Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2011/9389 E. 2011/9345 K. 14.07.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9389
KARAR NO : 2011/9345
KARAR TARİHİ : 14.07.2011

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2010/5290-9212 sayılı 29.06.2010 günlü bozma kararında özetle: [Çekişmeli … KÖYÜ, 242 parsel sayılı 19520 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tespit dayanağı, Temmuz 1941 tarih 4 ve Nisan 1950 tarih 12 sıra numaralı tapu kayıtlarının dava konusu taşınmaza uymadığı, uyduğu düşünülse dahi, tapu kaydının kuzey sınırında dere bulunmakla, zeminde kuzey yönde yer alan dere sabit sınır kabul edildiğinde, krokide 242/B ile gösterilen bölümün orman içinde kaldığı gözlenmektedir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişi …’ın 21.07.2006 tarihli raporunda parsel sayılı taşınmazın 242/A ile gösterilen 11.520 m2 yüzölçümündeki bölümünün orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği, 242/B ile gösterilen 8.000 m2 yüzölçümündeki bölümüne de tapu kaydı uymayıp, yüksek eğimli olduğu ve tüm yönlerinin de öncesi itibarıyla orman sayılan yerlerden olduğu, bu hali ile 242 parsel sayıl taşınmazın tamamının 6831 sayılı Yasanın 17/2. madde hükmüne göre orman içi açıklık niteliğinde, orman sayılan yerlerden olduğu ve bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılmasının zorunlu bulunduğundan orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi] gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu … köyü, 3 pafta 358 parsel ile 4 pafta 242 parsellerin tespitlerinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 31/07/1997 tarihinde ilan edilen ancak eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasanın 36. maddesine eklenen (a) fıkrası ile Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesine göre; bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” hükmü gereğince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama
yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 2, 3, ve 4. bentlerinin kaldırılarak, bunun yerine “6099 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasanın 36. maddesine eklenen (a) fıkrası gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile getirilen 3402 sayılı Yasanın 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 14/07/2011 günü oybirliği ile karar verildi.