Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2011/16601 E. 2012/1364 K. 07.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/16601
KARAR NO : 2012/1364
KARAR TARİHİ : 07.02.2012

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/05/2010 tarih, 2010/4751 E., 2010/7163 K. sayılı bozma ilamında özetle; “Orman ve kadastro tespitine itiraz davalarında Hazine Yasal hasım olduğu gibi usulüne uygun katılımı bulunmadığı ve aleyhine bir hüküm de kurulmadığından Hazinenin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile Mahkemece dava konusu taşınmazların tutanağının edinme sütununda isimleri yazılı davalı kişiler tarafından zilyet olarak kullanıldığı, bu nedenle Hazine ve köy tüzel kişiliğine husumet yöneltilemeyeceği ve çekişmeli 333 ada 1 nolu parselin (b) ile gösterilen bölümünün dava konusu edilmediği gerekçeleri ile Hazine ve köy tüzelkişiliği aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine ve çekişmeli taşınmazın sadece (a) ile gösterilen bölümü hakkında hüküm kurulmuşsa da, kısmi ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açılabileceği, açılacak bu davada husumet Hazine veya taşınmazın içinde bulunduğu köy tüzelkişiliği ya da davaya konu taşınmaza zilyet olanlara yöneltilebileceği dikkate alınarak mahkemece, kendilerine husumet yöneltilerek dava açılan özel ya da tüzel kişilerin gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verilemeyeceği, dava dilekçesinde niteliği bildirilen taşınmazın tespit tutanağının malik hanesi açık bırakılmak suretiyle düzenlenip gönderildiği ve kamu düzeni nedeniyle kadastro hakimi düzenli sicil oluşturmakla görevli bulunduğundan, dava konusu taşınmazın orman sayılmayan bölümleri üzerinde kim ya da kimlerin ne zamandan beri zilyet ettiği, onlar yararına kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenerek bu bölümün kim ya da kimler adına kaç pay oranıyla adına tescil edileceğinin kararda gösterilmesi” gereğine değinilmiş, mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra;
A) Davalı … aleyhine açılan davada;
a- Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen … Köyü Tüzelkişiliği bakımından;
1-Davacı tarafından … köyü Tüzelkişiliği aleyhine açılan davanın reddine,
2-Davacı tarafından davalı olarak gösterilen … köyü Tüzelkişiliğine yönelik yapılan yargılama masrafının yine davacı idare üzerinde bırakılmasına,
B) Davada davalı … ve dahili davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile;
1-Davada davalı … ve dahili davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile;
… ili … ilçesi … köyü … yaylası mevkinde bulunan 333 ada 1 sayılı parsele ilişkin 06/04/2009 ve 13/11/2009 havale tarihli orman ve fen bilirkişilerin rapor ve krokilerine göre (a) harfi ile gösterilen 815,59 m2’lik taşınmazın bu kısmına ait kadastro tespit tutanağının iptali ile bu kısmının orman vasfıyla … adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE, taşınmazın aynı raporda (b) harfi ile gösterilen 1603,70 m2’lik kısmının 05.05.2009 havale tarihli orman bilirkişisi ve 23/05/2011 havale tarihli ziraat bilirkişisinin raporuna göre ham toprak vasfıyla … adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından esasa, davalı Hazine tarafından esasa ve vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişi raporuna göre davacı … Yönetiminin dava konusu yaptığı 333 ada 1 nolu parselin (a) bölümünün orman sayılan, (b) bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği, orman ve kadastro tespitine itiraz davalarında Hazinenin yasal hasım olduğu gözönünde tutularak mahkemece kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; hüküm fıkrasının (B) bölümünün 1. bendinde tespitin iptaline denilmesi gerekirken tutanağın iptaline denilmiş olması ayrıca, dava konusu 333 ada 1 nolu parselin bilirkişi raporuna ekli krokide (b) ile gösterilen 1603,70 m2 yüzölçümündeki bölümün orman içi açıklığı niteliğinde olduğundan orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, “Taşınmazın ham toprak vasfıyla Hazine adına tesciline” denilmiş olması doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında yer alan tutanağın ve “Ham toprak” ibareler kaldırılarak, tutanağın yerine “Tespitin” ham toprak yerine, “Orman vasfıyla” ibarelerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 07/02/2012 günü oybirliğiyle karar verildi.