyla ferağından….çocukları….Efendiler adına tescil edilmiş, …’in 1955, ….’in 1966, ….’un 1957 ve ….’in de 1948 yılında ölümü üzerine 1962 yılında bu kişilerin mirasçılarına intikal yoluyla tescil edilmiş, ….Çiftliği’nin Şubat 1962 tarih ve 5 sıra numarada 367 hektar 7210 m2 yüzölçümüyle mirasçılar üzerine intikal ettirildikten sonra ifrazen Mayıs 1969 tarih 10 numarada …. Çiftliği’nden müfrez 332 hektar 3210 m2 yüzölçümündeki, sınırları; …. ve bu yerden ifraz edilen çiftlik arazisi sınırlarıyla….’ n 1966 yılında ölümü ile mirasını, çocukları …, ….’a bıraktığı, …..’nin 1967 yılında ölmesiyle mirasını oğlu …. ile kızları…. ve karısı …. ile kendisinden önce ölen oğlu ….’nin çocukları Edeviye ve …’a kaldığı, mirasçılar adına intikalinden sonra iki parçaya bölündüğü belirtilerek, tapu maliklerinin mirasçıları adına payları oranında tescil edilmiş, yüzölçümünün 13 hektar 7210 m2 olduğu belirtilerek Temmuz 1969 tarih ve 63 sıra numaralı sicilde aynı kişiler adına tashihen tescil edilmiş, Mayıs 1969 tarih ve 11 sıra numaralı sicilde 35 hektar 4000 m2 çiftlik arazisi olarak, Doğusu, Batısı ve Kuzeyi bu yerden bölünen sahibi senetlerin müfrez çiftliği, Güneyi; Kırvasil Belinden Dikilitaşa giden doğru hattın denizi ilk kestiği nokta ile Dikilitaştan Kırvasil Beline giden doğru hattın denizi kestiği noktayı birleştiren deniz sahil hattı sınırları ile yine mirasçıları adına tescil edilmişse de, talepnamenin arkasındaki miktarın 354000 m2 olmayıp 3.540.000 m2 olduğu anlaşılmakla, Nizamnamenin 107. maddesi gereğince “Tashihen tescil edileceği” açıklaması yapılarak Temmuz 1969 tarih 64 numarada yine çiftlik tapu malikleri adına geldi kayıtlarındaki yüzölçüme uygun olarak düzeltme yapılarak tescil edilmiş, çiftliğe ait bu ifraz tapu kayıtlarının …. Köyü’nde 1970 yılında yapılan kadastroda 1 ilâ 169 sayılı parsellere uygulanmış, ….Çiftlik tapuları da aynı şeklide aynı kişiler adına tedavül görmüş,… Çiftliği’ne ait Şubat 1962 tarih 1 sıra numaralı tapu kaydı: …. Köyü Mezaraltı mevkiinde eşcarı müsmire ve gayri eşcarı müsmireyi müştemil 639 hektar 5240 m2 çiftliğin, 12/16 payı…. ve Mezar Gediği ile çevrili taşınmazın Habibe mirasçıları …. mirasçıları adına tescil edilmiş, kadastroda….Köyü 373 ilâ 633 sayılı parsellere revizyon görmüştür.
DAYANILAN MAHKEME KARARLARI:
Çiftlik tapu sahibi davacı ve katılan tarafların dayandıkları kesinleşmiş mahkeme kararları şu şekildedir; …. Köyü’nden…. ve 79 arkadaşı tarafından 03.10.1988 tarihinde, tapu malikleri …. ve arkadaşları (… ailesi) aleyhine, zilyetliğe dayalı olarak, …. Çiftliği’ne ait tapunun Ağustos 1326 tarihinden beri devam eden tedavül ve ifrazları ile birlikte Temmuz 1969 tarih 63 ve 64 numaralı tapu kayıtlarının iptali istemiyle açılan davanın, tapulara değer verilerek reddine ilişkin… Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.01.1994 gün ve 1988/333-51 sayılı kararı, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 07.02.1995 gün ve 1994/7430-1073 sayılı kararı ile temyiz itirazları, süre yönünden ret edildikten sonra 12.09.1995 tarihinde kesinleşmiştir. Sözü edilen kesin hüküm esas alınarak,
Çiftlik tapu kayıtlarına tutunanlar ayrıca., …. Köyü’nden …. ve dört arkadaşının, 10.02.1989 tarihli dilekçeleriyle tapu malikleri aleyhine açtıkları davanın reddine ilişkin,… Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.03.1994 gün ve 1989/103 – 125,

…. Köyü’nden….arkadaşı tarafından, tapu malikleri ….ailesi aleyhine 07.05.1952 tarihinde açtıkları davanın reddine ilişkin …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.03.1961 gün ve 1960/104-25 sayılı kararlarıyla,
