Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2011/9891 E. 2012/11095 K. 02.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9891
KARAR NO : 2012/11095
KARAR TARİHİ : 02.10.2012

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında … köyü … mevkii 333 ada 1 Parsel sayılı 4322,31 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle …’un zilyetliğindeyken, adı geçenin 2000 yılında ölümüyle mirasçıları … ve arkadaşlarına intikal ettiği halen onların zilyetliğinde olduğu, ancak 1. derece arkeolojik sit alanı içinde kaldığından söz edilerek, Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı … Yönetimi taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, tespitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli parselin tespitinin iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1966 yılında yapılıp 11.10.1968 tarihinde ilân edilen ve 11.01.1969 tarihinde kesinleşen orman tahdidi, 1981 yılında yapılıp 13.05.1982 tarihinde ilân edilerek itirazsız yerlerde 13.05.1983, itirazlı yerlerde ise 30.07.1982 tarihinde ilân edilip, 30.07.1983 tarihinde kesinleşmiş, sınırlandırması yapılan ormanların aplikasyonu, orman kadastrosu ve 6831 sayılı Yasanın, 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması, 1991 yılında 3302 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan aplikasyon ve 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması mevcuttur.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede daha önce seri bazında yapılan orman kadastrosunda, dava konusu yerin niteliğinin araştırılmadığı, resmî belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucu verilen bilirkişi raporlarıyla, çekişmeli parselin 2004 yılına kadar, yüksek eğimli, üzerinde orman bitki örtüsü bulunan ve toprak muhafaza karakteri taşıyan yerlerden olduğu saptanmıştır.
Yüksek eğimli funda ve makilerle kaplı alanlar orman ve toprak muhafaza karakteri taşıması nedeniyle 6831 sayılı Yasanın 1/J maddesi kapsamı dışında aynı Yasanın 1. maddesinin 1. fıkrası gereğince orman sayılan yerdir. Bilimsel olarak eğimin %12’yi geçtiği yerlerin muhafaza karakteri taşıdığı kabul edildiği gibi, 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/P maddesi gereğince eğimi % 12’yi geçen yerler orman ve toprak muhafaza karakteri taşıdığından aynı Yönetmeliğin 26/i bendi gereğince orman olarak sınırlandırılır.
Çekişmeli parselin bulunduğu yörede ilk orman kadastrosu 1966 yılında seri usulüne göre, her hangi bir köy ya da belde sınırı esas alınmadan ve isimleri belirlenen orman bazında yapılıp, 1969 yalında kesinleşmiştir. Daha sonra 1981 ve 1991 yıllarında çalışan orman kadastro komisyonlarınca, her hangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların kadastrosu yapılmayıp, sadece aplikasyon ve 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması yapılmıştır. Başka bir deyişle; çekişmeli taşınmazların orman niteliğini belirleyen bir çalışma bu güne kadar yapılmamıştır. 02.12.2003 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4999 sayılı
Yasanın 3. maddesi ve 6292 sayılı Yasanın 13/ (1) maddesi ile değişik, 6831 sayılı Yasanın 7. maddesinin 1. fıkrasıyla “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da sınırlandırma sırasında orman olduğu halde orman sınırları dışında kalmış ormanların, hükmî şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanların, hususî ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti ile 2 nci madde uygulamaları ile ilgili olarak kadastrosu kesinleşmiş yerlerde tespit edilen fennî hataların düzeltilmesi işleri orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü getirilmiş ve bu hükümle orman kadastro komisyonlarına daha önce sınırlaması yapılmış olup da, sınırlandırma sırasında orman olduğu halde orman sınırları dışında kalmış ormanların kadastrosunu yapma görev ve yetkisi verilmiş ve Orman Kadastro Yönetmeliğinde de benzer hükümlere yer verilmiştir.
Eğimi % 12’den fazla olan maki cinsi ağaçcıklarla tamamen kaplı, orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan, çevresinde bulunan aynı karakterdeki devlet ormanının devamı niteliğinde olduğu tespit edilen çekişmeli parselin öncesi ve eylemli durumu itibariyle 6831 sayılı Yasanın 1. maddesinin 2. fıkrasının (J) bendi gereğince orman sayılan yerlerden olduğu, imar ve ihyaya konu edilmediği, bu niteliğini halen devam ettirdiği, 1967 yılında kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında bırakılsa da, 4999 sayılı Yasanın 3. maddesi ve 6292 sayılı Yasanın 13/(1) maddesi ile değişik 6831 sayılı Yasanın 7/1. maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılabileceği gibi, orman olarak kullanılmak üzere tahsisinin istenebilecek veya Orman Yönetimi tarafından tapu kaydının tapu iptali ve orman olarak tapuya tescili istemiyle her zaman dava açılabilecektir. Açıklanan hususlar gözetilerek Orman Yönetiminin davasının kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davalı Hazinenin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 02/10/2012 günü oybirliği ile karar verildi.