YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/10661
KARAR NO : 2013/1010
KARAR TARİHİ : 11.02.2013
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü, 102 ada 308 parsel 125 parselin, 447 parsel ise 347 parselin miktar fazlası olarak Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı, 308 ve 447 parsellerin kendisine ait olduğu iddiasıyla, adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine, 20. Hukuk Dairesinin 25/05/2010 tarih ve 3672 – 6917 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ” Mahkemece yeniden yapılacak keşifte eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı uygulanarak taşınmazın öncesinin belirlenmesi, orman sayılmayan yerlerden olduğunun saptanması halinde, zilyetlikle kazanma koşullarının araştırılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi ” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu … Köyü, 102 ada 308 ve 447 parsellerin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafında temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeli açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır. Arazi kadastrosu ise, 27/08/2004 tarihinde kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 11/02/2013 gününde oy birliği ile karar verildi