…. Köyü 543-591 sayılı parsellerin kadastro mahkemesinin 28.09.2000 gün ve 1971/23-33 sayılı, …. Köyü 502-503 sayılı parsellerin kadastro mahkemesinin 15.12.2000 gün ve 1971/22-50 sayılı, … Köyü 596 sayılı parselin kadastro mahkemesinin 18.03.2000 gün ve 1971/15-29 sayılı, … Köyü 767 sayılı parselin kadastro mahkemesinin 04.08.2000 gün ve 1973/76-26 sayılı, … Köyü 817 sayılı parselin asliye hukuk mahkemesinin 07.03.1996 gün ve 1979/175-90 sayılı, … Köyü 805 sayılı parselin kadastro mahkemesinin 28.05.1999 gün ve 1999/3-18 sayılı, … Köyü 766 sayılı parselin asliye hukuk mahkemesinin 28.04.2000 gün ve 1998/135-306 ve 07.03.1996 gün 1979/175-90 sayılı kararlarıyla tapu maliki gerçek kişiler adına tesciline ilişkin kesinleşmiş mahkeme karları,
Asliye hukuk mahkemesinin 1960/104-25 sayılı kararının kesinleşmesinden sonra, çiftlik tapu kayıtlarına dayanan Şerefli ailesinin 18.12.1962 tarihli dava dilekçesiyle, …. aleyhine “Sözlü kira akdinin feshi ile gayrimenkullerin tahliyesine ve beş yıllık yüzde yirmibeş hasılat kirasının tahsili” istemiyle asliye hukuk mahkemesinin 970/165 sayısında açtıkları dava sonunda, mahkemece davanın kabulüne ve sözlü kira akdinin feshi ile davalının gayrimenkullerden tahliyesine ve ecrimisil alınmasına ilişkin 28.12.1973 tarihinde kesinleşen kararı, tapu sahipleri tarafından davalı sıfatıyla … aleyhine, Hacı Yeri mevkiinde 15.306 m2, Kesikli mevkiinde 8 dönüm, Ev Önü mevkiinde 6500 m2, Mezarlık Yanı mevkiinde 4500 m2 tarlaya ilişkin olarak, yine …. aleyhine…. mevkiinde 6997 m2, Köklü Tarla mevkiinde 13.445 m2, Yanık Tarla mevkiinde 10.862 m2, Kocaharman mevkiinde 10.552 m2 taşınmazlar hakkında açtığı “Sözlü kira akdinin feshi ve bu yerlerden davalıların tahliyesi ile % 25 hasılat kirasının tahsili” davalarının kabulüne, kira akdinin feshine, davalıların bu yerlerden tahliyesine, beş yıllık % 25 hasılat icarı tutarının davalılardan tahsiline ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesinin Salih Balcı aleyhindeki 24.11.1966 gün ve 1963/153-131 sayılı, …. aleyhindeki 24.11.1966 gün 1963/154-132 sayılı kesinleşmiş kararlarıyla, Çiftlik tapu kayıtlarına dayanan davacı gerçek kişiler, aynı nitelikte yararlarına kesin hüküm olduğunu iddia ettikleri kadastro mahkemesinin 22.03.2001 gün ve 1977/61-9, kadastro mahkemesinin 14.05.2004 gün ve 1978/25; kadastro mahkemesinin 08.05.2003 gün ve 1991/360-231; kadastro mahkemesinin 12.04.1976 gün ve 1974/16-9; kadastro mahkemesinin 24.11.1975 gün ve 1974/5-49 sayılı kararları çiftlik tapu sahiplerince delil olarak dava dosyasına eklenmiştir.
…. Çiftliği sınırları içindeki ormanlar, 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince “Hiçbir bildirime gerek kalmadan devletleştirildiği”nden, Tadilat Komisyonunun 22.09.1947 günlü 98 ve 101 sayılı kararları ile ….-…. Çiftliği Ormanları için 25.854.- TL. …. Çiftliği Ormanları için 20.400.- TL. Devletleştirme bedeli belirlenmesi üzerine, çiftlik sahipleri tarafından, İtiraz Komisyonu, Temyiz Komisyonu ve Danıştay nezdinde itirazlarda bulunulmuş ve en son verilen karar Danıştay’ca bozularak Vergiler İtiraz Komisyonu’na gönderilmiş, bu arada Anayasa Mahkemesinin 05.10.1964 günlü Resmî Gazetede yayımlanan 23.06.1963 gün ve 1963/141-50 sayılı kararı ile 4785 sayılı Kanunun 3 ve 4. maddelerinin iptal edilmesi üzerine, Vergiler İtiraz Komisyonu’nca 10.02.1965 gün ve 1964/641 sayılı görevsizlik kararı verilmiş; çiftlik sahiplerinin, ormanlara takdir edilen toplam 46.250.-TL’ye, 4.953.250.-TL ilavesi ve bedelin 5.000.000.-TL’ye çıkartılması için 26.04.1965 tarihinde …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1965/65 sayılı dosyasında Orman Genel Müdürlüğüne husumet yönelterek açtıkları dava, Yargıtay bozma kararlarından sonra mahkemenin 1972/137 sayısına kaydedilmişse de, mahkemenin “Davanın üç kez müracaata bırakılmış olması nedeniyle H.U.M.K.nun 409/6. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına” ilişkin 14.07.2009 gün ve 1972/137-466 sayılı kararı 02.10.2009 tarihinde kesinleşmiştir.

