Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/11113 E. 2013/1476 K. 19.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11113
KARAR NO : 2013/1476
KARAR TARİHİ : 19.02.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Kırıklı Köyü 271 ada 1 parsel sayılı 50407 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın sınırında bulunan ve dava dilekçesine ekli krokide (B) ile işaretli taşınmaz bölümünün de orman olduğu halde orman sınırı dışında bırakıldığı iddiasıyla dava açmış; dava konusu edilen yerlerin 271 ada 3, 4, 7 ve 8 sayılı parseller olduğu belirlenerek, tesbit malikleri davaya dahil edilmiştir. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu 271 ada 1 sayılı parselin tesbit gibi tesciline, 271 ada 3, 4, 7 ve 8 sayılı parsellerin tapu kayıtlarındaki davalıdır şerhinin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli taşınmaz orman alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece eski tarihli resmî belgelerin uygulanmasına dayalı araştırma ve inceleme sonucu çekişmeli 271 ada 3, 4, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenmiş ise de, hüküm yerinde bu taşınmazların kim ya da kimler adına tescil edileceği açıklanmamış, “taşınmazların tapu kayıtlarındaki davalıdır şerhinin kaldırılmasına” şeklinde hüküm oluşturulmuştur.
Her ne kadar, taşınmazların kadastro tespit tutanakları şeklen kesinleştirilmiş görünüyorsa da, Orman Yönetiminin askı ilân süresi içinde taşınmazların kadastro tespitine itiraz etmesi nedeniyle tutanakların kesinleşmediği, kadastro müdürlüğünce yapılan kesinleştirme işleminin mahkemeyi bağlamayacağı, tutanakların halen davalı ve malik hanelerinin boş olduğunun ve 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince mahkemece malik tesbiti yapılacağının kabulü gerekir.
Kadastro hâkiminin infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, doğru sicil oluşturması, taşınmazların hangi nitelikle, kim adına tescil edileceğini hüküm yerinde doğru olarak göstermesi kamu yararındandır. Mahkemece verilen kararın bu hali ile infazı olanaklı değildir .
O halde; mahkemece, toplanan delillere göre taşınmazların kim ya da kimler adına tescil edileceğine karar verilmelidir.
Kabule göre de, 271 ada 1 parsel sayılı taşınmaz aleyhinde usulünce açılmış bir dava bulunmadığı, mevcut davanın, sınırındaki diğer taşınmazların orman oldukları iddiasına dayalı olmasına göre, tutanağının olağan yollarla kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesi gerekirken, davalıymış gibi ve taraflar açısından kesin hüküm oluşturacak şekilde sicil oluşturulmuş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 19.02.2013 günü oy birliğiyle karar verildi