Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2011/906 E. 2011/4290 K. 13.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/906
KARAR NO : 2011/4290
KARAR TARİHİ : 13.04.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı vekili ….Beldesi 3951 (1490 m2), 3949 (4100 m2), 3904 (1740 m2) ve 3894 (4350 m2) sayılı parsellerin 1997 yılında yapılan 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan yerlerden olduğu iddiasıyla davalı adına kayıtlı tapusunun iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece 3894 parselin (A)=168 m2, 3904 parselin (B)=46 m2 bölümlerinin tapularının iptali ile 2/B şerhi verilerek Hazine adına tapuya tesciline, diğer taşınmazlarla ilgili (3949 – 3951 parseller) davanın reddine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından reddedilen taşınmazlara yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1966 yılında seri bazda yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 28.02.1997 tarihinde ilan edilip kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile 1976 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, aynı gün dairede temyiz incelemesi yapılan, aynı köyde birbirine komşu taşınmazlar hakkında 1966 yılında yapılan orman kadastro çalışmaları ile ilgili olarak, taşınmazların malikleri ile Orman Yönetimi arasında Saray Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp kesinleşen orman kadastrosuna itiraz davalarının yargılamaları sonunda çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğunun anlaşıldığı, mahkemece kesinleşen dosyaların krokileri uygulanarak kroki kapsamlarının belirlendiği, sözü edilen davalarda Hazinenin taraf olmaması nedeniyle, Hazine yönünden H.Y.U.Y.’nın 237. maddesinde öngörülen kesin hükümden sözedilemezse de, davalı gerçek kişiler yararına temyize konu edilen taşınmaz bölümlerinin orman olmadığına dair güçlü delil bulunduğu, bu durumda sonradan 1997 yılında yapılan 2/B uygulamasına değer verilemeyeceği gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, Hazinenin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığın13.04.2011 günü oybirliği ile karar verildi.