KADASTRO MAHKEMESİNİN 1996/11 ESAS SAYILI DOSYASINDAKİ BİLİRKİŞİ RAPORLARI:
…. Köyü 74 sayılı parsele ait kadastro mahkemesinin 05.04.2001 gün ve 1996/11 (bozma kararından önce 1978/127-16) sayılı ve … ….Köyü 804 sayılı parsele ait kadastro mahkemesinin 30.05.2002 gün ve 1974/9-30 sayılı dosyaları örnek (pilot) dosya seçilerek, tarafların tüm delilleri bu iki dosyada toplanmış, yöreye ait 1328 (1912) yılından 1969 yılına kadar düzenlenen askerî memleket haritalarından yararlanılarak, çiftlik tapu kayıtlarının uygulaması yapılmış ve çeşitli uzmanlık dalındaki bilirkişi kurullarından eki haritalarla birlikte raporlar alınmış, Harita Genel Komutanlığı Askerî Coğrafya Daire Başkanı Mühendis Albay ….ve Yüksek Mühendis Albay ….’un düzenlediği 04.03.1999 tarihli 5 sayfalık rapor ve eki haritalarda, bölgeye ait 1328 (1912), 1944, 1969 tarihli haritalarda tapu kayıtlarında okunan sınırlar haritalar üzerine işaretlenmiş ve harita üzerindeki bu yerlerin tarifleri yapılmış, Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. …. tarafından 14.04.1999 tarihli 9 sayfalık raporda, çiftlik tapu kayıtlarında geçen sınır yerleri tarif edildikten sonra haritaları düzenlenmiş, Y.T.Ü. İnşaat Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Öğretim Üyeleri Prof. Dr. …, Prof. Dr…., Prof. Dr. … tarafından tapu uygulamasına ilişkin 20.02.2001 günlü 8 sayfalık rapor düzenlenmiş, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Daire Başkanları Harita Mühendisleri Mehmet Doğan, Metin Atunay ve Tapu Arşiv Daire Başkanı Yavuz Yeşilyılmaz’ın düzenlediği 19.02.1999 günlü 21 sayfalık raporda, tapu kaydının taraflar için ne şekilde değer ifade ettiği ve kapsadığı yerler konusunda değerlendirmeler yapılmıştır.
A.Ü. Hukuk Fakültesinden Prof. Dr. …., Prof. Dr. …., Prof. Dr…..’nun ….Vakfının niteliği konusunda düzenledikleri 08.03.2000 tarihli, İ.Ü. Hukuk Fakültesi Türk Hukuk Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr….. tarafından verilen 03.05.2000 tarihli (7 sayfalık), Prof. Dr. …. ve Dr. …. tarafından düzenlenen 22.05.2000 tarihli (6 sayfalık), A. Ü. Hukuk Fakültesi Medenî Hukuk Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr….. tarafından düzenlenen 01.08.2000 tarihli (6 sayfalık), Vakıflar Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığının 300 (2000-183) sayılı görev emri ile kurulan, Hukuk Müş. V. Av. …, Başkontrolör …., müfettiş….’dan oluşan heyet tarafından yapılan inceleme sonunda verilen ve mahkemeye gönderilen 17.11.2000 günlü 14 sayfalık rapor dava dosyasına eklenmiştir.
Kadastro mahkemesinin “Vakfın miri araziden tahsis edilmesi nedeniyle sahih olmadığı ve tapu kaydının 1301 ilâ 1326 yılları arasında intikal ettirilmediğinden, kanunî değerini yitirdiği gerekçesiyle 74 sayılı parselin zilyet adına tesciline” ilişkin 05.04.2010 gün 1996/11-16 sayılı kararı, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 11.12.2001 gün ve 2001/8221-9432 sayılı kararı ile “Medenî Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemde Arazi Kanunnamesinin yürürlükte bulunduğu ve 1926 yılından önce Arazi Kanunnamesinin 20 ve 78. maddelerinde yazılı 10 yılı aşkın davalı tarafın malik gibi zilyetliği karşısında tapu kaydının kanunî değerini yitirmiş olacağı” belirtilerek ve mahkemenin gerekçesi değiştirilerek oy çokluğu ile onandıktan sonra kesinleşmiştir.
Kadastro mahkemesinin 05.04.2001 gün ve 1996/11 E. – 16 K. sayılı kararının Yargıtay 7. H.D.’nin 11.12.2001 günlü kararı ile onanmasından sonra, çiftlik tapu kayıtlarına dayanan kişilerin istemiyle, Prof. Dr. … tarafından 30.09.2004 tarihinde, Prof. Dr. …. tarafından 21.09.2004 tarihinde, A.Ü. Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. …. tarafından düzenlenen 11 sayfalık özel raporlar ile ….Asliye (2) Hukuk Mahkemesinin 27.06.2002 gün ve 2002/135-417 sayılı dosyasında vakfın niteliğiyle ilgili … tarafından düzenlenen 25.05.2002 günlü rapor dava dosyalarına eklenmiştir.
