YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4287
KARAR NO : 2011/8176
KARAR TARİHİ : 28.06.2011
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü 393 ada 12 parsel sayılı 3845,90 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Ermenek Asliye Hukuk Mahkemesinin 1972/202-368 sayılı kararına istinaden hali arazi niteliği ile, 393 ada 14 parsel sayılı, 1937,08 m2 yüzölçümlü taşınmaz, zilyedi bilinmediğinden hali arazi niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı …, zilyetlik iddiasıyla 12 sayılı parsel hakkında, davacı …, zilyetlik iddiasıyla 12 ve 14 sayılı parseller hakkında dava açmıştır. davalar H.Y.U.Y.’nin 45. maddesi gereğince birleştirilmiştir. Mahkemece, davaların reddi ile dava konusu taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince orman sınırlandırması yapılmıştır.
1- Davacı …’ın 393 ada 12 sayılı parselin (A) işaretli bölümüne ilişkin temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve taşınmazın bu bölümü üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluşmadığı belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından bu bölüm yönünden hükmün ONANMASI gerekmiştir.
2- Davacı …’ın 393 ada 14 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazları yönünden;
Hükme esas alınan 02.09.2009 tarihli orman bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazın amenajman planında orman toprağı olarak belirlendiği ve orman içi açıklığı olduğu nedenleriyle orman sayılan yerlerden olduğu bildirilmişse de, rapora ekli 1960 ve 1990 tarihli memleket haritalarında çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan açık alanda kaldığı, çevresel durumuna göre 6831 sayılı yasanın 17/2.maddesi gereğince orman içi açıklığı konumunda olmadığı, her ne kadar amenajman planında orman olarak belirtilmiş ise de, Orman amenajman planlarının; gerek orman yönetiminin tek taraflı düzenlediği belgelerden oluşu, gerekse çoğunlukla teknik çalışmalara yönelik bulunması nedeniyle bir yerin niteliğini belirlemede yalnız başına yeterli belgelerden değildir. Bir yerin orman olup olmadığının belirlenmesinde hava fotoğrafları ve memleket haritaları ile birlikte tamamlayıcı delil olarak kabulü gerekir. Memleket haritasında açık alanda görülen bir yerin amenajman planında orman olarak belirlenmiş olması o yerin orman olarak kabulü için yeterli değildir. Memleket haritası ve amenajman planının çeliştiği durumlarda memleket haritasına üstünlük tanınarak taşınmazın niteliğinin saptanmasında memleket haritasının esas alınması gerekir. Somut olayda, davalı taşınmazın memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılmayan yerlerden olduğu, eylemli durumunun meyve bahçesi niteliğinde olduğu ve orman içi açıklığı konumunda da bulunmadığı göz önünde bulundurularak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin hatalı değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: 1. bentte açıklanan nedenlerle; davacı …’ın 393 ada 12 sayılı parselin (A) işaretli bölümüne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bu parsel yönünden hükmün ONANMASINA,
2. bentte açıklanan nedenlerle; davacı …’ın 393 ada 14 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile bu parsel yönünden hükmün BOZULMASINA 28/06/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.