Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2011/2507 E. 2011/1928 K. 01.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2507
KARAR NO : 2011/1928
KARAR TARİHİ : 01.03.2011

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, davaya konu … Mahallesi 1340 ada 12 parsel sayılı taşınmaz 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereği Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğundan kullanıcısının … olduğu belirtilerek HAZİNE adına tespit edilmiştir. Davacı, çekişmeli taşınmazın kullanıcısı ve maliki olduğunu beyanlar hanesinde kullanıcı olarak kendi isminin gösterildiğini ancak üzerindeki evin beyanlar hanesinde gösterilmemiş olmasının hatalı olduğunu belirterek yapılan yanlışlığın düzeltilmesi istemiyle hasım göstermeksizin dava açmış, mahkemece …’ne askı ilan süresi içinde davetiye çıkartılarak davada yer alması sağlanmıştır.
Mahkemece davanın KABULÜNE, 1340 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine “İş bu taşınmaz bahçe olarak 20 yılından beri … oğlu …’ın kullanımındadır” yerine “İş bu taşınmaz bahçe ve üzerinde bulunan prefabrik tek katlı bina olarak 20 yıldan beri … oğlu …’ın kullanımındadır” olarak düzeltimesine karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Gerek 766 sayılı Yasa, gerekse 3402 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca kadastro tespitine itiraz davalarında husumet, yararına tespit tutanağı düzenlenen kişilere yöneltileceğinden bu tür davalar hasımsız görülemez. Dava konusu taşınmazın kadastro tutanağında tespit malikinin HAZİNE, beyanlar hanesinde kullanıcısının … olduğu belirtildiğine göre, davalı sıfatı tespit maliki HAZİNE ile beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilen kişiye aittir. Somut olayda davacı, beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilen … olduğundan, davalı olarak Hazinenin gösterilmesi gerekir.
Mahkemece, kadastro tespit tutanağının ilan süresi içinde … adına dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye çıkartılmış olduğundan, tespit maliki Hazine davaya dahil edilerek taraf oluşturulup, savunma ve delilleri sorulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır (HGK 12/2/2010 gün ve 2010/7-70-86 EK).
Mahkemece bu yön gözetilerek hasımsız açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yargılama sırasında taraf sıfatı bulunmayan …’ne davetiye çıkartılmak suretiyle işin esasına girilerek yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Kabule göre ise, 3402 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kadastro hakimleri infaza elverişli doğru sicil oluşturmakla görevli ve yetkili olduğundan, tutanağı davalı olarak gösterilen dava konusu parsel hakkında sicil oluşturulmaması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 01/03/2011 günü oybirliği ile karar verildi.