Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/10812 E. 2013/2181 K. 04.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/10812
KARAR NO : 2013/2181
KARAR TARİHİ : 04.03.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine vekili ve davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, ….. İlçesi, … Köyü, 112 ada 16 parsel sayılı 2393,18 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine “2/B madde ve davalı gerçek kişi lehine kullanım” şerhi verilerek Hazine adına tarla niteliğiyle tesbit edilmiştir.
Davacı … Yönetimi vekili, çekişmeli taşınmazın eylemli orman niteliğinde olduğu, 2/B madde koşullarını taşımadığı halde, Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, orman sınırları dışına çıkarma işleminin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın Hazine adına orman rejimi dışına çıkarma işleminin kesinleştiği, 2010 yılında yapılan kadastro tesbitinde, kesinleşen 2/B madde alanında 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen ek 4. maddesi uyarınca fiilî kullanım durumunun tespitinin yapıldığı, orman sınırları dışına çıkarılan ve bu işlemin kesinleştiği yerlere ilişkin açılan davalarda kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, davacı … Yönetimi vekilinin temyizi üzerine hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16.06.2011 tarih ve 2011/3961-7588 sayılı bozma kararında özetle; “Somut uyuşmazlıkta çekişmeli taşınmaz hakkında 06.04.2010 tarihinde kadastro tesbit tutanağı düzenlenmiş olup Orman Yönetimi tarafından 3402 sayılı Kanunun 12/1 ve 26/B maddelerinde belirtilen 30 günlük askı süresi içinde dava açıldığına göre 3402 sayılı Kanunun 25/1. maddesi uyarınca davaya bakma görevi kadastro mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle, davanın esası hakkında karar verilmesi ” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu … Köyü, 112 ada 16 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile taşınmazın 14.03.2012 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 749,56 m² yüzölçümündeki bölümünün 112 ada 16 parsel sayısı ile zilyetlik şerhi yazılmadan orman vasfıyla Hazine adına, aynı krokide (B) harfi ile gösterilen 1643,62 m² yüzölçümündeki bölümünün son parsel sayısıyla tespit gibi ve tutanağın beyanlar hanesine “parsel Veli oğlu … tarafından kullanılmaktadır” şerhi yazılarak tarla niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm, davacı … Yönetimi ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1948 yılında tamamlanarak kesinleşen orman kadastrosu, 1978 yılında 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılıp 06.12.1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması, daha sonra 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılıp 09.05.2007 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünün eylemli orman olduğu gerekçesiyle Orman Yönetiminin davasının, bu bölüm yönünden kabulüne ve taşınmazın bu bölümünün orman vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki, orman bilirkişi, …., 30.11.2011 tarihli asıl raporunda, dava konusu taşınmazın içerisinde 95 – 100 yaşlarında 3 adet kızılçam ağaçları, 40 – 45 yaşlarında 1 adet kızılçam ağacı, set başında 8 – 20 yaşlarında 4 adet ahlat ağaçları bulunduğunu, ziraatçı bilirkişi, …., 12.12.2011 tarihli raporunda, taşınmazın içinde, 100 yaşlarında 4 adet çam ağacı ve set başlarında 4 adet 10-15 yaşlarında ahlat ağacı bulunduğunu, keşif tutanağındaki hâkim gözleminde, taşınmaz içerisinde 3 adet 90 – 100 yaşlarında çam ağaçları, 1 adet 40 – 45 yaşlarında çam ağacı, 4 adet 8 ilâ 20 yaşlarında ahlat ağacı bulunduğu şeklinde birbiri ile uyumlu beyanlar verilmiş ise de, orman bilirkişi ….. 06.03.2012 tarihli ek raporunda, 31.11.2011 tarihli raporunun toprak ve bitki örtüsü durumu kısmında açıklamış olduğu ağaçlar keşif esnasında 112 ada 16-17-18 numaralı parseller üzerinde tesbit edilmiş olduğu için bitki örtüsüne 4 adet kızılçam ağaçları ile 4 adet ahlat ağaçları tesbiti yapıldığını, bu ağaçların dava konusu 16 numaralı parselin dışarısında ve 18 numaralı parsel sınırları içerisinde kaldığını ifade etmiştir. Bu durumda, dava konusu taşınmazın eylemli durumu hususunda tereddüt oluşmuştur. Mahkemece de bu çelişki giderilmemiştir. Birbiriyle çelişkili raporlara dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle, çekişmeli taşınmaz Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerden olup, bu niteliği itirazsız kesinleştiğine göre, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafına göre inceleme yapılamayacağı veya eski tarihli resmi belgelerdeki durumunun dikkate alınmayacağı gözetilerek, önceki bilirkişiler dışında seçilecek bilirkişiler aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, taşınmazın eylemli durumu tereddütsüz bir şekilde belirlenmeli ve bu belirlemeye göre, taşınmazın eylemli bir şekilde orman olmadığı belirlendiği takdirde Orman Yönetiminin davasının reddine ve taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline, taşınmazın tamamının eylemli biçimde orman olduğu belirlendiği takdirde tamamının, kısmen eylemli orman olduğu belirlendiği takdirde, eylemli orman niteliğinde olan bölümünün, 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 2896 sayılı ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2/B madde uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan, ancak, fiilen orman olduğu tespit edilen yerler 6831 sayılı Kanunun 11/5. maddesi uyarınca talep halinde orman niteliği ile tahsis ve tapuya tescil edilebileceği hususu gözetilerek orman niteliğiyle tapuya kayıt ve tesciline, eylemli orman olmayan bölümü yönünden ise, tesbit gibi tescile karar verilmesi gerekecektir.
Açıklandığı şekilde çelişki giderilmeden, yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı … Yönetimi ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.