Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2012/10577 E. 2013/2438 K. 08.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/10577
KARAR NO : 2013/2438
KARAR TARİHİ : 08.03.2013

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında …. Köyü, 101 ada 298, 428, 429 ve 497, 159 ada 211, 161 ada 14, 169 ada 44 ve 45 parsel sayılı taşınmazlar, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak … adına; 172 ada 16 parsel sayılı taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak … ve … adına tesbit edilmiştir. Davacı … Yönetimi 101 ada 298, 497 ve 172 ada 16 parsellerin orman sayılan yerlerden olduğu; davacı …, taşınmazların murisleri …’dan kaldığı iddiası ile dava açmıştır . Mahkemece davacı …’ın davasının feragat nedeniyle reddine, Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulüyle 172 ada 16 parselin orman vasfıyla Hazine adına, 101 ada 298 parselin (A) harfi ile gösterilen 120,32 m2’lik ve 101 ada 497 parselin (A1) ve (A2) harfleri ile gösterilen toplam 2392,48 m2’lik kısımlarının orman vasfıyla Hazine adına, 101 ada 298 ve 101 ada 497 parsellerin kalan kısımları ile 101 ada 428 ve 429, 159 ada 211, 161 ada 14 ve 169 ada 44 ve 45 parsel sayılı taşınmazların tesbit gibi davalı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davacı … Yönetimi tarafından 101 ada 298 ve 101 ada 497 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki: mahkemece yapılan keşif sonucu orman bilirkişi …tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ile aynı keşif sonucunda fennî bilirkişi …. tarafından düzenlenen bilirkişi raporu birbiri ile çelişkili olup bu çelişki giderilmeden hüküm kurulmuştur. Çelişkili raporlara dayanılarak hüküm kurulamaz.
Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukukî durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Kanun ile sadece Devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tâbi tutulmuştur. İadenin koşulları kanunda gösterilmiştir.

Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ( Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli 101 ada 336, 101 ada 481, 101 ada 482 ve 101 ada 498 parsel sayılı taşınmazlarla birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün ve 31/13 E.K.; 14/03/1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13/06/1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03/03/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli bilirkişilerin beraber düzenleyecekleri rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.