İ.Ü. Hukuk Fakültesi Medenî Hukuk Öğretim Üyeleri Prof. Dr. …, Prof. Dr. …. ve G.S.Ü. Medenî Hukuk Öğretim Üyesi Prof. Dr. ….,

11.12.2006 tarihinde düzenledikleri 22 sayfalık raporda, Arazi Kanunnamesinin 20 ve 78. maddeleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunmuşlardır.
Ayrıca, kadastro mahkemesinin 1978/50 sayılı dosyasında tanık olarak ifadesine başvurulan … oğlu 1333 (1917) doğumlu….’in, talimat yoluyla …. Kadastro Mahkemesinde alınan 05.02.2002 tarihli beyanı, kadastro mahkemesinin 1974/25 sayılı dosyasında 08.03.2002 tarihinde yapılan keşifte, …’da oturan ….oğlu 1340 (1924) doğumlu ….’in, … Köyü’nden …oğlu 1933 doğumlu …, yine … Köyü’nden Hasan oğlu 1935 doğumlu….’nın beyanları çiftlik tapularına dayanan gerçek kişiler tarafından dosyasına eklenmek üzere sunulmuştur.
Çiftlik tapu kayıtlarına dayanan gerçek kişiler, yargılama sırasında, delil olarak yukarıda sayılanların dışında; temyiz incelemesi sırasında, daha önce sundukları belge fotokopileri yanı sıra, daha önce sunmadıkları mahkeme karar suretleri ve bir kısım belge fotokopilerini de, sıralı olarak delil klasörü şeklinde dosyaya eklenmek üzere sunmuşlardır.
TAŞINMAZLARI KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ YOLUYLA EDİNİLDİĞİ İDDİASI:
Çekişmeli parseli zilyetlikle edindiklerini iddia eden davacı ve davalı gerçek kişiler, çiftlik tapu kayıtlarının sınırları itibariyle uygulanabilir nitelikte olmadığı, dava konusu yerlere uyduğu kabul edilse bile, davaya konu edilen parselin çiftlik tapu kayıtlarına tutunan gerçek kişiler tarafından hiç zilyet edilmediği, bu nedenle, 3402 sayılı Kanunun 21. maddesi gereğince, tapu kaydına değer verilemeyeceği, Ağustos 1301 tarihinde yapılan taksim sonucu, …. Hanım payına isabet ettiği halde, bundan 25 yıl sonra Ağustos 1326 tarihinde … Hanım adına tapuya tescil edilmesi nedeniyle, bu kayıtların değerini yitirdiği, kayıtlar sınırlarına göre uygulandığında, bu sınırlar içinde dağlar, tepeler ve ormanlar bulunduğu, bu nedenle dahi değer verilemeyeceği, kaldı ki, çekişmeli yerler tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı kabul edilse bile, Arazi Kanunnamesi’nin tesbit tarihinde yürürlükte bulunan 20 ve 78. maddeleri gereğince, Medenî Kanunun yürürlüğünden en az 10 yıl önceden başlayan zilyetlik karşısında bu tapunun değerini yitireceği, çiftlik tapu kaydına tutunanların sunduğu diğer delillerin fotokopi niteliğinde olduğu, asıllarının ilgili kurumlarda bulunamadığı, bu kayıtlara dayanılarak …., … ve Karaca Köylerinde bir çok dava açıldığı halde, hiçbir davayı kazanamadıkları, yararlarına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu iddiasıyla, çekişmeli parselin adlarına tescilini istemişlerdir.
ZİLYETLİKLE EDİNME İDDİASINI İLERİ SÜREN DAVACININ DELİLLERİ:
Davacı ve davalı gerçek kişiler, delil olarak yerel bilirkişi ve tanık ifadeleri ile teknik bilirkişi raporlarına dayanmışlar, çiftlik tapu sahipleri tanığı ….’in yalan tanıklıktan cezalandırılmasına ilişkin, …. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.11.2010 gün ve 2009/548-727 sayılı kararı suretini sunmuşlardır. Davalı …, çekişmeli parselin tesbitine esas alınan Eylül 1985 tarih 1 sıra numaralı tapu kaydının oluşumuna esas … Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.03.1983 gün ve 1982/28-19 sayılı kararına dayanmıştır.
MAHKEMECE YAPILAN ARAŞTIRMA VE MAHKEME KABULÜ:
Keşifte bilgisine başvurulan yerel bilirkişi ve tanıklar, çekişmeli parselin tapuya dayanan… Onay ve arkadaşları tarafından hiç zilyet edilmediğini, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinmeye dayanan gerçek kişi tarafından tarım alanı olarak zilyet edildiğini söylemişler; orman bilirkişi, ziraat uzmanı ve jeolog bilirkişi raporlarında da, çekişmeli parselin fen bilirkişi krokisinde (A2) ve (B2) ile gösterilen bölümlerin orman sınırları içinde kaldığını, krokide (B1, A1 ve C) ile gösterilen toplam 1.311,15 m2 yüzölçümündeki bölümün ise orman sınırları dışında bırakıldığını, parselin tescil tapusu kapsamında kaldığını, orman sayılan yerlerden olmadığını, deniz ya da dere etkisi altındaki yerlerden olmadığını, 1996/11 sayılı dosya içinde bulunan ve tapu kapsamını belirleyen haritaya göre dayanılan çiftlik tapusu içinde kaldığı bildirilmişlerdir.
