Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2011/16135 E. 2012/1430 K. 08.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/16135
KARAR NO : 2012/1430
KARAR TARİHİ : 08.02.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı dava dilekçesiyle, tapu kaydına ve zilyetliğe dayanarak yörede 2007 yılında ilk kez yapılan ve 03/04/2007 ila 03/10/2007 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu sırasında … köyü hudutları içinde ve dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği taşınmazın orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu, bu yere ait sınırlamanın iptali ile taşınmazın adına tescili istemiyle kadastro mahkemesine dava açmıştır. Kadastro mahkemesince, daha önce yapılan orman kadastro çalışmalarının kesinleşmiş olması sebebiyle dava edilen taşınmaz hakkında 3402 sayılı Yasanın 22/son maddesi uyarınca arazi kadastrosu sırasında kadastro tutanağı düzenlenmemesi nedeniyle kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı üzerine, davacı gerçek kişinin talebiyle dosya sulh hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Sulh hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacının zilyetliğe dayanması nedeniyle davanın 6 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 03/04/2007 ila 03/10/2007 tarihleri arasında askı ilanı yapılarak 04/10/2007 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve kesinleşen orman kadastrosunun iptali 3402 sayılı Yasanın 16/D ve 6831 sayılı Orman Yasasının 11/1. maddesi gereğince ancak tapuya dayanılarak 10 yıllık hak düşürücü süre içinde istenebilir. Davacı tapuya dayanmadığından hak düşürücü süre nedeniyle kesinleşen orman kadastrosunun iptalini isteyemez (H.G.K. 08.06.2005 gün 2005/20-327-377 S.K.). Bu itibarla, mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı gerçek kişinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 08.02.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.