Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2011/2457 E. 2011/6182 K. 23.05.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2457
KARAR NO : 2011/6182
KARAR TARİHİ : 23.05.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

1995 yılında yapılan ek kadastro sırasında, … parsel sayılı sırasıyla 28952 m² ve 19105 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, 6831 sayılı Yasanın 2/B madde sahasında kaldığından söz edilerek beyanlar hanesine “… oğlu …’in kullanımındadır” açıklaması yazılarak tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş ve itirazsız kesinleşerek tapuya kaydedilmişlerdir. Davacı … Yönetimi; 659 ve 663 sayılı taşınmazların tahdit içinde iken 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldıkları, ancak eylemli orman oldukları, 4999 sayılı Yasa uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan ancak eylemli orman olan taşınmazların talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edileceği, tahsisi yapılan bu yerlerin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescil edileceği öngörüldüğü, taşınmazların eylemli orman olduğunun Orman Genel Müdürlüğünce tespit edildiği ve talep üzerine Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından Orman Genel Müdürlüğü’ne tahsis edildikleri, bu sebeple çekişmeli parsellerin tamamının tarla olan niteliklerinin iptal edilerek orman olarak düzeltilmesi, beyanlar hanesindeki 2/B şerhi ile davalı gerçek kişinin zilyet olduğuna yönelik şerhin silinmesi, el atmanın önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davanın devamı sırasında taşınmazların nitelikleri idari yoldan orman olarak düzeltilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazların 1950 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdit haritası içinde iken 1991 yılında 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldıkları, dava konusu taşınmazların eylemli orman oldukları ve yargılama sırasında taşınmazların cinslerinin orman olarak düzeltildiği gerekçesiyle nitelik değişikliğine yönelik hüküm kurulmasına yer olmadığına, beyanlar hanesindeki 2/B ve zilyetlik şerhinin kaldırılmasına, davalı gerçek kişi mirasçılarının el atmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi mirasçılarından … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapuda cins değişikliği, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi ve el atmanın önlenmesine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1941 yılında yapılıp 1950 yılında ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 21.02.1991 tarihinde ilan edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, tüm ormanlarda aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazların 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman sınırı dışarısına tarla nitelikleri ile
çıkartıldıkları, ancak eylemli orman olduklarından 4999 sayılı Yasa ile değiştirilen 6831 sayılı Yasanın 11/5 maddesi gereğince ve talep üzerine Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından Orman Genel Müdürlüğü’ne tahsis edildikleri ve niteliklerinin de idari yoldan orman olarak düzeltildiği, orman olarak tescil edilen taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacağı anlaşıldığına göre, yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile getirilen 3402 sayılı Yasanın 36/A maddesinde “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesine göre; “bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” hükmü gereğince davalı Hazine aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 5., 6. ve 7. bentlerinin kaldırılarak, bunun yerine beşinci bent olarak “5-6099 sayılı Yasa ile getirilen 3402 sayılı Yasanın 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 23/05/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.