Mahkemece, …’lı …. Efendi mirasçılarından olan … ve arkadaşlarının tutunduğu çiftlik tapu kayıtları tesis ve tedavülleri itibariyle uygulanmamış,

tapu uygulaması yönünden Kadastro Mahkemesinin 1996/11 Esaslı dosyasında yapılan keşiflerdeki yerel bilirkişi beyanları okunmak ve bilirkişi rapor ve krokileri uygulanmak suretiyle elde edilen krokilere göre tapu kayıtlarına kapsam belirlenmiş, bu konudaki bilirkişi raporlarına dayanılmış, davalı tarafın savunması kabul edilerek, tapu kayıtlarının sınırları itibariyle çekişmeli parselin tamamını kapsayacak nitelikte olmadığı, nokta sınırlar şeklinde olduğu, bu sınırlar içerisinde tapu kaydına değer vermek için zilyetlikle birleşmesi gerektiği, ancak tapuya tutunan kişilerin bu yerlere hiç zilyet etmedikleri, Arazi Kanunnamesi’nin bazı hükümleri yürürlükten kaldırılsa da, bazı maddelerinin bu arada 20 ve 78. maddelerinin de, tesbit veya dava tarihi tarihi itibariyle halen yürürlükte olduğu, zilyetliğe dayanan kişilerin, Medenî Kanunun yürürlüğünden en az 10 yıl önce başlayan zilyetliği karşısında bu tapu kayıtlarına değer verilemeyeceği, Medenî Kanunun yürürlüğünden en az 10 yıl önce başlayan zilyetliği bilecek yaşta ve durumda tanık bulma zorluğu karşısında, bir insan ömrünü aşan zilyetliği haber veren tanık ifadelerine değer verilmesi gerektiği, tapu kaydı miktarı ile geçerli kapsamı belirlenmemişse de, sabit sınır bulunamadığından sabit sınırdan başlanarak miktar ile geçerli kapsamı tayin etmenin mümkün olmadığı kabul edilerek hüküm kurulmuş, çiftlik tapu kayıtlarına dayanan kişilerin dayandığı yukarıda sayılan delillerin fotokopi şeklinde sunulduğu, asılları sunulmadığı gibi ilgili kurumlardan asıllarının temin edilmediği, bu nedenle bu delillere değer verilemeyeceğine değinilmiştir.
YAPILAN ARAŞTIRMA VE İNCELEME HÜKME YETERLİ DEĞİLDİR :
Dayanılan çiftlik tapu kayıtlarının aynı tarihte ve birbirini takip eden sıra numarasıyla AYNI ŞEKİLDE OLUŞTUĞU, bir kısım sınırların ortak olduğu, birinin varlığının ve sıhhatinin diğerini de etkileyeceği, bu nedenle …. Köyü için sunulmasa da, çiftlik tapusuna dayananlar tarafından, tapu kaydı kapsamındaki taşınmazların tapuya dayanılarak zilyet edildiğine ilişkin … ya da Karaca Köyleri için sunulan belge, rapor ve kararların asılları ya da onaylı suretlerinin, …. Köyü’ndeki taşınmazlar için açılan davalarda da delil olarak kullanılabileceği gözetilmemiş, bu delillerin asılları ya da onaylı suretlerinin ilgili kurumlardan getirtilmesi için bir çaba gösterilmemiş, bu delillerden çoğuna, fotokopi olarak sunulması nedeniyle, özelikle bir başka köye ilişkin olduğu için değer verilmemiş, bazıları hiç tartışılmamış, bu delillere niçin değer verilmediği gerekçe de açıklanmadan, delillerden bazılarının toptan reddi yoluna gidilmiş, özellikle zilyetlikle edinme iddiasında bulunanların bir insan ömrünü aşan zilyetliklerini haber veren yerel bilirkişi ve tanık beyanları teknik bilirkişi raporları ile denetlenmemiş, Kadastro Mahkemesinin 1996/11 Esasına kayıtlı dava dosyasında yapılan tapu uygulaması ve bu dosyada alınan bilirkişi raporlarının, bu dosyada taraf olmayan Hazine, Orman Yönetimi ve zilyetlikle kazanma iddiasında bulunan gerçek kişileri bağlamayacağı, çiftlik tapu kayıtları değişebilir nitelikte sınır içerdiğinden, kapsamının 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesi gereğince miktarına değer verilerek saptanacağı gözetilmemiş, kayıt fazlasının niteliği, zilyetlikle edinilecek yerlerden olup olmadığı, zilyetliğin başlangıcı, süresi ve şekli konusunda soyut ifadeler ile yetinilmiştir.
Eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak karar verilemez.
