Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2011/9885 E. 2012/11096 K. 02.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9885
KARAR NO : 2012/11096
KARAR TARİHİ : 02.10.2012

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … köyü, … mevkii 150 ada 1 Parsel sayılı 888,02 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle atalarından intikalen 20 yıldan fazla süredir … zilyetliğindeyken 2006 yılında … oğlu …’a sattığından söz edilerek … adına tesbit edilmiştir. Davacı … Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili; davacı Hazine ise, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, zilyetlikle edinilemeyeceğini ileri sürerek, tesbitin iptali ve Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece Orman Yönetiminin davasının KABULÜNE, Hazinenin davasının REDDİNE, çekişmeli parselin tesbitinin iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesinin doğru olmadığı, davalı gerçek kişi tarafından ise taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, davanın reddi gerektiği nedenleriyle temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1966 yılında yapılıp 11.10.1968 tarihinde ilân edilen ve 11.01.1969 tarihinde kesinleşen orman tahdidi, 1981 yılında yapılıp 13.05.1982 tarihinde ilân edilerek itirazsız yerlerde 13.05.1983, itirazlı yerlerde ise 30.07.1982 tarihinde ilân edilip, 30.07.1983 tarihinde kesinleşmiş, sınırlandırması yapılan ormanların aplikasyonu, orman kadastrosu ve 6831 sayılı Yasanın, 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması, 1991 yılında 3302 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan aplikasyon ve 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması mevcuttur.
1) Mahkemece kesinleşmiş orman kadastro tutanak ve haritaları ile memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planının uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla, çekişmeli parselin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı, ancak yüksek eğimli makilik ve taşlık niteliğindeyken 2004 yılından sonra makilik ve taşlardan temizlenerek tarım alanı haline getirilmeye çalışıldığı, 2004 yılına kadar zilyetlikle edinilecek yerlerden olmadığı, bu tarihten sonra da, 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığı, davalılar yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davalı gerçek kişinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Hazinenin temyiz itirazlarına gelince; her ne kadar mahkemece çekişmeli parselin yüksek eğimli makilik karakterli, 6831 sayılı Yasanın 1/J madesinin karşı anlamı gereğince orman sayılan yerlerden olduğu gibi çepe çevre etrafının orman ile çevrili orman içi açıklığı olduğunun belirlendiği, orman kadastrosu sınırları dışında bırakılmışsa da, yasa ve yönetmelik hükümlerine göre orman olarak sınırlandırılabileceği gerekçesiyle, Orman Yönetiminin davasının kabulüne karar verilmişse de,
1086 sayılı Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi ve 1086 sayılı Kanunun yerine yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesi gereğince, hâkim dava ile bağlı olup, ondan başkasına ve başka bir şeye karar veremez. Orman Yönetimi tarafından, çekişmeli parselin kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığı, orman sınırlarının daraltılamayacağı, tesbitin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açıldığı; çekişmeli parselin kesinleşmiş orman sınırları dışında kalsa bile, eylemli orman alanı olduğu ve 4999 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 7 ve devamı maddeleri gereğince orman olarak sınırlandırılacak yerlerden olduğu iddia edilmediğine; Hazine tarafından da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, zilyetlikle edinilemeyeceği iddiasıyla dava açıldığına, çekişmeli parselin 2004 yılına kadar zilyet edilmeyen devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, tesbit maliki olan davalı gerçek kişi yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı saptandığına göre, mahkemece dava ile bağlı kalınarak, kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı anlaşılan çekişmeli parsele ilişkin Orman Yönetiminin davasının reddine, Hazinenin davasının kabulü ile çekişmeli parselin tesbitteki niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle Orman Yönetiminin davasının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle davalı …’ın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) Yukarıda ikinci bentde açıklanan nedenlerle davacı Hazinenin temyiz itrazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA
02.10.2012 günü oybirliği ile karar verildi.