Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2011/4817 E. 2011/8381 K. 30.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4817
KARAR NO : 2011/8381
KARAR TARİHİ : 30.06.2011

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü, 104 ada 620 parsel sayılı 19308,54 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 1937 tarihli 189 nolu vergi kaydıyla tarla niteliğiyle davalılar murisi adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine vekili dava dilekçesiyle; taşınmazın sınırında orman bulunduğunu, iskanen verilen tapu kayıtları hariç tüm bölgenin emvali metruke arazisi olduğunu, bu tür yerlerin imar, ihya ve zilyetlikle kazanılamayacağını bu nedenle yapılan tespitin iptaliyle vergi kayıt miktar fazlasının Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne ve dava konusu parselin tespitinin iptali ile 10.11.2010 günlü bilirkişi raporunda (B) ile gösterilen 14308,54 m²’lik bölümünün aynı vasıfla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (A) ile gösterilen 5000,00 m²’lik bölümün ise tespit gibi davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1991 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve tespitin dayanağı vergi kaydı mera sınırlı olup, o yönde orman bulunduğu dikkate alınarak 3402 sayılı Yasanın 20/c maddesine göre mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasanın 36. maddesine eklenen (a) fıkrası ile Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesine göre; bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” hükmü gereğince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 5., 6. ve 7. paragraflarının kaldırılarak, bunun yerine “6099 sayılı Yasa ile 3402 sayılı yasanın 36.maddesine eklenen (a) fıkrası gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile getirilen 3402 sayılı Yasanın 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 30.06.2011 günü oybirliğiyle karar verildi.