Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2011/2196 E. 2011/5502 K. 04.05.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2196
KARAR NO : 2011/5502
KARAR TARİHİ : 04.05.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 2/B madde uygulamasına itiraz ve şerhin silinmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16.06.2009 gün ve 7789-10044 sayılı bozma kararında özetle: “Davacı Hazine vekili, 05.05.2005 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği … Köyü 213 ada 61 (eski 157) parselin … Gezici Kadastro Hakimliğinin 1954/1367-1963/144 sayılı kararıyla hükmen Hazine adına tescil edildiğini, ancak 1981 yılında taşınmazın 1744 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılarak tapuya da 2924 Sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca kullanıcısının şerh edildiğini bildirerek işlemin iptalini ve şerhin silinmesini istemiş, mahkemece taşınmazın 2. madde sahasında bırakıldığı, buna ilişkin işlemin 1981 yılında kesinleştiği ve 2924 sayılı Yasanın 11. maddesine göre tapuya şerh konulmasının doğru olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2. madde uygulamasına itiraz ve şerhin silinmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında 3116 sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 06.07.1981 tarihinde kesinleşen 1744 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması vardır.
Genel arazi kadastrosu işlemi ise 1953 yılında yapılmış, taşınmaz 32.400 m2 yüzölçümüyle “Delicelik” olarak Hazine adına tespit edilmiş, … tarafından tespite itiraz edilmişse de … Gezici Kadastro Mahkemesinin 1954/1367-1963/144 sayılı kararı ile taşınmazın 1942 yılında kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı belirlenerek itirazın reddine karar verilmiştir. Yörede 2001 yılında 2859 sayılı Yasaya göre pafta yenileme çalışması yapılmıştır.
Mahkemece, taşınmazın öncesinin orman olduğu, hükmen Hazine adına tesciline karar verilmiş ise de halen kesinleşen 2. madde sahasında kaldığı ve tapuya 2924 Sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca “… … oğlu …’…” şeklinde şerh konulmasının doğru olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de delillerin takdirinde hataya düşülmüştür.
Çekişmeli taşınmazın, geldisini oluşturan 157 parselin 1953 yılında yapılan kadastro sırasında 32400 m2 yabani zeytinlik niteliğiyle Hazine adına tespit edildiği, tespite karşı … tarafından T.Evvel 1285 tarih 7 numaralı tapu kaydına dayanılarak itiraz edildiği, Tapulama Mahkemesinin 1954/1367-144 sayılı kararıyla, taşınmazın 3116 sayılı yasaya göre 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı belirlenerek davanın reddine karar verildiği, daha sonra 2001 yılında yapılan yenileme kadastrosunda yine zeytin deliceliği niteliğiyle 213 ada 61 parsel numarasını aldığı, temyize konu dosyada uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastrosuna dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, 1942 yılında kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırı
içinde iken, 1981 yılında yapılan 6831 sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan yerlerden olduğu, üzerinde aşılı zeytin ağaçları yanında, 50 yaşlarında kızılçam, menengiç, ahlat, meşe ağaçlarının bulunduğu saptanmıştır.
Orman rejimi dışına çıkartılan yerler Anayasanın 170. maddesi ve 2924 sayılı Yasada belirlenen amaçların gerçekleşmesi için Orman Bakanlığının emrine geçer (2924 S.Y. md. 3). Hazine bu yerleri diğer özel taşınmazlarında olduğu gibi serbestçe tasarruf edemez ve satamaz. İşte bu nedenlerle 05.11.2003 gün 4999 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 11/5. maddesi ile 1744, 2896, 3302 sayılı Yasa uygulaması sonucu orman rejimi dışına çıkartılan, ancak fiilen orman olduğu Orman Genel Müdürlüğünce tespit edilen yerler talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilir. Tahsisi yapılan bu yerler Hazine adına tapuya orman vasfı ile tescil edilir” hükümleri yürürlüğe konulmuştur.
Somut olayda, çekişmeli taşınmazın 2. madde sahası olarak orman sınırı dışına çıkarılma sebebi parselaj sahası olmasıdır, kişilere yapılmış bir tahsis bulunmamaktadır.Orman yönetimince yukarıda yazılan madde hükümleri gereğince tahsis işlemi yapılabileceği gibi, Hazine tarafından açılacak dava sonucu tahsise karar verilmesine engel bir yasa hükmü bulunmamaktadır.
O halde, öncesi orman olan ve 6831 sayılı Yasanın değişik 2. ve 2/B madde uygulaması sonucu orman niteliğini kaybetmesi nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlar, Anayasanın 170. maddesinde belirtilen kamu hizmetinin yerine getirilmesi için 2924 Sayılı Yasa gereği Orman Bakanlığının emrine geçeceği, başka bir anlatımla, Orman Bakanlığına tahsis edilmiş sayılacağından 3402 sayılı Yasanın 17. maddesi ve yine yasalar gereği Hazineye kalan yerlerden olması nedeniyle aynı yasanın 18. maddesi hükmü karşısında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine konu olamayacağı, kaldı ki, 27 Ocak 2009 gününde yürürlüğe giren 5831 sayılı tapu Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunun 5. maddesi ile 6831 sayılı Kanuna eklenen, EK MADDE’ 10’da aynen(Bu kanunun; 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2’nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı Kanun ve 5/6/1986 tarihli ve 3302 Sayılı Yasayla değişik 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan yerler, çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez.” hükmü getirilmiş olduğundan, mahkemece davaya konu taşınmazların bu hali ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanmaya elverişli taşınmaz niteliğinde olmadığı gözetilerek hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne, 213 ada 61 parselin 1744 sayılı yasa ile değişik 2. Madde uyarınca orman sınırı dışına çıkarma işleminin iptali ile beyanlar hanesindeki şerhin silinmesine karar verilmiş, karar davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamına göre davanın kabulüne ve yasal dayanağı bulunmayan şerhin silinmesine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı … vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 04.05.2011 günü oybirliğiyle karar verildi.