YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3343
KARAR NO : 2011/6675
KARAR TARİHİ : 02.06.2011
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … köyü, 102 ada 322 parsel sayılı 470.4456,60 m² yüzölçümündeki taşınmaz belgesizden orman niteliğiyle davalı Hazine adına tespit edilerek, 27.03.2002’de tapuya kaydedilmiş, aynı yer 117 ada 25 ve 119 ada 125 parsel sayılı sırasıyla 586.500,00 m² ve 6650647,00 m² yüzölçümündeki taşınmazlar belgesizden mera niteliğiyle 1999 yılında sınırlandırılmışlardır. Davacı, murislerinden kalan ve zilyetliğinde bulunan taşınmazların kısmen dava konusu parseller içerisinde bırakıldığını belirterek tapularının iptaliyle o bölümlerin adına tescilini istemiştir. Yapılan keşif sonrası davacının 119 ada 125 parsel içerisinden istediği yerin aslında dava dışı … … adına kesinleşen 119 ada 66 parsel içerisinde kaldığı anlaşılmıştır. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından 102 ada 322 ve 117 ada 25 nolu taşınmazlar yönünden temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal ve tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli 102 ada 322 nolu parselin orman olarak tespit edilip, bu şekilde askı ilanının yapıldığı ve orman niteliğinin kesinleştiği, 3402 sayılı Yasanın 16/D maddesinde belirtilen kamu malı vasfını kazandığı, bu tür yerlerdeki tahdit iptali davalarının 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde 10 yıllık hak düşürücü süre içinde, ancak tapuya dayanılarak istenebileceği, davacı tarafından tapuya dayanılarak dava açılmadığı gibi, hükme esas alınan ziraatçı ve orman bilirkişi raporlarında taşınmazların orman bütünlüğü içinde ve toprak yapısı itibariyle de orman sayılan yerlerden olduğu, mera parselinden istenilen yerin ise toprağının su tutma kapasitesi düşük, mera ile bütünlük oluşturan mera arazisi vasfında bulunduğu, meralarda sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği anlaşıldığına göre, davacının 102 ada 322 ve 117 ada 25 nolu parsellere yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda … onama harcının temyiz edene yükletilmesine 02.06.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.