Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2011/3215 E. 2011/6862 K. 06.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3215
KARAR NO : 2011/6862
KARAR TARİHİ : 06.06.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapuda cins değişikliği, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi ve el atmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

1995 yılında yapılan ek kadastro sırasında, … Köyü 667, 668 ve 672 parsel sayılı sırasıyla 7530 m², 3254 m² ve 4019 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde sahasından kaldığından söz edilerek 667 ve 672 sayılı parsellerin beyanlar hanesine “… oğlu … …’ın kullanımındadır”, 668 sayılı parselin beyanlar hanesine “… oğlu … …’ın kullanımındadır” açıklaması yazılarak tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmişler ve itirazsız kesinleşerek tapuya kaydedilmişlerdir. Davacı … Yönetimi; çekişmeli taşınmazların tahdit içinde iken 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, ancak eylemli orman olduğu, 4999 Sayılı Yasa uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan ancak eylemli orman olan taşınmazların talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edileceği, tahsisi yapılan bu yerlerin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescil edileceği öngörüldüğü, taşınmazların eylemli orman olduğunun idarece tespit edildiği ve talep üzerine Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından Orman Genel Müdürlüğü’ne tahsis edildiği, bu sebeple çekişmeli parselin tamamının tarla olan niteliğinin iptal edilerek orman olarak düzeltilmesi, beyanlar hanesindeki 2/B şerhi ile davalı gerçek kişinin zilyet olduğuna yönelik şerhin silinmesi, el atmanın önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece çekişmeli taşınmazın 1950 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdit haritası içinde iken 1991 yılında 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, dava konusu taşınmazın eylemli orman olduğu ve yargılama sırasında taşınmazın niteliğinin orman olarak düzeltildiği gerekçesiyle nitelik değişikliğine yönelik hüküm kurulmasına yer olmadığına, taşınmazların beyanlar hanesindeki 2/B ve zilyetlik şerhlerinin kaldırılmasına, davalı gerçek kişinin el atmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapuda cins değişikliği, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi ve el atmanın önlenmesi niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1941 yılında yapılıp 1950 yılında ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 21.02.1991 tarihinde ilan edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, tüm ormanlarda aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman sınırı dışarısına tarla niteliği ile çıkartıldığı, ancak eylemli orman olduğundan 4999 sayılı Yasa ile değiştirilen 6831 sayılı Yasanın 11/5 maddesi gereğince ve talep üzerine Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından Orman Genel Müdürlüğü’ne tahsis edildiği ve niteliğinin de idari yoldan orman olarak düzeltildiği, orman olarak tescil edilen taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağı anlaşıldığına göre, yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile getirilen 3402 sayılı Yasanın 36/A maddesinde “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesine göre; “bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” hükmü gereğince davalı Hazine aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 5., 6. ve 7. bentlerinin kaldırılarak, bunun yerine beşinci bent olarak “5-6099 sayılı Yasa ile getirilen 3402 sayılı Yasanın 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 06/06/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.