YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7875
KARAR NO : 2011/7961
KARAR TARİHİ : 23.06.2011
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı …, 06.04.2007 havale tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği … köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle kadastro mahkemesinde dava açmıştır.Mahkemece çekişmeli yer hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenmediği, haritasında yol gösterildiği gerekçesiyle dava görev yönünden reddedilmiş, dava dosyası Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, fen bilirkişi tarafından düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen mavi ve yeşil renk ile taranan 955,24 m2 yüzölçümlü taşınmazın davacı adına tapuya tesciline, evin kırmızı renk ile taralı olarak işaretlenen 0,86 m2 yüzölçümlü kesiminin ormana tecavüzlü olduğunun şerh verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik hükümlerine göre yapılıp 15.02.1983 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması, daha sonra 04.04.2006 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 4999 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan düzeltme işlemi vardır.
Taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 2005 yılında yapılmış ve sonuçları 24.05.2006 – 22.06.2006 tarihleri arasında ilan edilmiş ve kesinleşmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Şöyle ki; Dairenin geri çevirme kararı üzerine orman bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapor ekindeki 1963 ve 1983 tarihli memleket haritalarında çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerin bir bölümü, 2005 yılında düzenlenen kadastro paftasında ise taşınmazın tamamı yol olarak gözükmektedir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın öncesinde ve halen yol olarak kullanılıp kullanılmadığı, kapanmış yol olup olmadığı, kapanmış ise hangi tarihte kapandığı, köylüler tarafından önceden ve halen yol olarak kullanılıp kullanılmadığı yönünde gerekli inceleme, araştırma ve uygulama yapılmamıştır. Bilindiği üzere kamunun kullanımında olan yollar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanılamaz . Bundan ayrı keşifte dinlenen 2 yerel bilirkişi ve bir tanık çekişmeli taşınmazın davacının kayınpederi tarafından tarla olarak kullanıldığı, daha sonra davacıya verildiği, davacının da 1995 yılında bu yere ev ve ahır yaptığı açıklanmış ise de dosyadaki kadastro paftasında 1995 yılında yapıldığı belirtilen ev ve ahır gözükmemektedir. Bu sebeple, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde duraksama olmuştur. Bundan ayrı yörede 04.04.2006 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 4999 sayılı yasa hükümlerine göre yapılan düzeltme işlemi bulunduğu halde, orman bilirkişi tarafından çekişmeli taşınmazın düzeltme haritasındaki konumu gösterilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine yörede 15.2.1983 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 4.4.2006 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 4999 sayılı yasa hükümlerine göre yapılan düzeltme işlemine ait işe başlama işi bitirme , çalışma ve sonuçları ilan tutanakları ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri gösterir orijinalinden renkli ilk tahdit haritası ile düzeltme haritası ile orman yönetiminden , en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile olağan süre içinde tescil davası açıldığından kadastro tespitinin yapıldığı 2005 yılından 15 – 20 yıl önce ve 1995-2000 yılları arasında iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulundukları yerlerden getirtilerek , Çevre ve Orman Bakanlığı ile bağlı birimlerinde görev yapmayan daha önceki bilirkişiler dışında Ziraat Fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir Harita-Kadastro (Jeodezi ve Fotogrametri) mühendisi ile iki yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, kesinleşmiş ilk orman kadastrosu ve düzeltme haritası ile tapulama paftası ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 6 yada 8 orman sınır noktası görülecek biçimde dava konusu taşınmazın ve komşu parsellerin ilk orman kadastrosu ve düzeltme haritalarına göre konumu , orman kadastro ve düzeltme haritalarındaki sınır noktaları kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle çizilmek suretiyle, ayrıca, en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile kadastro tespitinin yapıldığı 2005 yılından 15 – 20 yıl önce ve 1995-2000 yılları arasında iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar-ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BOHHBUY (Büyük Ölçekli Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde rapor alınmalı, dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde davanın reddine karar verilmelidir.Çekişmeli yerin orman sayılmayan yerlerden olması o yerin kişiler adına tescili için yeterli olamayacağından bu şekilde yapılacak inceleme sonucu dava konusu yerin;
1) Orman sayılan yerlerden veya 3402 Sayılı Yasanın 16. maddesinde belirtilen özel mülkiyete tabi olmayacak, yol vb kamu mallarından olduğunun belirlenmesi,
2) Kamu hizmetine tahsis edilmiş olduğunun anlaşılması,
3) İl, İlçe ve kasabaların nazım veya uygulamalı imar planlarının kapsadığı alanlarda kaldığının saptanması,
4) Yörede kadastro tespitinin yapıldığı tarihten 15-20 yıl önce ve 1995-2000 yılları arasında çekilmiş hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan üretilmiş memleket haritaları veya fotogometri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftalarında zilyet ve tasarruf edilmeyen yerlerden olduğunun anlaşılması,
6) O yerde orman kadastrosu kesinleşmiş olsun olmasın, taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 17/2. ve Orman Kadastrosunun Uygulaması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a. Maddeleri kapsamında orman içi açıklık konumunda bulunması (H.G.K.nun 10.12.1997 gün 1997/20-830-1034 ve 17.12.1997 gün 1997/20-808-1039 ve 22.10.2003 gün 2003/20-665-614 ve 11.10.2004 gün 2004/7-531-582 sayılı kararları ile orman içi açıklıkların zilyetlikle kazanılamayacağı kabul edilmiştir.) hallerinde, özel ve tüzel kişiler adlarına özel mülk niteliğiyle tapuya tescil edilemeyeceğinden başka bir araştırmaya gerek olmadan kişinin davasının reddine karar verilmelidir.
Yukarıda yazılı koşulların somut olayda bulunmaması halinde, taşınmazın öncesinin ne olduğu,yol olarak kullanılıp kullanılmadığı, yol olarak kullanılmıyor ise ne zamandan bu yana ve hangi sebeple yol olarak kullanılmadığı, imar-ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, keşif sırasında taşınmazın çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dava dosyası içine konulmalı,davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra Hazine yetkilileri tarafından hazırlanan idari tahkikat ve haksız işgal (ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp tutanaklarda ismi yazılı kişiler tanık sıfatıyla dinlenilmeli, 3402 sayılı Yasanın 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin 03/07/2005 gün ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 2. fıkrası hükümlerine göre yapılacağı düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı Hukuk Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 23.06.2011 günü oybirliği ile karar verildi.