Diğer taraftan; Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 22.11.1978 gün ve 1977/11819 E. – 1978/13674 K. sayılı kararı ile 16. Hukuk Dairesinin 24.04.2001 tarih ve 2001/418 E. – 2033 K. sayılı kararlarında değinildiği gibi, 864 sayılı Uygulama Kanunu’nun 43. maddesinde “MECELLE” açıkça yürürlükten kaldırıldığı halde, Arazi Kanunu’nun kaldırılan kanunlar arasında sayılmaması, Medenî Kanunun kabulünden sonra, ancak yürürlüğünden önce kabul edilen 2/5/1926 tarihli ve 87 sayılı Kanunla Arazi Kanunu’nun 68, 69, 70, 71, 74, 76, 84 ve 85. Maddeleri yürürlükten kaldırıldığı halde, diğer maddelerinin yürürlükte bırakılması, 28 Şubat 1998 tarihinde yürürlüğe giren 4342 sayılı Mer’a Kanunu’nun 36. maddesi ile Arazi Kanunu’nun 97, 98, 99, 100, 101, 102 ve 105. maddelerinin yürürlükten kaldırılması ve diğer maddelerine değinilmemesi nedeniyle, davaya konu parselin tespit ve dava tarihi itibariyle, Medeni Kanuna aykırı düşmeyen hükümlerinin bu arada Arazi Kanunu’nun 20 ve 78. maddelerinin yürürlükte bulunduğu,

… Kadastro Mahkemesinin 08.03.2003 gün ve 1991/363-231 kararını temyiz yoluyla inceleyen 16. Hukuk Dairesinin 14.07.2006 günlü 2005/13657-5526 sayılı ve Yargıtay 7. Hukuk Dairesi kararlarında da kabul edildiği gibi, Ağustos 1326 tarihli 2, 3 ve 4 numaralı tapu maliki Habibe Hanımın, nüfus kayıtlarına göre baba adının Mustafa Fevzi olduğu, tapu kayıtlarında “Hacı Fevzi Kızı” olarak geçtiği, Hacı (Mustafa) Fevzi’nin kızı ve Şerif Efendi’nin de karısı olması nedeniyle, Habibe Hanımın, tapu maliki Hacı Fevzi’nin kızı ve mirasçısı olduğu, çiftlik tapu kayıtlarına dayan davacılar adına tapuda yapılan intikallerin kanunî olduğu kabul edilmelidir.
MAHKEMECE YAPILMASI GEREKENLER:
O halde mahkemece; bir birine sınır …, Karaca ve …. Köylerinde, aynı çiftlik tapu kayıtlarına dayanılarak açılan bir çok davanın bulunduğu, bunlardan bir kısmının sonuçlandırılıp bir kısmının halen devam ettiği, halen görülmekte olan dava dosyalarının birleştirilmesinin, yargılamayı geciktirip, para ve emek sarfına yol açacağı ve yıllardan beri devam eden davaları daha da karmaşık ve içinden çıkılamaz hale getireceği gözönünde bulundurularak; dava dosyaları birleştirilmeden, yukarıda sözü edilen delillerin eksiksiz olarak toplandığı aynı nitelikteki dava dosyalarından birisi kılavuz dosya seçilerek;
a) Tapu kayıtlarında geçen ….,….köylerinin bulunabilecek en eski tarihli idarî sınırlarına ait harita ve diğer belgeler, gerektiğinde eski kayıt ve defterler üzerinde inceleme ve araştırma yapabilecek nitelikte konunun uzmanı bilirkişiler tayin edilerek, Cemaziyelahir 1208, Zilhicce 1207 (9 Ocak 1794) Tarihli Mülkname, Mihrişah Valide Sultan Vakfıyesi’ne ilişkin 21 Zilhicce 1209 (1795) tarih (12 Ramazan 1263 (1847) ) tarih 477 sayılı Temessük, 25 Safer 1291 (1876) tarihli temessük, …. Çiftliği Mart 1290 tarih D.9 V.18 …. Çiftliği Mart 1290 tarih D.9V.19, …Çiftliği Mart 1290 tarih D.9V.20 sayılı tapu kayıtları ile bu sicillerden gelen Ağustos 1326 (1910) tarih ve 3 numaralı Örköz (Örgöz) Çiftliği, Ağustos 1326 (1910) tarih ve 2 numaralı … Çiftliği, Ağustos 1326 (1910) tarih ve 4, …. Çiftliği tapu kayıtları ile bu kayıtların gittileri ve tedavülleri olan diğer tapu kayıtları ve bu kayıtların revizyonları yerel yönetim ve genel müdürlükten getirtilerek bir sıra dahilinde dosya arasına konulmalı,
b) Bu tapu kayıtlarının revizyon gördüğü ya da hükmen bu tapuların uyduğu belirlenen kadastro parselleri, gerekirse mahkemelerdeki derdest dosyalar ve Tapu Sicile devredilmiş tüm dosyalar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle saptanmalı, bu parsellerin tesbit tutanakları, tesbitleri kesinleşmişse bu yolla oluşan tapu kayıtları, hükmen kesinleşenlerin bilirkişi raporları dosyaya eklenmeli,
c) Belirlenen revizyon parselleri ile aynı şekilde dava konusu edilen tüm parselleri bir arada gösteren pafta örnekleri getirtilmeli,
