YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5175
KARAR NO : 2011/4783
KARAR TARİHİ : 20.04.2011
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılardan … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2006 yılında yapılan kadastro sırasında …Köyü 101 ada 1 parsel sayılı 264 hektar 7.567,39 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsiz ve belgesizden orman niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.
101 ada 98 parsel sayılı 327.616,90 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsiz ve belgesizden ham toprak niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacılar …, …, …, …, …, …, …, …, …., …, …; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ayrı bölümlerinin adlarına tapuya tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır…. ; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak 101 ada 98 parselin bir bölümünün adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirildikten sonra açılan davaların reddine, 101 ada 1 ve 98 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm davacılardan … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve temyize konu yerin uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada orman sayılan yerlerden olduğu, orman bütünlüğü içinde bulunduğu anlaşıldığı, devlet ormanlarının Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 169/1-2, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 16/D, 18/2 maddeleri, 6831 sayılı Orman Yasası ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre tabi servet niteliğinde olup devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, özel mülkiyete konu olamayacağı, tapu yada kazandırıcı zamanaşımı yoluyla veya başka bir yol ile kazanılamayacağı, tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğu, diğer fıkraları da 03.03.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırıldığından bu
yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 20.04.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.