Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/1089 E. 2012/6807 K. 08.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1089
KARAR NO : 2012/6807
KARAR TARİHİ : 08.05.2012

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında Çiriş köyü 101 ada 29 parsel tarla niteliği ile bitişik 101 ada 2 nolu orman parseli davalı olduğu için yüzölçüm hanesi açık olarak, 113 ada 3 parsel sayılı 229.46 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise, bahçe niteliği ile belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek, Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parsellerin tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davacı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2009/7660 – 9916 sayılı bozma kararında; “Mahkemece, 3402 sayılı Yasanın 14 ve 17. maddelerinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının davalı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır.
Mahkemece uzman orman bilirkişiye usulüne uygun orman araştırması yaptırılmamış, 1980’li yıllara ait hava fotoğrafları incelettirilmemiş, keşifte taşınmazların konumu, toprak yapısı, üzerindeki bitki örtüsü ve çevre taşınmazlara göre arz ettiği özellikleri belirtir hakimin gözlemi zabta yazılmamış, uzman ziraat mühendisi bilirkişiden; taşınmazların niteliği hususundaki, komşu parsellerin toprak yapısı da mukayese edilmek suretiyle, taşınmazların toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, taşınmazların fotoğrafları çektirilerek rapora eklenmemiştir.
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su Işleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleştiğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli raporun alınması, böylesine yapılacak bir araştırma sonucunda, taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğunun saptanması halinde zilyetlikle kazanma koşullarının araştırılması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra davanın reddi ile dava konusu taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, kadastro tespiti sırasında sınırında bulunduğu orman parseli davalı olduğu için yüzölçümü hanesi açık bırakılan 101 ada 29 sayılı parselin yüzölçümünün hüküm fıkrasında yazılmaması doğru değil ise de, bu husus, hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hükmün 2. bendinin çıkartılarak yerine; “Dava konusu …. Merkez, ….. köyü 6302,97 m2 yüzölçümlü 101 ada 29 sayılı parsel ile 229,46 m2 yüzölçümlü 113 ada 3 sayılı parselin davalı …….. adına tapuya tesciline” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın Geçici 3. maddesi göndermesiyle HYUY’ nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 08/05/2012 günü oybirliği ile karar verildi.