d) Vakıf Taşınmazları ve Vakıf Hukuku Konusunda uzman bilirkişiler belirlenip, dosyadaki tarafların tutunduğu mülknameden başlanarak tüm kayıtlar ve belgeler incelettirilmeli,… Sultan Vakfı’nın niteliği konusunda rapor düzenlettirilmeli,
e) Tapu kayıtlarındaki sınırları ve memleket haritasındaki mevkileri bilecek ve bu davalar ile ilgisi olmayan, olabildiğince yaşlı ve yansız yerel bilirkişiler tesbit edilmeli, gerektiğinde tapu kayıtlarının bilinmeyen sınırlarında yardımcı olacak ve zilyetlik konusunda bilgi verecek tanık isimleri taraflardan istenmeli, önceki keşiflere katılmamış üç harita mühendisi bilirkişinin ismi yöntemince belirlenmeli, bu bilirkişilere tarafların itirazları olursa değerlendirilerek, gerektiğinde onların yerine başkaları seçilmeli,
f) Bilahare kılavuz dosya üzerinden yapılacak keşifte; … Sultan Vakfiyesi ve 17 Rabiulevvel 1295 tarihli İcmali Hakani sureti: …… sancağında, Ula kazasında vaki bir tarafı … ve bir tarafı…ve bir tarafı… Hududuna müntehi olup işbu hudut ile mahdut mahal derununda …. Çiftliği denmekle arif bir kıta çiftlik, …Çiftliği denmekle arif bir kıta çiftlik ve … Çiftliği denmekle arif bir kıta çiftlik sınırları ve ilk tesisi Mart 1290 tarih D.9, V.18, aynı tarih Varak 19, aynı tarih Varak 20 sayılı tapu kayıtları tüm tesis ve tedavülleri ile bu kayıtlardan önce oluşturulmuş ise

bu kayıtların, Ağustos 1326 tarihli tedavüllerinde yönlendirilmiş sınırları ve Eylül 1340 tarihli tedavülleri ile Mayıs 1969 tarihinde yapılan ifrazlara göre oluşan yeni sınırları itibariyle yerel bilirkişiler yardımıyla yerine uygulanmalı, bu çiftlik sınırları için ayrıca oluşturulan çiftliğe ait tarla ve bina nitelikli tapu kayıtları varsa, onlar dahi uygulanmalı, uygulama sırasında, tutunulan … Çiftliği, …. Çiftliği ve….Çiftliği tapularında …sınırlarının ortak sınır,….sınırlarının köy ya da çiftlik sınırı olup olmadığı irdelenerek, tapu kayıtlarının eşcar-ı müsmire ve gayr-ı eşcarı müsmireyi müştemil çiftlik kayıtları olması ve bu sınırlar içinde devlet ormanları, dereler, taşlık ve kayalık niteliğindeki devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin bulunması, bir kısım sınırlarının mevki ya da nokta sınırlar olması, bu sınırların çoğunluğunun devlet ormanı içinde kalması nedeniyle, değişebilir nitelikte sınır içerdiği, 3402 SAYILI KANUNUN 20/C MADDESİ GEREĞİNCE KAYIT KAPSAMININ YÜZÖLÇÜMÜNE DEĞER VERİLEREK SAPTANACAĞI, …. Çiftliğine ait tapu kaydının aynı Köy 1 ilâ 169 sayılı parsellere uygulandığı, ancak bu parseller hakkında tapuya dayanmayan ve zilyetlikle kazanma iddiasında bulunan gerçek kişiler tarafından itiraz edilip, birçok dava açıldığı, Gelibolu maa Söğüt Çiftliği tapusunun … Köyü 373 ilâ 633 sayılı parsellere uygulandığı da gözönünde bulundurularak, dayanılan çiftlik tapu kayıtları yöntemince uygulanmalı; bilinmeyen sınırlar konusunda tarafların gösterecekleri tanıklar dinlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözleri, komşu parsel kayıtları ve eski tarihli memleket haritaları, köy isimleri ve sınırlarına ilişkin tüm kayıtlarla denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından tarif edilen ve gösterilen sınırlardaki çelişkiler yöntemince giderilmeli, revizyon parselleri ile ….Köyleri (ya da Çiftlikleri) ile memleket haritasında Löngöz Köyü olarak işaretlenmiş bulunan sınırlar gözetilerek sabit sınırların nereler olabileceği değerlendirilip, kayıtlar 3402 SAYILI KANUNUN 20 VE 21. MADDELERİ HÜKMÜNE GÖRE SABİT SINIRLARLA BAĞLANTISI KESİLMEMEK SURETİYLE, BU SINIRLARDAN BAŞLANARAK, GENEL KADASTRODA REVİZYON GÖRDÜĞÜ, ÇİFTLİK TAPU SAHİPLERİ ADINA KESİNLEŞEN PARSELLER DE DİKKATE ALINMAK SURETİYLE UYGULANARAK, KAYITLARIN YÜZÖLÇÜMÜYLE KAPSADIĞI ALANLAR TEREDDÜTE YER BIRAKMAYACAK BİÇİMDE BELİRLENMELİ, harita mühendisi bilirkişi ve fen bilirkişilere tapu kaydının sınırları itibariyle kapsadığı alanı ve yüzölçümüyle geçerli kapsamını ayrı ayrı gösteren ayrı renkli kalemlerle işaretli müşterek imzalı kroki düzenlettirilmeli; düzenlenen bu rapor ve krokiler aynı nitelikteki tüm dava dosyalarına konulmalıdır.
