Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2011/16030 E. 2012/1036 K. 06.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/16030
KARAR NO : 2012/1036
KARAR TARİHİ : 06.02.2012

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, … köyü 303 ada 7 parsel sayılı 1314,67 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak … adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın Hazineye ait olan 20.02.2001 tarih 32 sıra da kayıtlı tapu kayıtları kapsamında kaldığı iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüyle 303 ada 7 parselin orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 11.09.1998 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmaz komşu 303 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6 ve 8 parsellerle bir bütün olarak değerlendirildiğinde kadastro paftası ve orman kadastro haritasındaki konumuna göre 6831 sayılı Yasanın 17/2. ve orman kadastrosunun uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a maddesi kapsamında dört tarafı orman ile çevrili orman içi açıklık konumunda bulunduğu, H.G.K.’nun 10.12.1997 gün 1997/20-830-1034 ve 17.12.1997 gün 1997/20-808-1039 ve 22.10.2003 gün 2003/20-665-614 ve 11.10.2004 gün 2004/7-531-582 sayılı kararlarında da açıklandığı gibi bu tür yerler kesinleşen orman kadastrosu dışında kalsa bile zilyetlikle kazanılamayacağından, özel mülk olarak tapuya tescil edilemeyeceği, Hazine tarafından her zaman taşınmazın orman olarak orman genel müdürlüğüne tahsis edilebileceği yada 6831 sayılı Yasanın 4999 sayılı Yasa ile değişik 7. maddesi gereğince orman sınırları içine alınabileceği gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesinin “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu ve kuruluşları tarafından kayıt lehdarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderine hükmolunmaz” ve yine 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen geçici 11. maddesinin “Bu Kanununun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekalet ücreti dahil yargılama giderleri içinde uygulanır” hükümleri uyarınca çekişmeli taşınmazın tapu maliki olan davalı aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğinden davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 3. bendinin kaldırılarak, bunun yerine “19.01.2011 tarihli
Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasayla 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A ve geçici 11. maddeleri uyarınca, davacı Hazine tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına ve Hazine yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 06/02/2012 günü oybirliği ile karar verildi.