Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2011/411 E. 2011/5907 K. 10.05.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/411
KARAR NO : 2011/5907
KARAR TARİHİ : 10.05.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2007/12360-15476 sayılı bozma kararında; “Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; tüm dosya kapsamında çekişmeli taşınmazın yörede 1973 yılında yapılan arazi kadastro çalışmalarında sarıçam devlet ormanı ile birlikte orman olarak tesbit ve tescil harici bırakıldığı, daha sonra yörede 2001 yılanda ilan edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sonucunda 1951 yılında yapılan orman kadastro çalışmalarında orman sınırları dışında kalması nedeni ile davacı gerçek kişinin bu tescil davasını açtığı anlaşılmaktadır. Dosya içinde yörede 1951 yılında yapılan orman kadastro çalışmasında 1953 ila 1959 nolu orman tahdit noktalarına ilişkin çalışma tutanakları bulunmadığı gibi, 1951 yılında yapılan orman kadastro çalışması ile 2001 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin tahdit haritası arasında açı ve mesafe yönünden büyük farklılıklar bulunduğu anlaşılmaktadır. Çekişmeli taşınmazı ilgilendiren 1954, 1955,1956 ve 1957 nolu orman tahdit noktaları 1951 tahdit haritasında kuzeyden güneye doğru devam ettiği halde 2001 aplikasyon haritasında bu hat kuzey doğudan güneybatıya doğru devam etmektedir. Ayrıca, çekişmeli taşınmaza komşu olan 966 parsel arazi kadastro çalışmasında 67,300 m2 yüzölçümünde miktar fazlası olarak Hazine adına tesbit edildiği, Orman Yönetiminin ve gerçek kişilerin itirazı üzerine kadastro komisyonu tarafından bu taşınmazın 3000 m2 ve 1500 m2’lik bölümlerinin orman olarak Hazine adına tesciline,geriye kalan 62,800 m2’lik bölümünün ise, davacı ve davalı gerçek kişiler adlarına tesbitine karar verildiği, Orman Yönetimi ve Hazinenin kadastro tesbitine itiraz davası açması üzerine kadastro mahkemesinin 22.06.1995 tarih 1994/1143-97 sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın (B) harfli 39.925 m2’lik bölümünün orman niteliği ile Hazine adına, (A) harfli 25.875 m2’lik bölümünün ise davalı gerçek kişiler adlarına, (C) harfli 1500 m2’lik bölüme yönelik olarak dava açılmadığından bu bölümle ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve hükmün derecaattan geçerek kesinleştiği, bu ilama göre 966 parselden ayrılarak 1531 ve 1532 sayılı orman parsellerinin oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu taşınmaza ilişkin dosya getirtilerek inceleme yapılmamıştır. Ayrıca, uzman orman bilirkişilerinin 1976 tarihli memleket haritasında çekişmeli taşınmazı işaretledikleri yerin kısmen yeşile boyalı ve bitişikteki ormanlık alanın devamı niteliğinde olduğu görülmektedir. Bütün bu hususlar gözönüne alındığında mahkemece ciddi bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle; mahkemece, öncelikle 1951 yılında yapılan orman kadastro çalışmasındaki 1953 ila 1957 nolu orman tahdit noktalarına ilişkin çalışma tutanaklarının ilgili yerlerden istenmeli, ayrıca çekişmeli taşınmaza komşu olan 966 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro mahkemesinin 1994/1143-97 sayılı dosyasının Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilmeli, 1980 -1990’lı yıllara ilişkin memleket haritası ve hava fotoğrafları ilgili yerlerden getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte belirtilen belgeler mahallinde uygulanarak bilirkişilerden bilimsel verileri içeren yeterli ve ayrıntılı rapor alınmalı, 3402 sayılı Yasanın 14-17 maddelerinde belirtilen zilyetlik koşulları yönünden yeterli araştırma yapılmalı, tüm deliller toplandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1951 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 14.08.2001 tarihinde yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve davanın 13459 m2’lik yere açıldığı, Hazinenin bu yerin tesciline ilişkin talebinin mahkemece kabul edilerek davalı taşınmazın Hazine adına tesciline karar verildiği, temyize konu 11575 m2’lik bölüm için açılmış bir davanın bulunmadığı, bu bölüm yönünden Hazinece her zaman dava açabileceğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 10/05/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.