g) Çekişmeli parselin çiftlik tapu kayıtlarının yüzölçümü ile geçerli kapsamı içinde kaldığı belirlendiği takdirde; Medenî Kanunun yürürlüğe girdiği 1926 yılından en az 10 yıl önceden başlanarak, malik sıfatıyla, iyi niyetle, çekişmesiz ve aralıksız zilyet edilip edilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu cümleden, çekişmeli taşınmazda ziraat uzmanı bilirkişiler ve jeolog bilirkişilere inceleme yaptırılmak suretiyle, özellikle eski tarihli ve yakın tarihli hava fotoğraflarındaki görüntüleri dikkate alınarak çekişmeli parselin imar ve ihya görüp görmediği, gördü ise tarihi ve imar ihyanın şekli, ne zaman bittiği, kaç yıl süreyle ne şeklide zilyet edildiği, kimden kime geçtiği, bu kullanımın şeklinin taşınmazın ekonomik amacına uygun olup olmadığı konularında, ziraat uzmanı ve jeolog bilirkişilere bilimsel verileri içeren raporlar düzenlettirilmeli, aynı konularda, özellikle zilyetliğin başlangıcının ve süresinin ne şekilde hatırlandığı veya kendilerine bu bilgilerin ne şekilde aktarıldığı yönünde somut olgulara somut olaylara dayalı yerel bilirkişi ve tanık beyanları alınmalı, 1926 yılından en az 10 yıl önceden başlayan zilyetliğin tanıkla ispatlanma imkansızlığı karşısında, yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları ve teknik bilirkişi raporları ile bir insan ömrünü aşan zilyetliğin ispatlanması halinde, 1926 yılından en az 10 yıl önce başlayan zilyetlik olgusunun ispat edildiği kabul edilmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan çiftlik tapu kayıtlarına tutunan davacı tarafın sunduğu deliller ile ilgi bilgileri de sorulmalı, teknik bilirkişi raporları ile yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının yöreye ait eski ve yeni tarihli memleket haritaları ile hava fotoğraflarındaki görüntüleri ile bağdaşıp bağdaşmadığı saptanmalı,

h) Oluşacak sonuca göre, çekişmeli parselin dayanılan tapu kayıtlarının yüzölçümleri ile geçerli kapsamı içinde kaldığı, zilyetlikle edinme iddiasında bulunanların Medenî Kanunun yürürlüğünden önce en az 10 yıl önce başlayan, malik sıfatıyla ve iyi niyetli zilyetliğinin
bulunmadığı saptandığı taktirde,… Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.03.1983 gün ve 1982/28-19 sayılı kararının tarafı olmayan çiftlik tapu kaydına tutunanları bağlamayacağı da gözetilerek, tapu malikleri adına,
ı) Çekişmeli parselin çiftlik tapu kayıtlarının yüzölçümü ile geçerli kapsamı içinde kaldığı, ancak, çekişmeli parselin zilyetlikle edinme iddiasında bulunan davacı ve murisleri ve bayileri tarafından, Medenî Kanunun yürürlüğünden önce en az 10 yıl önce başlayan, malik sıfatıyla ve iyi niyetli zilyetliğinin bulunduğu yada tapu kayıtlarının yüzölçümü ile geçerli kapsamı dışında kaldığı belirlendiği takdirde, kararı davacı …’ın temyiz etmediği de gözetilerek krokide (A1, B1 ve C) ile gösterilen 1.311,15 m2 yüzölçümündeki bölümünün şimdi olduğu gibi Mehmet Emin Erdem adına tapuya tesciline, kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı belirlenen (A2) ve (B2) ile gösterilen bölümlerin ise, 6831 sayılı Kanunun 11/4 maddesi gereğince orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, Orman Yönetiminin çekişmeli …. Köyü 108 ada 1 sayılı parselin krokisinde (A1, B1 ve C) ile gösterilen toplam 1.311,15 m2 yüzölçümündeki bölümüne yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, Adviye Onay, … ve arkadaşlarının, çekişmeli …. Köyü 108 ada 1 sayılı parselin fen bilirkişi krokisinde (A2) ve (B2) ile gösterilen bölümlerine ilişkin temyiz itirazlarının REDDİNE,
3) Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle davacılar Adviye Onay, … ve arkadaşlarının temyiz itirazlarının kabulü ile çekişmeli …. Köyü 108 ada 1 sayılı parselin krokisinde (A1, B1 ve C) ile gösterilen bölümlerine ilişkin hükmün BOZULMASINA, Hazine ve Orman Yönetiminin kanunî hasım oldukları, diğer davacıların ise karşılıklı hasım olmadıkları, davacı tarafta yer aldıkları gözetilerek, Yargıtaydaki duruşma nedeniyle avukatlık ücretine karar verilmesine yer olmadığına, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 12.04.2013 günü oy birliği ile karar verildi.